Çin tehdidi büyüyor, limanları satmayalım! E-Ticaret’te ihracat hedefleri risk altında
ZÜCDER Başkanı Burak Önder, Çin’in bölgedeki agresif yayılmacılığının Türkiye’nin e-İhracat hedefleri için risk oluşturduğunu söyledi. e-Ticaret’teki oligopol yapıya da dikkat çeken Önder, “e-Ticaret’te komisyon ve kargo masrafları çok yüksek. Pazar yerlerinin yerli ve millî olması şart. Limanlar ve e-Ticaret platformları yabancılara satılmamalı” dedi.
- Türkiye'nin e-ihracat payı hızla artmakta (%2,7'ye ulaşarak, 2030 hedefi %10), ancak yüksek komisyon ve lojistik maliyetleri ciddi bir yük oluşturuyor.
- Çin'in e-ticaret siteleri, özellikle Orta Doğu, Afrika ve Avrupa pazarlarında agresif B2C stratejisi ve gelişmiş lojistikle Türkiye için büyük bir tehdit oluşturuyor.
- E-ticaret ve lojistiğin milli bir güvenlik meselesi olduğu, yerli platformların ve limanların korunması gerektiği vurgulanıyor.
- E-ticaret pazarındaki oligopol yapının komisyon ve kargo masraflarını yükselttiği, pazar yerlerinin daha sıkı kontrol edilmesi gerektiği belirtiliyor.
- Avrupa'nın önemli bir pazar olmaya devam ettiği, Zengezur Koridoru'nun ve Orta Doğu ilişkilerinin lojistik ve ihracat için potansiyel taşıdığı ifade ediliyor.
ÖMER TEMÜR ANTALYA - Türkiye’nin e-İhracat’taki payı hızla artıyor. e-İhracat’ın ihracattaki payı 6,5 milyara ulaşarak yüzde 2,7’ye çıkarken, 2030’da bu oranın yüzde 10’a ulaşması bekleniyor. Ancak komisyon oranları ve lojistik maliyetleri e-İhracat üzerinde ciddi bir yük oluşturuyor. Bunun yanı sıra Çin’in Türkiye’nin bulunduğu bölgeye agresif yayılmacılığı ihracatçıyı zor durumda bırakıyor. e-İhracat’ta Çin tehlikesine dikkat çeken Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Burak Önder, “Önümüzdeki dönemde e-İhracat konusu bizi çok zorlayacak, çünkü Asyalı e-Ticaret sitelerinin etkisi giderek artıyor. Çin’in ABD’ye ihracatı düşerken, bizim etkili olduğumuz pazarlardaki ihracatı artıyor. Özellikle Orta Doğu, Afrika ve Avrupa’yı çok zorluyor. Sadece ticarete odaklanan yaklaşımları Orta Doğu’da ciddi bir karşılık buluyor. Bunun yanında lojistik imkân ve kabiliyetlerini geliştirdiler, maliyetlerini düşürdüler. Çin sadece B2B olarak değil, aynı zamanda B2C olarak büyümek istiyor, direk olarak son tüketiciye ulaşıyor. Çin’in yanı sıra asıl tehlike e-Ticaret tarafındaki oligopol yapı. e-Ticaret birkaç tane büyük firmanın hegemonyası altında. Burada komisyon ve kargo masrafları çok yüksek. Bu pazar yerlerinin daha sıkı kontrol edilmesi lazım” dedi.
E-TİCARET VE LOJİSTİK MİLLÎ MESELE
e-Ticaret ve lojistiğin bir millî güvenlik meselesi olduğunu vurgulayan Önder, “Pazar yeri hizmeti veren firmaların yerli ve millî olması şart. Limanlar ve yerli e-Ticaret platformları yabancılara satılmamalı. Kargo ve konteyner taşımacılığında THY’nin de içinde bulunduğu bir ağ oluşturmalıyız” diye konuştu. Türkiye’nin ihracatta geliştirmesi gereken en önemli kaslarından birinin lojistik olduğunun altını çizen Önder, “Avrupa, tüm sıkıntılarına rağmen halen bizim için çok önemli bir pazar. Orta Asya’da eğer Zengezur Koridoru tamamlanırsa hem lojistik kalitesi hem de maliyet açısından bizi olumlu etkiler. Bunun yanında Orta Doğu’daki ilişkilerimizin gelişmesi de önümüzdeki döneme yönelik olarak umutlarımızı artırıyor” ifadelerini kullandı.
2025’in sektörler açısından zor bir yıl olduğunu ve 2026’nın da kolay olmasını beklemediklerini dile getiren Önder şunları kaydetti: Türkiye’de iş dünyası ortalama dokuz ay süren krizlere alışkın ama bu sefer yaşanılan zorluklar iki yılı geçti ve herkes yoruldu. Hem içeride hem de dışarıdan işlerin zor olduğu bir dönemden geçiyoruz. İhracatta en önemli problemlerimizin başında Türk ürünlerinin pahalı kalması geliyor. Ancak temel olarak dünyada bir değişim dönüşüm var ve herkes bunun sancılarını çekiyor. Hangi coğrafyaya bakarsanız bakın benzer problemler yaşanıyor.
27 KONTEYNER LİMANIMIZ VAR
Türkiye’nin 8 bin 333 kilometre olan kıyı şeridinde toplam 180 liman ve iskele bulunuyor. Konteyner limanları, askeri limanlar, balıkçı limanları, özel yat limanları gibi sınıflandırmak mümkün. Limanlar devlet kurumlarına ait olanlar ve özel teşebbüse ait limanlar diye ayrılabilir. Limanlar arasında devlet yönetiminde olanlar, özelleştirilenler, tamamı yabancı şirkete ait olanlar ile Türk-yabancı ortaklığı olanlar bulunuyor. İhracat için kritik öneme sahip 27 konteyner limanımız bulunuyor. Bunların 2’si tamamen devlet yönetiminde. 15 tanesi yüzde 100 Türk şirketi tarafından işletilirken, 3 tanesi yüzde 100 yabancı şirkete ait. Diğerleri ise yüzdeleri değişen oranlarda Türk-yabancı ortaklığında yönetiliyor.
53 ÜLKEDEN 112 ALICIYI BULUŞTURDU
Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) ev sahipliğinde, EVSİD ve İDDMİB katkılarıyla bu yıl 23.sü düzenlenen Uluslararası Ev Eşyaları Zirvesi, 23-26 Kasım 2025 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirildi. Zirvede Türkiye’den 56 firma yer alırken, bu firmalar 53 ülkeden gelen 112 firma sahibi ve satın almacı ile buluştu. Daha önce ZÜCDER ve EVSİD olarak farklı farklı yapılan etkinlikler ilk kez tek çatı altında birleştirildiklerini belirten ZÜCDER Başkanı Burak Önder, “Etkinliğe katılan tüm alıcıların da organizasyondan son derece memnun olduklarını gördük” dedi. EVSİD Başkanı Talha Özger de etkinlik için duyuruya çıkmalarından sadece bir hafta sonra belirledikleri katılımcı firma kotasını doldurduklarını söyledi.
