Sinan Aygün

82 yıl önce bugün, Türk milletinin boynuna vurulan esaret zincirini kırmak için başlatılan Ulusal Kurtuluş Savaşı, dünyada benzerine çok az rastlanır bir zaferle sonuçlandı.

Tüccar ve tüketici arasında bir dostluk köprüsü kurmak için düğmeye bastık. Amacımız hem tüketiciyi hem de dürüst üyelerimizi korumak.

Çeşitli lobilerin etkisiyle, yangından mal kaçırır gibi çıkarılan yasalardan nakliyeci de nasibini aldı.

Irak'ın içine düştüğü -daha doğrusu düşürüldüğü- kaosa bakın... Her gün çocuk, yaşlı, kadın onlarca insan ölüyor.

Geçtiğimiz hafta, "fısıltı gazetesi" marifetiyle, benim hakkımda bir tezvirat yayıldı. İddia şuydu: "Sinan Aygün, medya aracılığıyla kamuoyuna aktardığı araştırma-raporlarla muhalefet dozunu artırdı.

Avrupa Birliği'ne üyelik sevdası nedeniyle, hemen her konuda şartsız taviz verildiği süreci fırsat bilen şer odakları boş durmuyor.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en önemli hastalığı, dış dünyaya karşı savunma ve izah etme mekanizmalarını harekete geçirememesidir.

Bulgaristan'daki ecdat yadigarı camilerin içkili eğlence yerlerine çevrildiğini duyunca kan beynime sıçradı.

Türkiye, Müslüman ülkelerin aynı zamanda laik olabileceğini tüm dünyaya ispat etti.

Türk ekonomisinin başbelalarından birinin de Çin malları olduğunu hepimiz biliriz. İğneden ipliğe, armatürden gözlüğe, halıdan klimaya kadar, ucuz ama bir o kadar da kalitesiz Çin malı, pazarlarımızı işgal etti.

Şer odakları düğmeye bastı ve terör yine hortladı.

Son günlerde, bana sıklıkla iki soru yöneltiliyor: - ATO'nun asli görevleriyle doğrudan ilintili olmayan konulara neden el atıyorsunuz? Üzerinize vazife mi?

Ulusal güvenliğimiz açısından son derece önemli bir tehlikeye dikkatinizi çekmek istiyorum... Çünkü, Annan Planı ile başlatılan "Anadolu Kuşatması"nın ikinci aşaması için de düğmeye basıldı.

Başlığı görür görmez, "Bu da nereden çıktı" dediğinizi duyar gibi oluyorum.

Lafı hiç eğip bükmeden, başlıktaki "gâvur eziyeti"nin ne olduğunu anlatalım.

Türk iş adamları, Avrupa Birliği ülkeleri ile ticaretlerinde çok ciddi vize sorunları yaşıyorlar. Özellikle son birkaç yılda, şikayetler arttı.

Atatürk'ün isteğiyle düzenlenen İzmir İktisat Kongresi'nin Türkiye'nin ekonomik tarihinde çok önemli bir yeri vardır. 1135 delege ile 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında toplanan kongrede, Yeni Türkiye'nin ekonomik sorunları tartışılmış ve çok önemli kararlar alınmıştır.

İş gezisi için mart ayında gittikleri Amerika'da, havaalanına iner inmez gözaltına alınan ve vizeleri iptal edilerek Türkiye'ye geri gönderilen iş adamlarımıza itibarlarının iade edilmesi için ABD Büyükelçiliği nezdinde yaptığımız girişimler sonuç verdi.

Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin bütünlüğüne yönelik saldırılarını ele alacağım bu son bölüme, Lozan Antlaşması ile başlamak istiyorum.

Avrupalı devlet adamları, siyasetçiler, bürokratlar ve din adamlarının çoğu Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine sıcak bakmıyor. Özellikle Almanya'nın ve Fransa'nın tavrı çok açık...