Dünyanın en güzel şehirleri seçildi! Türkiye'den bir il listede
Times Entertainment adlı site dünyanın en güzel 10 şehrini seçti. Bu kentlerin güzelliği, sadece manzaralarına bakılarak değil, mimari, tarih, kültür ve iklimle kurdukları benzersiz bağa odaklanarak belirlendi. Paris'ten Kyoto'ya, Barcelona'dan Rio de Janeiro'ya kadar bu şehirler, tarihi anlamayı, kalabalık caddeler kadar sessiz sokakları da deneyimlemeyi vadediyor. Listede Türkiye'den de bir şehir yer alıyor.
PARİS, FRANSA
MÖ 1. yüzyılda bir Roma yerleşimi olan Paris, modern halini 19. yüzyıldaki yenilenmeyle aldı. Şehrin merkezinde Seine Nehri yer alıyor ve şehir sınırları içinde nehri 37 köprü geçiyor. Bu şehir ayrıca Louvre gibi dünyanın en saygın müzelerine sahip. Paris hem tarih, hem sanat hem de metropol hayatıyla iç içe bir deneyim sunuyor.
2. VENEDİK, İTALYA
Venedik'in 421 yılında sığ bir lagündeki 100'den fazla adanın üzerine kurulduğu düşünülüyor. Karayolu yerine 170'ten fazla kanal ve yaklaşık 400 köprü ile örülü olan bu şehrin, binaları, çamura çakılmış milyonlarca ahşap kazığın üzerinde duruyor. 10. ve 15. yüzyıllar arasında güçlü bir deniz cumhuriyeti olan Venedik’in bu mirası ise görkemli saraylarında hala görülebiliyor.
KYOTO, JAPONYA
794 yılında Japonya'nın imparatorluk başkenti olarak kurulan Kyoto, bu statüsünü bin yıldan fazla korudu. II. Dünya Savaşı'nda bombalanmaktan büyük ölçüde kurtulduğu için tarihi bölgeleri ayakta kaldı. Şehirde bin 600'den fazla Budist tapınağı ve 400 Şinto tapınağı bulunuyor. Kyoto, ayrıca ilkbaharda kiraz çiçekleri ve sonbaharda akçaağaç yaprakları ile mevsimlik güzelliğiyle de dikkat çekiyor.
PRAG, ÇEK CUMHURİYETİ
Tarihi en az 9. yüzyıla dayanan Prag, dünyanın en büyük antik kale kompleksi olan Prag Kalesi çevresinde gelişti. Şehir, "romanesk"ten "gotik"e, "barok"tan "art nouveau"ya kadar farklı mimari stilleri barındırıyor. İki dünya savaşında da büyük yıkımlardan kaçabilmiş olması, şehirdeki Ortaçağ yapılarının büyük ölçüde korunmasını sağladı. ortaçağ sokak düzeninin korunmasını sağladı. 14. yüzyılda inşa edilen Charles Köprüsü, şehirde hala yaya geçidi olarak kullanılıyor.
CAPE TOWN, GÜNAY AFRİKA
1652'de Hollandalı bir tedarik istasyonu olarak kurulan Cape Town, Güney Afrika'nın en eski Avrupa kökenli şehirlerinden biri... Şehrin belirleyici özelliğini 260 milyon yaşından büyük olan Masa Dağı oluşturuyor. Hollanda, İngiliz, Malay ve Afrika etkilerini yansıtan bir mimariye sahip olan Cape Town, aynı zamanda dünyanın en küçük ama en çeşitli bitki krallığı olan Cape Çiçek Krallığı'na ev sahipliği yapıyor.
RİO DE JENARİO, BREZİLYA
1565'te kurulan Rio, 1763'ten 1960'a kadar Brezilya'nın başkenti olarak hizmet etti. Şehir, granit zirveler, tropikal ormanlar ve koylar gibi dramatik doğal oluşumlar etrafında gelişti. Dünyanın en büyük şehir ormanlarından biri olan Tijuca Ormanı da şehirde yer alıyor. Copacabana gibi plajları özel alanlar değil, halka açık yaşam alanları olarak işlev görüyor.
DUBROVNİK, HIRVATİSTAN
7. yüzyılda kurulan Dubrovnik, daha sonra bağımsız bir deniz ticaret gücü olan Ragusa Cumhuriyeti'nin merkezi haline geldi. Bazı yerlerde 25 metre yüksekliğe ulaşan yaklaşık 2 kilometrelik taş surlarla çevrili olan şehir, 1990'lardaki Balkan çatışması sırasında hasar görmesine rağmen, orijinal malzemeler ve teknikler kullanılarak titizlikle restore edildi.
BARCELONA, İSPANYA
Barcelona'nın kökenleri Roma dönemine kadar uzanıyor ancak modern yapısının çoğu, 19. yüzyılda aşırı kalabalığı azaltmak için tasarlanan "Eixample" planından geliyor. Şehir, özellikle Antoni Gaudí'nin eserlerinin katkısı sayesinde Katalan Modernizmi ile tanınıyor. 1882'den beri yapımı süren Sagrada Família ise turistlerin gözdesi olmayı sürdürüyor.
SAN FRANCİSCO, ABD
1776'da İspanyol misyonu olarak kurulan San Francisco, Sanayileşme Dönemi sırasında hızla büyüdü. 40'tan fazla tepenin üzerine kurulu olan kent sürekli değişen manzaralar sunuyor. Şehrin mimari karakterine katkıda bulunan Victoria ve Edward döneminden kalma evler ise 1906 depreminin ardından ayakta kalarak, kentin kısa tarihine ışık tutuyor.
İSTANBUL, TÜRKİYE
MÖ 660'ta Byzantium olarak kurulan İstanbul, Roma, Bizans ve Osmanlı olmak üzere üç imparatorluğa başkentlik yaptı. Boğaz ile iki kıtayı fiziksel olarak birbirine bağlayan kent zengin tarihi ve kültürel yapısıyla dünyanın en çok dikkat çeken kentleri arasında yer alıyor. Şehir, modern sokakların altında hala ayakta duran Roma sarnıçları, Ayasofya, Sultan Ahmet Camii ve Topkapı Sarayı, gibi farklı dönemlere ait altyapı katmanlarıyla ziyaretçilerini etkiliyor.
