Dünya Sağlık Örgütü açıkladı! Avrupa'yı saran 'sessiz tehlike': Geç teşhis edilen HIV
Uluslararası sağlık kuruluşlarının yeni raporuna göre Avrupa, HIV vakalarını erken dönemde tespit etme ve tedaviye başlama konusunda zorluk yaşıyor.
- Avrupa'da 2024 yılında teşhis edilen HIV vakalarının %54'ünden fazlası 'çok geç' kategorisinde yer aldı.
- Geç teşhis, hayat kurtarıcı tedaviye geç başlanmasına, AIDS gelişimi, ölüm ve virüsün bulaşma riskinin artmasına yol açıyor.
- 2024'te Avrupa'da toplam 105.922 kişiye HIV teşhisi konuldu.
- DSÖ Avrupa Direktörü, teşhis edilmemiş vakaların artışını "bulaşmayı körükleyen sessiz bir kriz" olarak nitelendirerek damgalamanın ortadan kaldırılmasının önemini vurguladı.
- ECDC ve DSÖ, HIV testlerinin rutin, yaygın ve erişilebilir hale getirilmesi için acil eylem çağrısında bulunuyor.
Uluslararası sağlık kuruluşlarının bildirdiğine göre, Avrupa’daki HIV vakalarının yarısından fazlası çok geç teşhis ediliyor. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) ile Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Ofisi tarafından yayımlanan yeni verilere göre, 2024 yılında bölgedeki HIV teşhislerinin %54’ü ‘çok geç’ kondu.
Uzmanlar, tanısı geç konulmuş vaka sayısındaki artış sebebiyle AIDS’i hala bir halk sağlığı tehdidi olarak gördüklerini vurguladı.
105 BİNDEN FAZLA YENİ TEŞHİS
DSÖ ve Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi tarafından perşembe günü yayımlanan rapora göre, 2024 yılında Avrupa’da toplam 105 bin 922 kişiye HIV teşhisi kondu. 1980’lerden bu yana toplam 2,68 milyon vaka bildirildi.
YARISINDAN FAZLASI GEÇ TEŞHİS EDİLDİ
Rapora göre 2024’teki HIV teşhislerinin yarısından fazlası geç teşhis kategorisine giriyor. Vakaların yüzde 33,6’sında virüsün tespit edildiğinde hastalığın zaten ilerlemiş durumda olduğu belirtildi. Uzmanlara göre geç teşhis, kişinin hayat kurtarıcı antiretroviral tedaviye geç başlamasına, AIDS gelişme ve ölüm riskinin artmasına, ayrıca virüsün bulaşma ihtimalinin yükselmesine yol açıyor.
"BULAŞMAYI KÖRÜKLEYEN SESSİZ KRİZ"
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ-WHO) Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Henri Kluge, teşhis edilmemiş HIV vakalarının sayısının günden güne arttığını vurgulayarak bu durumu, ‘bulaşmayı körükleyen sessiz bir kriz” olarak tanımladı.
İnsanların basit bir test yaptırmasını engelleyen damgalama ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak için yeterince çaba göstermiyoruz.” diyen Dr. Kluge, “Erken teşhis, ayrıcalık değil; sağlıklı bir hayatın anahtarı ve HIV’i yayılmadan durdurmanın en etkili yoludur.” şeklinde konuştu.
Geç teşhisin en yüksek olduğu ülkeler Bosna-Hersek (yüzde 80,6), Kuzey Makedonya (yüzde 74,5), Hırvatistan (yüzde 68,3) ve İsveç (yüzde 66,7) oldu. Buna karşılık Finlandiya (yüzde 27) ve Kıbrıs (yüzde 41) en düşük oranları bildirdi. ECDC ve DSÖ, HIV testlerinin rutin hale getirilmesi, yaygınlaştırılması ve normalleştirilmesi için acil eylem çağrısında bulunuyor. Özellikle sağlık tesislerine erişemeyen kişilere ulaşabilecek toplum temelli testlerin daha erişilebilir olması gerektiği vurgulanıyor.
