AK Parti'nin teklifi Meclis'te! İnfaz paketinde neler var? Detaylar belli oldu
Uzun zamandır konuşulan infaz düzenlemesiyle ilgili paket saat 15.00'te Meclis Başkanlığı'na sunuldu. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, paket içeriğini paylaştı. Cezasızlık algısının düzeltileceğini söyleyen Güler, 9 farklı kanunda değişiklik yapılacağını söyleyip teklifin toplam 30 maddede oluştuğunu açıkladı.
Yeni infaz düzenlemelerini içeren ve hükümlü ile tutuklulara yönelik önemli değişiklikler içeren 10. Yargı Paketiyle ilgili gelişmeler gündemde yer almaya devam ediyor.
Cezaevlerindeki doluluğun azaltılması ve adalet sisteminin etkinleştirilmesi amacıyla hazırlanan paketin, bayram öncesi yasalaşması yönündeki beklenirken infaz paketinin bugün Meclise geldiği öğrenildi.
AK Parti, infaz düzenlemesi ile ilgili kanun teklifini, saat 15.00'te Meclis Başkanlığı'na sunuldu.
DETAYLAR BELLİ OLDU
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler konuyla ilgili kamuoyuna şu açıklamalarda bulundu:
"2002'den bu yana reform niteliğinde birçok düzenlemeyi hayata geçirdik. Yargı paketi teklifimizi de bugün itibarıyla sunmuş bulunuyoruz.
Bu kanun teklifi başlangıç, devam edeceğiz.
9 farklı kanunda veya maddede değişiklik getiriyoruz. Toplam 30 maddeden oluşuyor. Suç işlenmesinin önlenmesi, toplumumuzun güvenliğinin sağlanmasını amaç ediniyoruz.
İnsan hayatına dokunan düzenlemelerin yanında suç ve ceza adaletinin sağlanmasıyla beraber özellikle mahkum ıslahı noktasında iyi hal durumunun güçlendirilmesi, ve mahkumun cezaevi koşulları içerisindeki disiplin kurallarına, buradaki mesleki eğitimlere uyumu ve koşullu salıverilme hükümleri kapsamı içerisinde idari ve gözlem kurulları kapsamındaki olumlu süreci desteklemek istiyoruz.
Hükümlülerin 1 yıllık denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin en az 10'da 1'ini mutlaka ceza infaz kurumunda geçirilmesini sağlamak istiyoruz.
Cezası az olan durumlarda toplumsal suçlarda 2 yılın altındaki suçlarda 5 günden az olmamak üzere 10’da birini ceza infaz kurumunda geçirmelerini istiyoruz.
KONUTTA İNFAZIN KAPSAMI GENİŞLİYOR
Konutta infaz usulünün kapsamını genişletiyoruz. Kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişiler bakımından bu süreyi 1 yıldan 3 yıla çıkarıyoruz. 70 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 2 yıldan 4 yıla, 75 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 4 yıldan 5 yıla, 80 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 6 yıl hapis cezasının konutta infazına karar verilebilmesine imkan tanıyoruz
İyi hal ve koşullu salıverilme durumlarında dikkat çekiyoruz. Rehabilite edilerek suç salınmalarını istiyoruz. Toplamda 19 bin 800 civarı mahkum var bu kapsamda.
ÇOCUK HÜKÜMLÜLER
Çocuk hükümlülerin infazına, çocuk kapalı infaz kurumlarına başlanmasına, iyi halli çocukların olumlu raporuyla eğitim evlerine gönderilmesini amaçlıyoruz. Büyükşehirlerde farklı öldürme olayına karışan çocukların daha korunaklı, bir daha suç işlememe konusunda eğitim evleri içinde farklı eğitim modelleriyle bu konuyu genişletmiş oluyoruz.
Kişilerin can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla cezaların artırılmasını önerdik. Suç ve ceza adaletinin sağlanması, kamu düzeni ve cezasızlık algısının düzeltilmesini amaçlıyoruz.
Teşekküs uygulandığında daha az indirim sağlanmaktadır.
Kasten işlenen suçları 1 yıldan 3 yıla çıkarıyoruz. Taksirle öldürme suçu hariç taksirli suçları 3 yıldan 5 yıla çıkarıyoruz.
Trafikte yol kesmenin cezası artacak.
Düğün, asker uğurlamalarda silah ateşleyenin cezası artırıldı.
Tehdit, silah ateşleme, kurusıkı cezaları artırıldı.
Alkol ve uyuşturucu madde etkisinde araç kullanmanın cezasını da artırıyoruz.
AYM’nin yakın zamanda iptal etmiş olduğu erişimin engellenmesiyle ilgili olarak, kişinin şeref ve onuru açısından da bir güvence oluşturması bakımında 5651 sayılı kanunda AYM’nin aradığı koşullar çerçevesinde düzenleme yapmış bulunuyoruz.
Terörsüz Türkiye yolunda gayretli çalışmalarımız var. Önümüzdeki günlerde de çok ciddi çalışmalarımızı, kanun hazırlıklarımızı devam ettireceğiz.
KANUN MADDELERİ ŞÖYLE
MADDE 1:
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun ek 1. maddesinde değişiklik yapılarak, istinaf ve temyiz sınırlarında esas alınacak tarih, hüküm tarihi yerine davanın açıldığı veya şikayet başvurusunun yapıldığı tarih olarak düzenlenmektedir. Bu değişiklik, Anayasa Mahkemesi’nin iptali doğrultusunda yapılmaktadır.
MADDE 2:
1512 Sayılı Noterlik Kanunu’nun 125. maddesi, disiplin cezalarının belirlenmesinde ölçülülük ve hukuki güvence ilkelerine uyum sağlanması amacıyla yeniden düzenlenmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin iptali doğrultusunda hazırlanan yeni metinle, eylem-ceza ilişkisi netleştirilmektedir.
MADDE 3:
Noterlik Kanunu’nun 126. maddesi yeniden yazılarak disiplinsizlik halleri ve bunlara karşı uygulanacak disiplin cezaları açıkça belirlenmiştir. Cezalar; uyarma, kınama, para cezası, geçici görevden uzaklaştırma ve meslekten çıkarma şeklinde sistematik olarak tanımlanmıştır. Bu madde de Anayasa Mahkemesi’nin iptali doğrultusunda düzenlenmektedir.
MADDE 4:
Noterlik Kanunu’nun 127. maddesi tamamen yenilenerek, bir üst veya alt derece disiplin cezası verilmesi şartları ve zamanaşımı süreleri belirlenmektedir. Aynı nitelikteki tekrar fiillerde daha ağır, olumlu sicil hâllerinde daha hafif ceza verilmesi öngörülmektedir.
MADDE 5:
Noterlik Kanunu’nun 157. maddesi yürürlükten kaldırılmaktadır. Disiplin hükümlerinin 125 ve 126. maddelerde yeniden düzenlenmiş olması nedeniyle bu maddenin uygulanabilirliği kalmamıştır.
MADDE 6:
Noterlik Kanunu’nun 159. maddesinde yer alan “(B) bendi” ifadesi, yeni sistemle uyumlu olarak “ikinci fıkrasının (l) bendi” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 7:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda değişiklik yapılarak, istinaf ve temyiz sınırlarının belirlenmesinde karar tarihi yerine dava tarihinin esas alınması öngörülmektedir. Bu düzenleme de Anayasa Mahkemesi’nin iptali doğrultusunda yapılmaktadır.
MADDE 8:
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 35. maddesinde, suça teşebbüs halinde verilecek süreli hapis cezalarının alt ve üst sınırları artırılmaktadır. Ağırlaştırılmış müebbet yerine 14–21 yıl, müebbet yerine 10–18 yıl hapis cezası getirilmektedir. Bu düzenleme, diğer maddelerdeki ceza artışlarıyla orantılıdır.
MADDE 9:
Kasten yaralama suçunun temel cezası 1 yıl 6 aydan başlamak üzere artırılmaktadır. Basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek fiillerde ve kadına karşı işlenmesi halinde alt sınır yükseltilmektedir.
MADDE 10:
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarında ceza sınırları yükseltilmekte; mağdurun zarar görme derecesine göre alt sınırlar 4–6 yıl, ölüm halinde 10–14 yıl veya 14–18 yıl olarak yeniden düzenlenmektedir.
MADDE 11:
Tehdit suçunun cezaları caydırıcılığın güçlendirilmesi amacıyla artırılmaktadır. Malvarlığına yönelik tehditlerde hapis cezasının alt sınırı bir aydan iki aya çıkarılmakta, nitelikli tehdit hallerinde (silahla, örgüt gücüyle vb.) cezanın üst sınırı 7 yıla çıkarılmaktadır.
MADDE 12:
Genel güvenliği kasten tehlikeye sokan fiillere yönelik cezaların artırılması öngörülmekte olup bu kapsamda kamu düzenine yönelik tehdit oluşturan eylemlerle daha etkin mücadele etmek üzere ses ve gaz fişeği atabilenler dahil (kurusıkı tabanca) edilerek ayrıca toplu bulunulan yerlerde bu fiilin gerçekleştirilmesi halinde ceza ağırlaştırılacak şekilde düzenlenmiştir.
MADDE 13:
5237 sayılı Kanunun 179. maddesinde yapılan değişiklikle, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun cezası artırılmaktadır. Özellikle alkol veya uyuşturucu etkisiyle araç kullananlara yönelik cezalar ağırlaştırılmış, caydırıcılığın artırılması hedeflenmiştir.
MADDE 14:
5237 sayılı Kanunun 223. maddesinde yapılan değişiklikle, yol kesme ve ulaşım araçlarının hareketini engelleme fiilleri daha etkin şekilde cezalandırılacaktır. Cebir ve tehdit suçun unsuru olmaktan çıkarılarak, hukuka aykırı her türlü yol kesme, araç durdurma, kaçırma veya alıkoyma eylemleri bu madde kapsamında suç sayılacaktır. Suç işlenirken başka bir suç da işlenirse, faile her iki suçtan ayrı ayrı ceza verilecektir.
MADDE 15:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesinde yapılan değişiklikle, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun toplu alanlarda işlenmesi hâli seri muhakeme usulü kapsamı dışına çıkarılarak bu nitelikli fiillere daha ciddi ve caydırıcı şekilde müdahale edilmesi lanmaktadır.
MADDE 16:
5275 sayılı Ceza İnfaz Kanununun 11. maddesinde yapılan değişiklikle, çocuk hükümlülerin cezalarının önce çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında infazına başlanması, ardından çocuk eğitimevlerine gönderilmeleri öngörülerek infaz sürecinde çocuklara uygun bir geçiş süreci sağlanmaktadır.
MADDE 17:
5275 sayılı Kanunun 15. maddesinde yapılan düzenlemeyle, çocuk hükümlülerin cezalarına çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında başlanması ve iyi hâl değerlendirmesi sonucuna göre çocuk eğitimevine geçişleri sağlanmaktadır.
Kasıtlı suçlarda 3 yıl, taksirli suçlarda 5 yıl veya daha az ceza alan çocuklar doğrudan eğitimevlerinde kalabilecektir. Uygun şartları taşıyan bazı çocuk tutuklular da eğitimevlerinde barındırılabilecek, ancak güvenlik riski taşıyanlar hariç tutulacaktır.
MADDE 18:
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinde yapılan değişiklikle, denetimli serbestlikten yararlanmak isteyen hükümlülerin, koşullu salıverilme tarihine kadar olan sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmesi zorunlu hale getirilmiş ve bu sürenin beş günden az olamayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu düzenlemeyle, hükümlülerin cezaevinde belirli bir süre kalması sağlanarak cezanın caydırıcılığı ve infazın etkinliği artırılmak istenmektedir.
MADDE 19:
5275 sayılı Kanunun 108. maddesinde yapılan değişiklikle, ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilme imkânı tanınmaktadır. Süreli hapis cezaları için koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak uygulanacaktır. Hükümlünün salıverilmeden yararlanabilmesi, 89. maddeye göre yapılacak iyi hâl değerlendirmesine bağlıdır. Bu değerlendirmede; hükümlünün kurallara uyumu, yükümlülüklerini yerine getirme düzeyi, eğitim ve iyileştirme programlarına katılımı ile sosyal davranışları dikkate alınacaktır.
MADDE 20:
5275 sayılı Kanunun 110. maddesinde yapılan değişiklikle, geceleyin ve hafta sonu infaz sınırı kasten işlenen suçlarda 3 yıl, taksirli suçlarda 5 yıl olarak belirlenmiştir. Hafta sonu infazı, cezaevinin uygun görmesi halinde hafta içi de uygulanabilecektir. Ayrıca, konutta infazın kapsamı genişletilmiş ve özel infaz usulüne tabi hükümlülerin denetimli serbestlikten yararlanmasına imkân tanınmıştır. Düzenleme özellikle kadınlar ve çocuklar lehine geliştirilmiştir
MADDE 21:
5275 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin sekizinci fıkrasında yapılan değişiklikle, ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilme imkânı tanıyan 108. madde değişikliğine uyum sağlanmaktadır.
MADDE 22:
5275 sayılı Kanuna eklenen geçici maddeyle, 105/A maddesinde yapılan değişikliğin, yani denetimli serbestlikten yararlanmak için cezaevinde en az onda bir süre kalma şartının, bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce işlenen suçlara uygulanmayacağı düzenlenmektedir.
MADDE 23:
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanununun 2. maddesinde yapılan değişiklikle, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda “içeriğin çıkarılması” tanımı güncellenmiş ve artık içeriklerin internet ortamından çıkarılması şeklinde tanımlanması öngörülmüştür.
Ayrıca, “uyarı yöntemi” tanımı netleştirilerek, ihlalin ilk bakışta anlaşıldığı durumlarda BTK veya ilgili kişilerce doğrudan içerik veya yer sağlayıcıya bildirim yapılabileceği düzenlenmiştir.
MADDE 24:
5651 sayılı Kanunun 8. maddesinde yapılan değişiklikle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda “içeriğin çıkarılması” kavramı yeniden tanımlanarak, içeriklerin internet ortamından çıkarılması şeklinde düzenlenmiştir.
Ayrıca, iptal kararındaki ilgili gerekçeler dikkate alınarak maddenin dördüncü, dokuzuncu ve on birinci fıkralarında da değişiklik yapılmaktadır.
MADDE 25:
5651 sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 9. maddesi, iptal Kararı doğrultusunda yeniden düzenlenmektedir. Kişilik haklarının ihlali iddiasıyla sulh ceza hâkimliğine başvuru imkânı tanınmakta; ihlalin ilk bakışta anlaşılması hâlinde 24 saat içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebileceği kabul edilmektedir. Kararlara itiraz yolu açık tutulmakta, hâkim veya merciin tarafları dinlemesi mümkün kılınmaktadır.
MADDE 26:
5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 27. maddesinde yapılan değişiklikle, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına uyum sağlanmaktadır. Düzenlemeyle, iş sözleşmesinde hukuk seçimi yapılmış olsa dahi, hâkimin takdiriyle sözleşmeyle daha sıkı ilişkili olan hukukun uygulanabilmesine imkân tanınmaktadır. Ancak çalışma süresi, tatil, izin gibi işin yapıldığı sırada uygulanmak zorunda olan hususlarda işin yapıldığı yer hukuku geçerli olacaktır.
MADDE 27:
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanununun 28. maddesinde yapılan değişiklikle, Yargıtay ve Danıştay’dan Kurul üyeliğine seçilenlerin, yüksek mahkemeye döndüklerinde Kurulda geçirdikleri sürenin görev süresinden sayılmaması düzenlenmektedir. Ayrıca, görev süresi sona eren Kurul üyelerinden adli yargıdan gelenlerin Yargıtay’a, idari yargıdan gelenlerin ise Danıştay’a boş kadro şartı aranmaksızın atanması ve boş kadro yoksa ilk boşalan kadroya öncelikli olarak yerleştirilmeleri hükme bağlanmaktadır. Amaç, Kurul üyeliği görevinin önemine uygun bir statü güvenliği sağlamaktır.
MADDE 28:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ek 1. maddesi Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda yeniden düzenlenmektedir. Yapılan değişiklikle, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru ile temyiz incelemesinde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırların belirlenmesinde, hükmün verildiği tarih yerine davanın açıldığı tarih esas alınacaktır. Islahla miktar artırımı durumlarında da açılış tarihi dikkate alınacaktır.
MADDE 29:
Yürürlük maddesidir.
MADDE 30:
Yürütme maddesidir.
CHP'YE SERT TEPKİ
İYİ Parti’den bir milletvekili CHP Milletvekili Asu Kaya’nın onurunu rencide edecek, bir milletvekilinin bu şekilde gündeme gelmesini şiddetle kınıyorum. Maalesef bu konuda birileri her zamanki gibi ‘Görmedim, duymadım’ şeklinde bir yaklaşım sergiliyor. Biz bu konuda çok hassasız. Parti ayrımı olmaksızın kadın milletvekiline yapılan bu saygısızlığı kınıyoruz.
Murat Emir bey, Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun hanımefendiye yönelik olarak çok sorumsuz ifadeler kullandı. Ben de o komisyonun üyesiyim, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından görevlendirildim. Antalya Milletvekilimiz Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun da komisyonun üyesidir. Sayın Cumhurbaşkanımız sadece MYK üyelerimizin ismini açıkladı. MKYK üyesi olarak değerli hocamız da o komisyonun asli üyesidir. Bir kadın milletvekili olarak hocamıza yapılan bu saygısızlık nedeniyle CHP’den açıkça bir özür bekliyoruz.
Sayın Özgür Özel, sizi uyarıyorum; lütfen milletvekillerinizin kadın milletvekillerimize yönelik saygısız yaklaşımlarını önleyin. Bu nahoş ifadelerin bir daha tekrarlanmaması konusunda gerekli adımı beklediğimi ifade etmek istiyorum.
Özel ne demiş? Fatih Belediyesi'nde turpları açıklıyorum. TCK'da bir suç uydurma fiili vardır. 'Fatih açısından turpun büyüğünü açıklayacağım. Yandaşlar tesislerden para kazanıyor, belediye vermiş adam da orada kafe işletiyor. Suç duyurusunda bulunmuşlar, suç işlemişler' Kim diyor bunu Özgür Özel diyor.
Suistimal, rüşvet suçlarını örtmek için uydurduğu iddiaya bakın. 90 metrekarelik derneğin merkezi çocuklarındır. İslam Çupi gibi sporcuların bile yetiştiği..."
BAKAN TUNÇ: AMACIMIZ TOPLUMU SUÇTAN KORUMAK
Öte yandan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da konuyla ilgili sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:
"AK Parti Grup Başkanımız Sayın Abdullah Güler tarafından kamuoyuyla paylaşılan ve AK Partili Milletvekillerimizce TBMM Başkanlığına sunulan, 10'uncu Yargı Paketi olarak bilinen 'Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi vizyonuyla hazırladığımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgemizde yer alan hedeflerimiz doğrultusundaki ilk yargı paketi olan Kanun Teklifi, toplam 30 maddeden oluşmaktadır.
Kanun Teklifi;
Ceza adaleti sistemini daha etkin hale getiren,
İnfaz sistemini daha da güçlendiren,
Cezasızlık algısını ortadan kaldıran,
Suç ve suçluyla etkin mücadele sağlayan,
Suç işlenmesini önleyen ve caydırıcılığı artıran,
Bazı suçların cezalarının artırılmasını öngören önemli düzenlemeleri içermektedir.
Kanun Teklifinin milletvekillerimizin takdiriyle uzlaşı içerisinde Gazi Meclisimizde kabul edileceğine yürekten inanıyorum.
Amacımız;
Toplumumuzu suçtan korumak,
Toplumsal barış ve huzura katkı sunmak,
Vatandaşlarımızın adalete en etkin şekilde erişimini sağlamak,
Hukuk sistemimizin güven veren yapısını daha da güçlendirmektir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, bu amaç doğrultusunda #TürkiyeYüzyılı'nı #AdaletinYüzyılı yapmak için çalışmalarımıza durmaksızın ve kararlılıkla devam edeceğiz."