MOSFED Başkanı Ahmet Güleç: ‘Kullan, çöpe at’ anlayışı değişmelidir
İstanbul Uluslararası Mobilya Fuarı 2026’da sürdürülebilirlik temasıyla düzenlenecek. MOSFED, sektörün yeşil dönüşümünü ölçen raporu açıkladı ve KOBİ’ler için karbon, geri dönüşüm ve eko-tasarım yol haritasını paylaştı.
Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED), 2026 İstanbul Uluslararası Mobilya Fuarı'nın temasını sürdürülebilirlik olarak belirleyerek, sektörün yeşil dönüşümünü hızlandırmak ve mevcut ekonomik zorluklara çözüm bulmak amacıyla kapsamlı bir rapor ve öneriler paketi sundu.
- 2026 İstanbul Uluslararası Mobilya Fuarı'nın (IIFF) teması 'sürdürülebilirlik' olarak belirlendi ve sektörün yeşil dönüşümünü hızlandırmak amacıyla "Yeşil Ekonomi Endeksi Raporu" açıklandı.
- Rapor, mobilya sektörünün sürdürülebilirlik performansını ilk kez bilimsel olarak ölçerken, sektörün AB Yeşil Mutabakatı'na uyum ve ticari varlığını sürdürmesi için yeşil dönüşümün zorunlu olduğunu vurguluyor.
- MOSFED Başkanı, yüksek faiz, vergi ve döviz kuru nedeniyle sektörün şu anda kârsız olduğunu ve bu durumun rekabet gücünü olumsuz etkilediğini belirtti.
- Raporda, ulusal dijital ürün pasaportu, KOBİ'lere karbon muhasebesi desteği, geri kazanım merkezleri, yeşil yatırım teşvikleri ve firmalar için eko-tasarım gibi kısa ve uzun vadeli birçok somut öneri sunuluyor.
ÖNDER ÇELİK İSTANBUL - Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) her yıl dünyanın 150 ülkesinden satın almacıların geldiği iki fuar alanında aynı anda organize edilen İstanbul Uluslararası Mobilya Fuarı’nın (IIFF) temasını ‘sürdürülebilirlik’ olarak belirledi.
MOSFED bu kapsamda sürdürülebilir dönüşümü hızlandırmak ve sektörün geleceğine ışık tutmak maksadıyla hazırlanan ‘Mobilya Sektöründeki Firmalar Üzerine Yeşil Ekonomi Endeksi Oluşturulması ve Ölçülmesi Raporu’nu da açıkladı.
27-31 Ocak 2026’da Tüyap ile İstanbul Fuar Merkezinde yapılacak IIFF’yi Türkiye mobilya sektöründeki yeşil dönüşümün küresel vitrini hâline getirme hedefiyle çalıştıklarını anlatan MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, “Sektörümüzün sürdürülebilirlik performansını ilk kez bilimsel ve sistematik şekilde ölçen bu rapor aynı zamanda AB Yeşil Mutabakatı sürecine uyumda da kritik bir rehber niteliği taşıyor. Mobilya sektörü ağaçla, ormanla, doğayla iç içe bir sektör; bu nedenle üretimden başlayarak tüm süreçlerin çevreye duyarlı şekilde yönetilmesini hem ahlaki hem ticari bir zorunluluk olarak görüyoruz. Geldiğimiz nokta itibarıyla de sektörler için yeşil dönüşüm, sadece çevresel bir tercih değil; ticari varlığını sürdürebilmesinin tek yoludur” dedi.
"ŞU ANDA KÂR ETMEK İMKANSIZ"
Güleç, “kullan, çöpe at” geleneğinin “Doğu’da üret, Batı’da tüket” anlayışının insanlık tarihinden çıkması gerektiğine inandıklarını söyledi. Şu an rakiplere göre yüzde 20-30 pahalı olduklarını anlatan Güleç, sektörde şu anda kâr etmenin imkânsız olduğuna vurgu yaptı.
“Sürdürülebilir imalat, üretim, ihracat yapmak ve değer oluşturmak bu döviz kuruyla bu faizlerle mümkün değil” diyen Güleç, önlerine gelen bir tabak yemeğin yarısının faiz ve vergiden oluştuğu eleştirisini yaptı. Güleç, “Eğer bu tabağın yarısı maliyeti faiz ve vergiyse şimdi ben nasıl ucuzlayacağım, nasıl rekabet edeceğim” diye konuştu.
Güleç, sektörde ölçek problemi olduğunu, 2030’da 12 milyar dolar ihracat yapma imkânlarının bulunduğunu vurguladı.
NE ÖNERİLİYOR?
Raporda kısa-orta ve uzun vadede yol haritası mahiyetinde düzenlemelere yer verildiğinin altını çizen Güleç, şöyle konuştu:
Politikacılara önerilerimiz arasında; ulusal mobilya dijital ürün pasaportu pilotunun başlatılması, KOBİ'ler için karbon su muhasebesi destek paketinin oluşturulması, mobilya geri kazanım merkezi kurulması, yeşil yatırımlarda kredi ve teşviklerin güçlendirilmesi, sektörel emisyon ticaret sistemi entegrasyonunun başlatılması gibi başlıklar yer alıyor. Sektör temsilcileri özelinde kimyasal yönetimi ve düşük VOC geçişine yönelik rehber hazırlanması ile karbon ve döngüsel ekonomi ölçümlerinin yapılabileceği bir sektörel veri platformunun kurulması, 'Yeşil Dönüşüm
Akademisi'nin hayata geçirilmesi ve markalar arası iade-onarım platformunun oluşturulması önem arz ediyor.
Firmalar, özellikle de KOBİ'ler açısından baktığımızda; enerji yoğun hatlar için yıllık karbon azaltım planlarının hazırlanması, tedarik şartnamelerinde düşük VOC ve geri dönüştürülebilir ambalaj kullanımının zorunlu hale getirilmesi ve modülerlik ile onarılabilirlik gibi hızlı eko-tasarım adımlarının uygulanması büyük fayda sağlayacaktır. Yeni ürünlerin en az yüzde 80'i için dijital ürün pasaportu veri setinin oluşturulmasını, atık geri dönüşüm oranının yüzde 60'ın üzerine çıkarılmasını ve firmaların yıllık sürdürülebilirlik performans karnesi yayımlamasını öneriyoruz.
