İntihar eden iş adamı İlhan Arık'ın veda notu ortaya çıktı: Artık toparlayamıyorum, özür dilerim

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden atlayarak yaşamına son veren iş insanı İlhan Arık'ın el yazısıyla kaleme aldığı veda notu ortaya çıktı. "Artık toparlayamıyorum" diyen Arık'ın hayat hikayesi ise yürek burktu.
İstanbul’da cuma günü 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden atlayarak hayatına son veren iş insanı İlhan Arık’ın ardında bıraktığı mektup ortaya çıktı. Küçük yaşta babasız büyüyen, evladını kaybetmenin acısıyla sarsılan ve yaşadığı travmaları yıllar sonra paylaşan Arık’ın vedası, derin bir hüzün bıraktı.
KÖPRÜDEN ATLAYARAK HAYATINA SON VERMİŞTİ
27 Haziran Cuma günü saat 17.30 sıralarında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde meydana gelen olayda, İlhan Artık isimli iş insanı Ankara istikametinde köprü üstüne çıkıp intihar etmek istedi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Şahıs, tüm çabalara rağmen ikna olmayarak köprüden suya atladı. Arık'ın köprüden atladığı anlar ise bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı.
İNTİHAR NOTU ORTAYA ÇIKTI
İlhan Arık'ın intiharının ardından yakınlarına bıraktığı intihar notu ortaya çıktı.
Haberler.com'un haberine göre, Arık'ın el yazısıyla "Ben artık çok yoruldum. Yeni başlamaktan, üzülmekten, kırılmaktan… Sakın beni böyle aciz tanımayın olur mu? Artık toparlayamıyorum. Herkesten çok özür diliyorum" ifadelerini kullandı.
Arık'ın notu şöyle:
"Ben İlhan Arık, Bu zamana kadar hep bir şeyleri başarmak istedim. Kimse zarar görmesin, kimse üzülmesin istedim. Ben artık çok yoruldum. Yeni başlamaktan, üzülmekten, kırılmaktan… Sakın beni böyle aciz tanımayın olur mu? Artık toparlayamıyorum. Herkesten çok özür diliyorum. Yaşattıklarım için. Bu yazıları okuduğunuzda ben bu dünyada olmayacağım artık. Hiçbir anlamı yok. Hakkınızı helal edin"
SESSİZCE TAŞIDIĞI YÜK ÇOK AĞIRMIŞ!
Öte yandan, İlhan Arık, Ocak 2024'te katıldığı bir programda hayatıyla ilgili şu açıklamaları yapmıştı:
"Babam evde ölü bulundu. Küçük yaştan bu yana yetim büyüdüm. Babamı tanımadım, babamın yokluğunu hep hissettim. Başkalarını kıyafetlerini giydim. Oğlumu 3 aylıkken hastanenin ihmali ile kaybettim. Erkek evlat çok istedim. Ben baba sevgisi görmedim oğlum görsün istedim, olmadı. Günlerce beşiğin başında ağladım. Ben hep yalnız başımaydım, mücadelemi bu şekilde verdim. Şu an iki kızım var. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. 99 depreminde Sakarya'da enkazın altından çıktık, 3 ay çadırda yaşadık. 14 yaşında enkazdan cansız beden çıkardım."