Yardım bahanesiyle Gazze’yi işgal planı! İsrail, Filistin’in Akdeniz’deki haklarına el koymak istiyor

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ

Tarihin en ağır katliamına sahne olan Gazze’ye yardım amaçlı üs kurma ve denizden insani koridor açma planı bölgeyi yeniden hareketlendirdi. ABD’nin “Gazze’de liman inşa edilecek” açıklamasının ardından İsrail, Güney Kıbrıs’ta ikmal üssü ve liman arayışına girdi. Uzmanlar olan bitenin, Gazze’yi yutma ve sivillere yardım görüntüsü altında Filistin münhasır bölgesini yok ederek, Filistinlilerin Akdeniz’deki bütün hidrokarbon yataklarına çökme projesi olduğu görüşünde.

İSRAİL’İN HEDEFİ BİR TAŞLA KUŞ VURMAK

Enerji politikaları uzmanı Prof Dr. Beril Tuğrul “Refah Kapısı dururken böylesine büyük yatırımla insani koridor kurma iddiası gerçeklikten çok uzak” dedi. Prof. Dr. Tuğrul, Türkiye’nin Mısır hamlesinin önemini vurguladı ve “İsrail’in Gazze’yi kendi topraklarına katma motivasyonu yanında ikinci hedefi , Filistin halkına ait münhasır bölge zenginliğine çökmekti. Tel Aviv, hem Mısır hem de İsrail ve Güney Kıbrıs gazını Avrupa pazarına birlikte çıkarmanın hesaplarını yapıyor. Son G20 toplantısının master planı ve yapılan enerji nakil koridoru (IMEC) açıklamaları ile bu gelişmeler son derece ilgili ve bağlantılı. Küresel oyun kurucuların gerçek niyeti Gazze’ye yardım ulaştırmak olsa böyle askerî yöntemlere vesaire ihtiyaç duymadan Refah Sınır Kapısı’nı açıp gerekli yardımların ulaşmasını sağlayabilirlerdi. Fakat burada birinci öncelik Gazzelilerden kurtulmak, ikincisi ise Filistin halkının münhasır bölge üzerindeki tüm haklarına İsrail’in el koymasını sağlamak. Bu yolla da bir taşla iki kuş vurmuş olacaklar” ifadelerini kullandı.

REZERVLER KIŞKIRTIYOR

Türkiye’nin Mısır ve Libya ile kurduğu ilişki ağının belirleyici nitelik taşıdığına vurgu yapan Prof. Dr. Beril Tuğrul “İsrail’in Gazze’yi işgal için öngördüğü takvim tutmadı. Halkı büyük oranda yerlerinden ettiler. Ancak hâlen sonuç alamadıkları bir savaş gerçeği var önlerinde. İşte tam da bu vasatta Filistin münhasır bölgesini yutma amaçlı atılan adımlar büyük önem taşıyor. Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Libya ve Mısır ile girdiği siyasi, ekonomik, askerî ilişki ağı ve Filistin’e garantörlük talebi bu noktada kritik önem taşıyor. İsrail hükümeti bir an önce Akdeniz’in o bölgedeki tüm hidrokarbon kaynaklarını ele geçirmek ve tek sahibi olarak masaya oturmak istiyor. Aşkelon, Hayfa ve Aşdod’la birlikte Gazze Limanı’nı da kendisine bağlayacak. İsrail’in son gelişmeler ışığında Kıbrıs Rum Kesimi dışında ortağı-partneri kalmadı. Her ne kadar Mısır-İsrail-Rum bölgesinin gaz kaynaklarını Avrupa’ya pazarlama hesapları yapsalar da Türkiye olmadan bu gazın pazara inmesi pek mümkün değil. Gazze’de yaşananlar öncelikle İsrail’in genişleme iştahının bir parçası ancak bölgenin zengin gaz rezervleri de İsrail Devleti’ni kışkırtan bir diğer faktör. Sonraki aşamada ise Gazze Vadisi’nden Kızıldeniz’e uzanan Ben Gurion Kanalı’nı inşa ederek hem Suveyş’i saf dışı edecekler hem de küresel ticarette yeni bir merkezî üs olacaklar” dedi.

BİZİ YAKINDAN İLGİLENDİRİYOR

Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Talât’ın danışmanlarından ve eski başmüzakereci Ergün Olgun’a göre Gazze-GKRY arasında yaşananlar Türkiye ve KKTC’yi yakından ilgilendiren gelişmeler.

İsrail’in GKRY üzerinden ikmal hattı inşa ettiğini kaydeden Olgun “Kurulan koridor İsrail-GKRY ilişkisini daha da derinleştirir. Diğer yandan Filistinlilere ait alanı da zimmetine geçirerek bir tür tekel oluşturabilirler. Biz her hâlükârda bütün faaliyetleri yakından takip etmek zorundayız. Bu yeni bir durum ve bölge için olduğu kadar Türkiye ve KKTC için de bir tehdit” değerlendirmesinde bulundu. Bir diğer uzman Mehmet Öğütçü ise İsrail’in Filistin topraklarında belirlediği doğal sınırlara ulaştığı hatırlatmasında bulundu ve “Bundan sonraki her adımın çok daha farklı etkilere sebebiyet verecek. Gazze’de kurulan Marina Hayfa’ya alternatif olması yanında İsrail’in Kıbrıs limanları arasında çekeceği koridor aynı zamanda hidrokarbon zenginliğinin de birleştirilmesi anlamı taşıyor. Bu durumda Gazze’nin yeniden inşası için de İsrail belirleyici unsur olacak. Yani Gazzelilerin sürülmesi sonrasına da bir tür yatırım yapılıyor bu hatla” diye konuştu