Elektrikli mi hidrojenli mi? Otomotiv pazarında rekabet kızışıyor

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Elektrikli mi hidrojenli mi? Otomotiv pazarında rekabet kızışıyor

Ekonomi Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Otomotiv devleri elektrikli araç yatırımında yavaş yavaş “U dönüşü” yaparken ibre hidrojenli araçlara doğru kayıyor. Karsan CEO’su Okan Baş, hidrojenli araçların menzil ve ağırlık bakımından elektrikliye göre daha avantajlı olduğunu söyledi. Baş “Toplu taşımacılıkta elektrikli araçlar, lojistik amaçlı taşımacılıkta ise hidrojen öne çıkacak” dedi.

ÖMER TEMUR'UN HABERİ

 ABD’li teknoloji devi Apple, elektrikli otomobil çalışmalarını sürpriz bir şekilde durdurma kararı aldı. Apple, bu projedeki 2.000 kişilik ekibini de yapay zekâ programına kaydırdı. Otomotiv üreticisi Audi de elektrikli araçlardan büyük bir U dönüşü yaptı. Firma 2026’ya kadar sadece elektrikli araç üretme hedefinden vazgeçiyor. Audi bunun yerine fosil yakıtlı araçlar üretecek. Mercedes’ten de benzer bir duyuru geldi. Bütün bunlar gösterdi ki, elektrikli otomobiller geleceğin araçları olarak lanse edilse de otomotiv devleri üretime daha ihtiyatlı yaklaşıyor. Bunda menzil, batarya ve güvenlik problemleri en büyük etken olarak öne çıkıyor. Sektörde diğer yandan yavaş yavaş piyasaya çıkan hidrojenli araçlar rekabette dişli bir oyuncu olacaklarını da göstermiş oluyor. Elektrikli araç furyasının yaşandığı bir dönemde hidrojenli araçların ayak seslerinin duyulmaya başlaması ise “Piyasanın hâkimi kim olacak?” sorusunu akla getiriyor.

İLK TEST SÜRÜŞÜ TAMAM

Biz de bu soruyu sektörün en yetkin isimlerinden biri olan Karsan CEO’su Okan Baş’a sorduk. Karsan, Türkiye’de hem elektrikli hem de hidrojenli araçlara ciddi anlamda yatırım yapıyor. Elektrikli araçlarıyla yurt dışında yolcu taşımacılığı yapan Karsan, hidrojenli otobüsüyle de Gaziantep’te ilk test sürüşlerini gerçekleştirdi. Elektrikli ve hidrojenli araçları “geleceğin araçları” olarak tanımlayan Baş “İnsanlığın en önemli sorunlarından biri küresel ısınma. İçten yanmalı motorlar karbon salınımının yüzde 25-30’undan sorumlu. Elektrikli araçlar ve mobilite, küresel ısınmayı geciktirebilir. Bu anlamda toplu taşımacılıkta sıfır emisyon özendirilmeli. AB, 2030 yılına kadar toplu taşıma araçlarının yüzde 90’ının sıfır emisyonlu olmasını istiyor. Bunun için devletler ve belediyeler büyük teşvikler veriyor” dedi.

OTOMOBİLLER İÇİN HENÜZ ERKEN

Ulaşımda yeşil dönüşümün şart olduğunu dile getiren Baş, hidrojenli araçların da avantaj ve dezavantajları olduğuna dikkat çekerek şu bilgileri verdi: Hidrojeni suyun içerisinden ayrıştırıyor, sonra depoluyorsunuz. Elektrikli araç bataryadan enerji alıyor. Hidrojenli araçta ise yakıtı elektriğe çeviren bir hücre var. Basınçlı tüpler henüz otomobillerin boyutlarına uygun değil. Onun için hidrojen üreten motorlar üzerinde çalışılıyor. Bazı ülkeler bu işe ciddi yatırım yapıyor.

DAHA UZUN MENZİL, DAHA FAZLA YÜK

Hidrojenli araçların menzil ve ağırlık bakımından elektrikli araçlara göre daha avantajlı olduğunu dile getiren Baş “Mesela elektrikli otobüslerde 500 km menzile sahipken hidrojenli bir kamyonla 1.000 km menzile rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca batarya problemi olmadığı için elektrikli araçlara göre 600-700 kilogram daha hafif ve daha fazla yük ve yolcu taşıyabiliyor. Ancak hidrojenli araçlar, hâlen elektrikli araçlara göre yüzde 50 daha pahalı. Biz şimdiden geleceğe hazırlıklı olmak için hidrojenli araçlara yatırım yapıyoruz. Sıfır emisyonlu pazarda hidrojenli araçların payı şu an yüzde 2’lerde. 2030 yılına kadar toplu taşıma araçlarında bu oranın yüzde 10’lara çıkacağını düşünüyoruz. Eğer teknoloji hızlı gelişirse yüzde 20-30’lara kadar bile çıkabilir. Ancak şuna söyleyebilirim, lojistik amaçlı taşıtlarda yeşil hidrojen kullanımı daha hızla artacaktır” diye konuştu.

ELEKTRİKLİNİN TOPLU TAŞIMADAKİ PAYI YÜZDE 40’LARA ULAŞTI

Okan Baş, 2020’de toplu ulaşım araçlarının sadece yüzde 20’sinin elektrikli araçlardan oluştuğunu, geçen yıl ise oranın yüzde 40’lara ulaştığına dikkat çekerek “Elektrikli baskısı toplu taşımada daha fazla. Her yıl, elektrikli otobüs satışları yüzde 40-50 civarında artıyor. Biz de Karsan olarak 2018’in sonundaki ilk aracımızla bu dönüşümde yerimizi aldık. 6 metrelik elektrikli minibüsü lanse ettik. 3 senede ürün gamının tümünü elektrikli hâle getirdik. Her sene bir önceki yıla göre satışlarımızı iki katına çıkardık. 130 milyon km’lik tecrübemiz var. 2023 sonu itibarıyla Avrupa ve ABD yollarında toplam 1.000 elektrikli minibüsümüz dolaşıyor. Bu, Türkiye elektrikli araç ihracatının yüzde 95’ine denk geliyor. Geçen yıl elektrikli soldan direksiyonlu otobüs ve minibüste yüzde 6 pazar payına sahibiz. Bazı ülkelerde ise birinciyiz. Hedefimiz yüzde 10 pazar payı ile Avrupa’da elektrikli toplu araç pazarında ilk 5’te olmak. Geçen yıl 6. sıradaydık” ifadelerini kullandı.

KARSAN’I DÜNYA MARKASI YAPACAĞIZ

Karsan CEO’su Okan Baş, geliştirdikleri hidrojenli otobüslerin Avrupa’da yollara çıkmaya hazır olduğunu belirterek “İlk aracımızı 2022’de Belçika’da fuarda lanse ettik. Mart itibarıyla regülasyonları uyumlu ve Avrupa yollarına çıkabilecek durumda. Şubatta Gaziantep’te iki gün süren test sürüşü boyunca yolcu taşıdık. Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin bu anlamda ciddi destekleri var. Avrupa’da ise daha hızlı ilerliyor. Hidrojende de öncü olmak istiyoruz. Ürün gamamızı genişleteceğiz. Elektrikli ve hidrojenli araçlarla Avrupa pazarını domine ediyoruz” dedi. Sürücüsüz otobüs çalışmalarına da değinen Baş, elektrikli, hidrojen ve otonom araçlarda “Karsan”ı dünya markası hâline getirmek istediklerini söyledi.

Düzenleyen:  - Ekonomi
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...