"Üniversite artık işsizlikle eş anlamlı haline geldi" diyen Selçuk Pehlivanoğlu: Gençleri geleceğe hazırlayamıyoruz

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
"Üniversite artık işsizlikle eş anlamlı haline geldi" diyen Selçuk Pehlivanoğlu: Gençleri geleceğe hazırlayamıyoruz
Eğitim, Üniversite, İstihdam, Gençlik, Beyin Göçü, Haber
Eğitim Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu Üyesi ve Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ile yeni öğretim yılı başlarken eğitimde kanayan yaraları ve çözüm önerilerini konuştuk.

MAHMUT ÖZAY -  “Diploma sayımız arttı ama diplomanın değeri düştü. Üniversite artık işsizlikle eş anlamlı hâle geldi” diyen Selçuk Pehlivanoğlu “Bugün “beyin göçü”nden öte bir “hayal göçü” yaşıyoruz. Bizim pasaport sayfalarına mühür değil, ülkenin sayfalarına başarı hikâyesi eklememiz lazım” ifadelerini kullandı. Pehlivanoğlu, Terörsüz Türkiye için kurulan masasının bir benzerinin de eğitim için kurulması gerektiğini söyledi. İşte Selçuk Pehlivanoğlu’nun sözlerinden öne çıkanlar:

SUÇU Z KUŞAĞINA ATIYORUZ

Diplomalar değil, nitelikli insan kaynağı devletleri ayakta tutar. Her şehre üniversite açmak önemlidir. Ama o üniversitelerden mezun olan gençlere umut, üretkenlik ve rekabet gücü kazandırmak… İşte asıl mesele budur. Tanklar, silahlar, insansız hava araçları… Hepsi kuşkusuz gurur vesilesidir ve önemlidir. Ama en büyük savunma hattı, yetişmiş insan gücüdür.

Bugün “beyin göçü”nden öte bir “hayal göçü” yaşıyoruz. Bizim pasaport sayfalarına mühür değil, ülkenin sayfalarına başarı hikâyesi eklememiz lazım. Her sıkıştığımızda z kuşağını suçlamak doğru değil, bu kolaycılık. Düzeltemediklerimizin sorumluluğunu kuşak özelliklerine mal ederek bir yere varamayız.

Eurostat’ın 2024 verileri bize çarpıcı bir tablo sunuyor: Avrupa’daki tüm ülkelerde üniversite mezunlarının işsizlik oranı, genel nüfusun işsizlik oranına göre daha düşük. Tek istisna: Türkiye. Üstelik bu tablo 2011’den beri değişmedi. Bu yalnızca bir istatistik değil, gençlerin gelecekten kopuşunun belgesi.

DİPLOMA DEĞERİ DÜŞTÜ

Gençleri geleceğe hazırlayamıyoruz. Her üç gencimizden biri sabah uyandığında ne işe gidiyor ne okula. Bu tablo, hızla büyüyen bir umut boşluğuna işaret ediyor. Diploma sayımız arttı ama diplomanın değeri düştü. Üniversite artık işsizlikle eş anlamlı hâle geldi. Bu tabloyu değiştirebilirsek, Türkiye sadece eğitimde değil, ekonomide de öncü güç olur. Değiştiremezsek, niteliksiz genç nüfus en büyük risk hâline gelir. Ve emperyalist dünyanın tüketim pazarı oluruz.

SUSKUNLUK BÜYÜK RİSK

Bugün gençlik bir suskunluk ve küskünlük sarmalında. Siyasetçiler çok iyi bilmeli ki suskunluk sarmalı büyük bir risktir. Gençlerin suskunluğu, yarının en büyük krizinin habercisi olabilir.

Sahte diplomaları konuştuk, oysa biz verdiğimiz diploma hangi yetkinliği kazandırıyor, onun değerini konuşmalıydık. LGS’de en çok birincileri konuştuk, oysa biz bu sınav niye var ve ne kadar adil bunu konuşmalıydık. Üniversite mezunlarının işsizliğini tartıştık, oysa biz mezunlarımızı hayata ve üretime hazırlayan bir eğitim modelini konuşmalıydık. Hep sorunları konuştuk, oysa çözümleri konuşmalıydık.

10 KİŞİDEN 7’Sİ TEKRAR GİRİYOR

YKS verileri çok açık: 2025 yılında bir yükseköğretim programına yerleşen her 10 öğrenciden 7’si sınava tekrar girenlerden oluşuyor (yani yerleşen öğrencilerin yalnızca %30’u son sınıf öğrencisi). Bu yıl son sınıf düzeyinde YKS’ye giren ve yerleştirme puanı hesaplanan öğrencilerin yalnızca %16,5’i bir örgün lisans programına yerleşmiş. Öğrenci başına düşen cari hizmet maliyetleri kullanılarak yapılan hesaplamada: Daha önce bir yükseköğretim programına yerleşmiş (kayıtlı öğrenci, mezun, terk) öğrencilerin yeniden sınava girerek üniversite okumasının devlete yıllık toplam maliyeti yaklaşık 3 milyar TL’dir. Ailelere maliyeti eklersek 6 milyar TL olur.

İŞLERİ DİPLOMA DAĞITMAK

Üniversiteler diploma dağıtan kurumlar olmaktan çıkarılmalı; bilim üreten ve ülkenin kalkınmasını taşıyan motor gücünü yetiştiren kurumlara dönüşmelidir. YÖK’ün varlık sebebi ve işlevi, seçim dönemlerinde tartışılıp unutulan bir mesele değil, ülkenin eğitim stratejisinin merkezinde çözülmesi gereken bir konu olmalıdır. Eğitim sistemi tek elden, kalıcı ve güçlü bir yönetişim modeline kavuşturulmalıdır.

NE YAPMALIYIZ?

Türkiye, dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyorsa, eğitimi de bu hedefin yüksekliğiyle uyumlu düşünmek zorundadır. Eğitim, tıpkı terörsüz bir Türkiye hayali gibi, ortak bir uzlaşı alanı olmalıdır. Eğitimin tüm paydaşlarının, millete hizmet için var olan siyasetin öncülüğünde bir araya gelerek eğitimde ulusal bir program hazırlaması artık ertelenemez bir zorunluluktur.

"Üniversite artık işsizlikle eş anlamlı haline geldi" diyen Selçuk Pehlivanoğlu: Gençleri geleceğe hazırlayamıyoruz - 1. Resim

Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...