Ambargolar, savunma sanayimizi güçlendirdi
Ambargolar, savunma sanayimizi güçlendirdi
Türkiye’nin terörle mücadelesine karşı yürütülen gizli ambargonun, savunma sanayiinin gelişimini hızlandırdığını söyleyen Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, piyade tüfeğinden uçağa, yazılımdan yapay zekâya kadar bütün kademelerdeki millîleştirme çalışmaları ile Türk savunma sanayiinin dünyada en üst seviyeye geleceğini söyledi...
FİKRET ÇENGEL
ANTALYA
Türkiye, önümüzdeki yıldan itibaren yerli üretim savunma sanayi ürünlerini kullanıma sunacak. Atak’ın yerli motoru 2020’de çalışmaya başlayacak, milli savaş uçağı ise 2028’de Türk Silahlı Kuvvetlerinde kullanılabilecek. Savunma sanayiinin geldiği yeri ayrıntılarıyla paylaşan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, millî savaş uçağının 2028 yılından sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinde kullanılabileceğini belirtti. Motor çalışmalarının devam ettiğini belirten Demir “Atak ve Gökbey’de kullanılacak motoru önümüzdeki yılın sonunda çalıştırıyor olacağız. Millî Muharip Uçak 2023’te hangardan çıkacarak yer testleri ve motor testlerine başlayacak. Türk Silahlı Kuvvetlerinin gönül rahatlığıyla bir filo olarak kullanması 2028-2029 gibi düşünülüyor” dedi. Demir, Savunma ve Havacılık Sanayii İhracatçılar Birliği tarafından düzenlenen “Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı” kapsamında bir araya geldiği basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
YABANCI BAĞIMLILIĞI SONA ERİYOR
Demir, savunma sanayisinde yurt dışından temin edilen ürünlerle ilgili soruya şu cevabı verdi: Son dönemde çeşitli talepler karşısında yavaşlamalar, süre uzatmaları, bazı ürünlerin gönderilmemesi gibi tavırlarla karşılaştık. Bunlar uzun vadede bizim için faydalı oldu. Alt bileşenlerde, dikkatimizden kaçmış bir yabancı bağımlılığı olduğunu gördük ve bunları yerlileştirmek için derhâl harekete geçtik. ‘Şunu geciktiririz, bunu sonra veririz’ ya da ‘vermeyiz’ gibi tavırlar bizim için işaret fişeği oldu, uyandık. Yerlileştirmede öncelik sıramız var. Her ürüne aynı anda saldıramıyorsunuz. Mesajı bu ambargolarla aldık.”
EN İYİLERDEN OLACAĞIZ
Türkiye’nin bir dizi alanda dünyada en iyi ya da en iyiler arasında olabileceğine işaret eden Demir “Türkiye, elektronik harp, elektromanyetik sistemler, lazer, yapay zekâ ve yazılım gibi bir dizi alanda ortaya koyacağı gayret ve yatırımla dünyayla at başı gidebilir” değerlendirmesini yaptı. Savunma ve havacılık ihracatında erişilecek rakamların Türkiye’nin dünyadaki etkinliğinin, teknoloji konusundaki derinliğinin ispatı ve duyurulması anlamına geldiğini belirten Demir, burada geliştirilen teknoloji ve modellerin diğer sektörlere de olumlu etki edeceğini vurguladı ve “Savunma sanayii elektrikli otomobil ç alışmalarına da katkı sağlayabilir. Savunma sanayisinde kullandığımız bazı ürünlerde elektrikli motorların geleceğini biliyoruz. Çalışmamız var” dedi.
BATI HAYRANLIĞINI BU ÜRÜNLERLE YIKIYORUZ
Türkiye’nin potansiyel pazarlarında Batı hayranlığı olduğunu dile getiren Demir, bu hayranlığın ve Batılı şirketlerin kurduğu bağımlılık ilişkilerinin zayıflatılması gerektiğini vurguladı. Demir, şöyle konuştu: Ürünlerimizin performansını gören, testlerini izleyen, tesisleri gezenler istisnasız hayran kalıyor. Bir ülkede başbakana İHA’ları anlatıyorduk. Dinledi ve ‘Güzel’ dedi. Cep telefonundaki birkaç operasyon görüntüsünü gösterdik. Aynı şeyleri anlatmamıza rağmen görüntüleri görünce ilgisi birden arttı. Bir başkası görüntüleri Batılı bir ülkeden zannetti ve ‘Siz bu seviyede misiniz?’ diye sıçradı.
ATAK'IN YERLİ MOTORU 2020'DE ÇALIŞACAK
Pakistan’a Atak helikopteri satışında ABD’den motor konusunda alınacak lisans için sürecin devam ettiğini dile getiren Demir, şöyle devam etti: Bürokratik işlemler devam ediyor. Şu anda kasti bir gecikme var diyemiyoruz. Türkiye’den daha çok Pakistan’ı ilgilendiren bir ihracat. Sonucu bekleyip göreceğiz. Atak motoruyla ilgili bu tür soru işaretleri, ihracat izinleri oldukça ihracat konusunda önümüzü istediğimiz kadar net göremiyoruz. TEI’de geliştirilmekte olan ve çekirdeği çalıştırılan motor Atak ve Gökbey’de kullanılacak. Bu motoru belki önümüzdeki yılın sonunda çalıştırıyor olacağız ama bu helikoptere takılıp uçurulacağı anlamına gelmiyor. Sonrasında detaylı bir test süreci var. Bu süreç ne kadar hızlandırırsanız hızlandırın zaman alıyor. Yoksa Atak’ın motorunu da önümüzdeki sene sonunda verdik diyebiliriz ama bu parametreler düşünüldüğünde biraz daha zaman alacak.
S-400 VE PATRIOT DIŞINDA MİLLÎ SİSTEM DE KURMALIYIZ
İsmail Demir, S-400 alım sürecinde ortak üretim ve teknoloji transferi kalemlerinde belirledikleri unsurlar olduğuna işaret ederek “Daha sonra Türkiye’nin kendi sistemini geliştirme sürecinde de bu tecrübelerin kullanılması da tabiidir” dedi. Türkiye’nin tamamını uzun menzilli yüksek irtifa hava savunma sistemi ile kapsamak için ihtiyacın 4’ten fazla sisteme karşılık geldiğini vurgulayan Demir, “Daha fazla sistemi millî olarak geliştirmeye çalışıyoruz. Tabii makul, kabul edilebilir şartlarda Patriot teklifi gelirse inceleriz dedik” ifadesini kullandı.
F-35'E ORTAĞIZ SU-35'E DE OLUMLU BAKIYORUZ
Demir, F-35 konusunda Türkiye için ortaklığın sürdüğünü, alınacak uçaklarla ilgili sözlerin devam ettiğini söyledi. Demir “Acaba bir yol bulunur mu diye karşılıklı konuşacağız. Onların tavrı nasıl olur bilmiyorum ama bizim tavrımız olumlu yönde olacak” dedi. F-35 ile SU-35 uçaklarının “35” rakamından başka pek bir benzerliği bulunmadığını belirten Demir, şunları kaydetti: Bu konuda alım yapıyoruz, alıyoruz demek doğru değil. Karşı taraf bir öneri yapmak istedi, inceliyoruz. Bunu SU-35 alıyoruz diye dillendirmek hem kamuoyunu yanıltıcı olur hem uluslararası arenada ‘Türkiye ne yapıyor?’ diye bir şey çıkar. Çok erken, çok prematüre.
OYUN VE FİLMLERDE TÜRK SİLAHI OLMALI
Milli Piyade Tüfeği (MPT-76) üretiminde 60 bine doğru gidildiğini, ilk hedefin 120 bine ulaşmak olduğunu vurgulayan Demir, Türk savunma sanayisi ürünlerinin filmler ve bilgisayar oyunlarında yer almasının da olumlu etki sağlayacağını bildirdi.
Yayın Tarihi
|
Bizi Takip Edin
YORUMLAR
