Eğitimde yeni yol haritası: Maarif'ten 'dönüşüm' çağrısı

Maarif Platformu’nun düzenlediği “Yeni Bir Ölçme ve Değerlendirme Vizyonu Çalıştayı”nda, sınav odaklı eğitim sistemine karşı ezber bozacak öneriler gündeme geldi. Çalıştayda geliştirilen modelle, öğrencinin kişisel potansiyelini keşfeden, insani ve nitelikli bir eğitim sistemi hedefleniyor.
MAHMUT ÖZAY — Türkiye’de sınavların gölgesinde şekillenen eğitim sistemi, yeniden düşünülüyor. Maarif Platformu, 17-18 Mayıs 2025 tarihlerinde Bursa’da düzenlediği “Yeni Bir Ölçme ve Değerlendirme Vizyonu Çalıştayı” ile, eğitimde ölçme-değerlendirme anlayışını kökten değiştirmeyi hedefleyen çarpıcı bir vizyon ortaya koydu.
Enderun Özgün Eğitimciler Derneği ve Bursa İnsan Vakfı iş birliğiyle gerçekleşen çalıştayda; merkezi sınavların baskısından uzak, öğrencinin mizacını ve yeteneğini merkeze alan yeni bir yaklaşımın temelleri atıldı.
Çalıştayın sonuç raporu 26 Haziran’da yapılacak basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşılacak.
Çalıştayda ölçme ve değerlendirme sistemine dair devrim niteliğinde bir anlayış benimsendi:
Sınavlar artık sadece bir eleme aracı değil, bilginin üretildiği ve kullanıldığı birer öğrenme ve gelişim süreci olmalı. Açık defter ve kaynak kullanımının, hatta gözetmensiz sınavların bile mümkün olduğu, bu sayede bilginin ezberden öte, ahlaki ve insani bir olgunlaşma yolculuğuna dönüşeceği güçlü bir şekilde ifade edildi.
Bu bağlamda, ölçme ve değerlendirmenin eğitim sistemimizin ruhunu şekillendiren temel bir araç olduğu belirtildi. Bu araç, öğrencinin gerçek potansiyelini, mizaç ve kabiliyetlerini, yani fıtratındaki gizli cevherleri ortaya çıkararak, onları hem anlamlı hem de kendilerine en uygun hedeflere yönlendirmelidir.
Ancak, mevcut sistemin “eğitim eşittir sınavlar” gibi çarpık bir denkleme hapsolması, gençlerimizi bilginin derinliğinden kopararak ruhsuz bir ezber cenderesine mahkûm etmektedir.
Bu basın toplantısında, çalıştayımızda ele alınan başlıca sorun alanları ve geliştirilen somut öneriler kamuoyuna duyurulacak:
Eğitimin Felsefesi ve Medeniyet Tasavvuru: Eğitim sistemimizin kendi coğrafyamızın medeniyet tasavvurunu, kültürel ve ahlaki değerlerini temel alması gerekliliği.
Öğretmenlik Mesleğinin Saygınlığı ve Öğretmenin Etkinliği: Öğretmen merkezli bir sistem önerisi ve ilkokul öğretmenlerinin öğrenci yönlendirmesindeki rolünün artırılması.
Kademeler Arası Geçiş ve Okul/Alan Çeşitlendirmesi: İlkokul, ortaokul ve lise süresine dair düzenleme talepleri,. mesleki eğitimin güçlendirilmesi, lise düzeyinin yeniden yapılandırılması ve alternatif eğitim yollarının oluşturulması.
Yönlendirme ve Rehberlik Sistemleri ile İstihdam Planlaması: Erken yaşta başlayan kapsamlı rehberlik hizmetlerinin önemi ve ülke genelinde makro düzeyde mesleki ve istihdam planlaması yapılması gerekliliği.
Mevcut zorunlu eğitimin ve merkezi, dayatmacı müfredatların anlayışı yerine, bölgesel yönetimlerin yetkilendirilmesi. Her bölgenin kendi sosyo-ekonomik ve kültürel ihtiyaçlarına göre şekillenen, daha esnek ve dinamik bir eğitim yapısının gerekliliği
RAKAMLARIN GÖLGESİNDEN MAARİFİN IŞIĞINA
Maarif Platformu'ndan, çalıştayla ilgili şu açıklamaya yer verildi:
Çalıştayımız boyunca, genç dimağları rakamların ve sıralamaların dar kalıplarına sıkıştıran mevcut sistemin röntgenini çektik. “Başarı”yı sadece sınav salonlarının sınırlarından çıkarıp, hayatın tüm renklerini kucaklayan geniş bir ufka taşımayı hedefledik. Merkezi sınavların tekdüze saltanatına son vererek, her öğrencinin biricikliğini, farklılığını ve ilgi alanlarını keşfeden bir değerlendirme iklimi inşa etme gayesiyle bir araya geldik.
Bu vizyon doğrultusunda, öğrencinin tüm gelişim yolculuğunu ve tahsil hayatının seyrini yansıtan portföy sistemleriyle ve keyfiyetli bitirme sınavlarıyla taçlanan, çok daha derinlikli bir maarif anlayışını benimsedik. Alanında uzmanların katılımıyla gerçekleştirdiğimiz “Yeni Bir Ölçme ve Değerlendirme Vizyonu Çalıştayı”nın sonuç raporuyla, Türkiye’nin eğitim sisteminde gerçekçi bir dönüşümün yol haritasını sunuyoruz. Bu çığır açıcı vizyon, sadece not odaklı değil, her bireyin potansiyelini ortaya çıkaran, nitelikli ve orijinal bir eğitim anlayışını merkeze alıyor.
Çalıştayımızdan çıkan en önemli sonuçlardan biri, meslek liselerini eğitim sistemimizin gerçek lokomotifi haline getirme hedefimizdir. Bu yaklaşımla, lise ve üniversite eğitimini gerçekten ciddiye alan, piyasanın ihtiyaç duyduğu nitelikli bireyler yetiştiren kurumlara dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Bölgesel ihtiyaçlara göre çeşitlenen, yerel aktörlerin etkin rol aldığı ve halkın sahiplendiği, sivil bir eğitim sisteminin yol gösterici reçetesini sunuyoruz. Bu raporla birlikte, eğitime yeniden bir kimlik kazandırarak, onu rant ve ticaret kapısı olmaktan çıkaracak yol gösterici formüllerimizi açıklayacağız.
Bu rapor, henüz yol haritası tamamlanmamış, eksikleriyle dikkat çeken “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nin yürüyüşüne somut bir nefes, pozitif bir ivme sunacağına inancımız tamdır. Henüz sisler arasında belirmeye çalışan bu büyük idealin, özellikle ölçme ve değerlendirme alanında ufuk açan bir fener, güçlü bir kılavuz olmasını hedefliyoruz. Bu kıymetli çalışmanın, Türkiye’nin dört bir yanından, gönüllerinde maarif davası taşıyan, alanlarında uzman dostlarımızın samimi ve yürekten katkılarıyla vücut bulduğunu özellikle belirtmek isteriz. Bugüne dek yapılanlardan farklı olarak, bu rapor bir fikrin değil, bir aşkın ve adanmışlığın eseri oldu.. Bu vesileyle, omuz veren her bir arkadaşımıza şükranlarımızı sunarız. Dileğimiz odur ki, bu çalışma, eğitim dünyamızın her bir zerresine dokunarak, hayırlara vesile olsun.
Gençlerimizi sınavların kıskaçından, test odaklı eğitimin boğucu cenderesinden ve müfredatın zorunlu, tekelci kalıplarından kurtarmanın yollarını aradık. Eğitimimizi, köklerinden beslenen bir maarif ve meslek temelli kimliğe kavuşturmak adına hazırladığımız bu çalıştay sonuç raporunun sunulacağı, geleceğe umutla bakacağımız bu anlamlı toplantıda sizleri de aramızda görmekten büyük mutluluk duyarız. Özellikle, Türkiye’nin eğitim geleceğinin masaya yatırılacağı bu önemli basın toplantısına basın mensuplarını davet ediyoruz.