Bozuk balık 'çolak' bıraktı: Çuprayla adam dövdüler!
Eskişehir’de bozuk balık iadesi yüzünden çıkan kavgada, Hamza Çetinkaya balıkçılar tarafından balıkla ve sopayla darp edildi. Parmağında kırık ve kalıcı hasar oluşan Çetinkaya, yaşadığı şiddetin peşini bırakmayarak dava açtı. Mağdur adam yaşadıklarını "Balığı suratıma vurdu yani burun tarafıma. Bir kendi tezgâhında vurdu, bir de geldi orada vurdu. Öbür balıkçılar da aslında gördüğü halde şahitlik yapmadı bana" sözleriyle anlattı.
Eskişehir'de yaşayan 41 yaşındaki Hamza Çetinkaya, semt pazarında 300 liraya çupra aldı. Ancak aldığı balık, Çetinkaya'nın kabusu oldu.
Balıklarla eve giden adam eşinin uyarması sonucunda balıkların bozuk olduğunu anladı. Balıkları kontrol eden ve iddiasına göre koktuğunu fark eden adam, pazara tekrar dönerek balıkları iade etmek istedi. Fakat burada Hamza Çetinkaya, iddiasına göre balıkçı esnafı tarafından rencide edilerek parası geri verilmedi. Sitem ederek balıkları tezgâha bırakan Çetinkaya, başka bir balıkçıya yöneldi.
BALIKÇILAR BALIKLARLA SALDIRDI
Bu sırada arkasından koşan balıkçılar, Çetinkaya'nın bıraktığı çupra ile Çetinkaya'ya vurmaya başladı. Aldığı darbelerle şaşıran Hamza Çetinkaya, iddiasına göre balıkçılar tarafından darp edildi. Darp esnasında yüzük parmağı kırılan ve vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar oluşan Çetinkaya, olay yerinden ayrılarak hastaneye gitti. Burada darp raporu alan Çetinkaya, şu anda parmağını tam anlamıyla kullanmadığını ve his kaybı olduğunu söyledi. Balıkla darp edilen adam sürecin peşini bırakmayacağını ve dava açtığını belirtti.
MAĞDUR ADAM OLAYI ANLATTI
Konuyla alakalı konuşan Hamza Çetinkaya, "Balıkçıya dedim ki 'Bana 2 adet çupra temizler misin?' Tamam dedi, temizledi. Eve varınca poşeti açtık. Balıkta acayip bir koku var. Ben de hanım da aynı şeyi dedi. 'Bu bizi zehirleyebilir, balık kokuyor' dedi. Şimdi maddi durumu dar olan bir insanız. Yani tekrar bir daha alsam, o çupraya 300 lira para verdim. Bir daha vereceğim, 600 lira olacak bu bana. Gerisin geri uyumadım. Akşamda işe gideceğim zaten. Uyumadım, indim aşağıya.
Dedim ki 'Sizin balığınız kokuyor.' Ondan sonra balığı kokladı, 'Bunun neresi kokuyor?' diye burnuma doğru dayadı, 'Sen ne yapıyorsun? Ben müşteriyim. Bana bu şekilde davranamazsın' dedim. Ondan sonra etrafımı çevirdiler. Balık kokuyor. Ben dedim ki 'Bu balık kokuyor. Bunu çocuğum yese ya da biz zehirlensek, bu balık bir insandan daha mı önemli? İnsan sağlığıyla oynuyorsunuz' dedim. Öyle deyince "Ya alacaksın ya tezgâha koyacaksın" dedi. Dedim "İyi, tezgâha koy. Bir garip gelirse alsın yesin. Benim hayrıma ver." Neyse, orada balıkları bıraktım" diye konuştu.
BAŞKA YERDEN BALIK ALIRKEN SALDIRDILAR
Balıkla darp edildiği anları da anlatan Çetikaya şöyle devam etti:
"İleride bir balıkçı daha var oraya giderek 2 çupra almak istedim. Çünkü olay çıkacak orada. İki balıkçı arasında 200 metre ya da 150 metre gibi bir mesafe vardı. Rahatsız olduğum için dedim hadi olay çıkmasın, başka bir balıkçıdan alayım. Diğer balıkçının önünde tam balıklarımı alacakken, tartıştığım esnaf çıktı geldiler, kalabalık bir şekilde.
"BALIKLA SURATIMA VURDU"
Omuzumdan tuttu, geri çekti beni. Geri çekince de suratıma direkt balığı çarptı zaten. suratıma çarptı. Ondan sonra yumruk atmaya kalktı bana. Kalabalıklardı ve ellerinde bıçaklar var. Orada bana darp yaptılar, yumruk attılar. Elinde sopa vardı, sopayla vurdu, balıkla vurdu. Balığı suratıma vurdu yani burun tarafıma. Bir kendi tezgâhında vurdu, bir de geldi orada vurdu. Öbür balıkçılar da aslında gördüğü halde şahitlik yapmadı bana. Birbiriyle akrabalar.
"ELİM ÇOLAK KALDI"
Darp raporu aldım, parçalı kırıklar var elimde. Daha iyileşmedi. Çolak kaldı elim. Bükemiyorum, hareket ettiremiyorum. İş alanımda bana engel. Hafif bir dokunmayla ağrı sızı yapıyor."
Süreci mahkemeye taşıyan Çetinkaya, "Avukatım var benim, ilgileniyor. Zaten kendisi de vurduğunu bir yerde beyan etmiş. Ama oraya ilk gelir gelmez 'Bize gelir gelmez küfür etti' demiş. Hiçbir insan o kalabalığın içinde gidip de öyle bir küfür edemez. Çok kalabalıklardı. Bizim gibiler zaten işinde gücünde insanız. Balıkçının amcasının oğlu benim asker arkadaşım. 2-3 kere geldi bana, 'Kardeşim hatırın varsa çek' dedi. Ben de 'Kardeşim, benim parmağım çolak kaldı. Bunun hesabını kim verecek? Ben bu ellerimle aile geçindiriyorum, çocuğumun eğitimini karşılıyorum' dedim" diye konuştu.