Çin İstanbul Başkonsolos Vekili: Türkiye ile birlikte kalkınacağız

Pekin ve Ankara’nın iyi birer dost ve partner olduğunu belirten Wu Jian “Türkiye ile siyasi güveni daha da derinleştirerek, dayanışma ve iş birliğini güçlendirmeye, dünya barışını ve kalkınmasını birlikte hızlandırmaya hazırız” dedi.
OSMAN SAĞIRLI'NIN HABERİ
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’i üçüncü döneme taşıyan Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 16-22 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen 20. Ulusal Kongresi dünyada oldukça ses getirdi. Çin’in doğrudan ticaret ortağı olduğu 140 ülkeyi yakından ilgilendiren kongrede, Pekin’in gelecekteki yol haritasına yönelik önemli adımlar atıldı. Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolos Vekili Wu Jian ile kongreyi ve yol haritasını konuştuk. Çinli diplomat Jian’ın sorularımıza verdiği cevaplar şöyle:
> Dünya kamuoyunun “parti parlamentosu seçimi” olarak adlandırdığı ÇKP kongrelerinin içeriği nedir, ne anlama gelmektedir?
ÇKP 20. Ulusal Kongresi, Çin’in çok yönlü sosyalist modernize bir ülke inşa etmek için yolculuğa başladığı ve ikinci yüzyıllık hedefine doğru ilerlediği kritik bir dönemde düzenlenmiş önemli bir kongredir. Kongre geçen beş yılın çalışmaları ile yeni dönemdeki 10 yıllık sürecin ciddi anlamda reformlarını kapsıyor. Çin kalkınmasının yol haritası değil, aynı zamanda dünya kalkınmasına da büyük fırsatlar sunuyor. Bahse konu kongre, önümüzdeki dönemde Çin’in kalkınmasına, hatta tüm dünyanın geleceğine önem arz eden uzun vadeli etkiler oluşturacaktır.
DÜNYAYI DA MODERNLEŞTİRECEĞİZ
> Çin modernizasyonunu nasıl anlamalıyız? Özellikleri nelerdir?
ÇKP 20. Ulusal Kongresi, Çin’in gelecek dönemde kalkınması adına Çin’in modernizasyonu şeklinde stratejik planlar yaptı. Çin modernizasyonunun beş özelliği bulunuyor: İlk olarak yoğun nüfuslu modernizasyon. Çin, dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkesidir. Şu an dünyada modernleşmeyi gerçekleştirmiş ülke ve bölgelerin nüfusu 1 milyardan az. 1,4 milyar nüfuslu Çin’in modernizasyonu, modernizasyonun dünya haritasını tamamen değiştirecektir. İkinci olarak, bütün halkın ortak refahını kapsayan modernizasyon. Üçüncü sırada, maddi ve manevi medeniyetlerin uyumlu olduğu bir modernizasyon. Çin’in maddi ve manevi gücünün eş zamanlı olarak pekiştirilmesi ve maddi olarak zenginleşme ile insanın her alanda gelişmesi teşvik edilmektedir. Dördüncü olarak insan ve doğanın uyum içinde bir arada bulunduğu modernizasyon. Çin Halk Cumhuriyeti olarak yeşil ve sürdürebilir kalkınmada ısrar edeceğiz. Son olarak, barışçıl kalkınma yolunda modernizasyon. Bazı Batılı ülkelerin savaş, sömürgecilik ve yağmalama gibi yöntemlerle gerçekleştirdikleri modernizasyon yolunu kullanmayacağız. Barış, kalkınma, iş birliği, ortak kazanç temelinde dünya barışı ile dünyanın kalkınmasını savunmaya devam edeceğiz. Çin 140’tan fazla ülkenin ana ticaret ortağıdır ve “dünyanın fabrikası” iken “dünyanın pazarı” hâline geldi. Çin’in modernizasyonu tüm dünyaya yarar sağlayacak, Çin’in önümüzdeki dönemdeki ilerlemesi, Türkiye dâhil tüm dünyaya yeni fırsatlar sunacaktır. Çin’de birden fazla neslimizin çabasıyla, ÇKP liderliğinde Çin halkı başarılı bir şekilde Çin’e özgü modernizasyonun rotasını çizdi, Batılı ülkelerin modernizasyon konusunda tek söz hakkı olmadığını gözler önüne serdi. Modernleşmenin, Batılılaşma olmadığı ispat edildi ve insan uygarlığına yeni bir boyut kazandırıldı. Bahsettiğim bu yol, gelişmekte olan ülkelerin modernizasyona giden istikametini zenginleştirdi, dünyada hem hızla gelişmek hem de kendi bağımsızlığını korumak isteyen ülkelere ve milletlere yeni seçenekler sundu.
> Raporda yüksek kaliteli kalkınmaya dikkat çekilmişti. Nasıl bir yol izlenecek?
İlk olarak yeni kalkınma modeli uygulanacak. Sırasıyla inovasyon odaklı kalkınma stratejisini kararlılıkla hayata geçirilecek ve inovasyondan güç kazanılacak. Üst düzey sosyalist piyasa ekonomi sistemi oluşturulacak. Kırsal bölgelerin canlanması kapsamlı olarak hızlandırılacak Son olarak da bölgelerin uyumlu kalkınması hızlandırılacak.
KUŞAK YOL PROJESİ NE GETİRDİ
> Son olarak İpek Yolu projesi hangi aşamada, projenin ne zaman tam faaliyete geçmesi bekleniyor?
Devlet Başkanı’mız Sayın Xi Jinping Kuşak Yol İnisiyatifi’ni ilan edeli 9 yıl oldu. Kuşak Yol projeleri başarıya ulaşmış, dünya çapında takdir gören uluslararası kamusal bir ürün ve iş birliği platformu hâline gelmiştir. Bu yılın ağustos ayına kadarki süreçte, Çin ile Kuşak Yol güzergâhındaki ülkeler arasında toplam ticaret hacmi 12 trilyon dolara ulaşmış, bu ülkelere yaptığımız finansal olmayan toplam direkt yatırım hacmi 140 milyar doları aşmıştır. 2021 sonuna kadar, Çinli şirketlerin bu ülkelerde inşa ettiği ekonomik ve ticari iş birliği adına toplam 43 milyar dolarlık yatırım yapılmış, bu ülkelere 340 binden fazla yerel istihdam sağlanmıştır. Kuşak Yol dışa açık ve kapsayıcı bir sahnedir. Güzergâhındaki tüm ülkelere ve dünyaya yarar sağlaması öngörülmektedir.
Kara ve Deniz İpek Yolu’nun kesiştiği noktada yer alan Türkiye, Çin’in Kuşak Yol iş birliğini hızlandırmada doğal bir partneridir. Dokuz yıl içinde, iki ülke arasında Kuşak Yol ve Orta Koridor projeleri entegre edilerek, bir dizi önemli iş birlikleri kaydetmiştir. Çin tarafı olarak, Türkiye ile iletişim ve eş güdümü daha da pekiştirecek, karşılıklı fayda sağlayacak daha fazla sayıda projeyi Türkiye’ye kazandırmaya hazırız. Çin ve Türkiye’nin ortak kazancını ve refahını birlikte gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz.
ÇİN VE TÜRKİYE İYİ BİR PARTNER
> Çin’in Türkiye’den beklentileri nedir ve Çin-Türkiye ikili ilişkiler konusunda hangi gelişmeler öngörülüyor?
Bana kalırsa, Çin ve Türkiye dış politikasında iki önemli ortak nokta bulunmaktadır. Birincisi barış konusunda ısrar etmek. “Yurtta sulh cihanda sulh” ilkesi, Türkiye diplomasisinin zeminini oluşturmakta ve barış ve kalkınma ilkesinde ısrar eden Çin’in dış politikasıyla uyuşmaktadır. İkincisi ise insana odaklanmak. Türkiye’nin dış politikası insan merkezli temelden başlayarak, halkın kalkınmasını ve refahını savunmakta. Çin ise insanın kader birliğini inşa etmeyi hızlandırmaya bağlı kalarak, tüm insanlığın ortak kalkınmasını teşvik etmektedir. Bu iki önemli ortak noktamız, kısa zaman önce ÇKP 20. Ulusal Kongresi’nde ve “Türkiye Yüzyılı” Vizyon Belgesi’nde açık ve net bir şekilde ifade edilmiştir. Diplomasimizin ortaklığı, ülkelerimizin benzer değerlerini yansıtmakta ve taraflarımızın daha derin iş birliğini yürütmemiz için sağlam temel oluşturmaktadır.
Çin Türkiye Stratejik İş birliği İlişkisi kurulmasından bu yana geçen 12 yılda, iki ülkenin karşılıklı siyasi güveni derinleşti, ekonomik ve ticari iş birliği hızla büyüdü ve beşeri iletişimde güzel sonuçlar elde edildi. Çin ve Türkiye iyi birer dost ve iyi bir partnerdir. ÇKP 20. Ulusal Kongresi hem Çin’in kalkınması için stratejik planlar yapmış, hem de gelecekte Çin-Türkiye ilişkilerinin gelişmesi için yeni fırsatlar getirmiştir. Türkiye ile karşılıklı siyasi güveni daha da derinleştirerek, dayanışma ve iş birliğini güçlendirmeye, kalkınma konusunda karşılıklı destek vermeye, gelişim stratejilerini uyumlaştırarak ortak kalkınmayı gerçekleştirmeye, dünya barışını ve kalkınmasını birlikte hızlandırmaya hazırız.