Kartalkaya davasında acılı aileler sanıklara isyan etti: "Çocuklarımızı öldürdünüz, siz de ölün"

78 canımızın yitip gittiği Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Oteli yangınına ilişkin dava 11. saatinde sürüyor. Acılı aileler sanıklara, "Çocuklarımızı öldürdünüz. Hepiniz ölün inşallah" diyerek tepki gösterdi. Duruşmada elektrik şalterini ve gaz vanalarını kapatan personel ve İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal mahkeme karşısında konuştu.
Grand Kartal Otel yangınına ilişkin aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı dava, verilen 4. aranın ardından yeniden başladı. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşma 11 saattir devam ediyor.
"ÇOCUKLARIMIZI ÖLDÜRDÜNÜZ HEPİNİZ ÖLÜN"
Ara sırasında salonda bulunan acılı ailelerden bazıları sanıklara, "Her şeyimizi elimizden aldınız, çocuklarımızı öldürdünüz. Hepiniz ölün inşallah" diyerek tepki gösterdi. Bu esnada bir müşteki fenalık geçirdi. Fenalaşan vatandaşa, salonda hazır bekleyen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahale yapıldı. Ardından duruşma yeniden başladı ve taraflar salona alındı.
Bir önceki oturumda Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir, FQC Global Sertifikasyon A.Ş. çalışanı Aleyna Beşinci ve ardından şirketin yetkilisi Ali Ağaoğlu’nun savunmaları dinlenmişti. Bu oturumda ise Kartal A.Ş. çalışanı Bayram U'nin ifadesi alındı.
"OTELLE BİR İLİŞKİN YOK, SADECE TELESİYEJLERİN BAKIMI VE ARIZALARLA İLGİLENİYORUM"
1992 yılında Kartal A.Ş.'de işe başladığını söyleyen Bayram U., "Benim patronum aslen Mazhar Murtezaoğlu'dur. Öyle de devam etti. Ben Kartal A.Ş'den başka şirkette çalışmadım. Telesiyejlerin bakımı ve arızalarla ilgileniyorum. Yurt dışından bakım ve servisleri oluyor. Yaz aylarında yurt dışından gelen arkadaşlarla bakımlarını yapıp, kış sezonuna hazır hale getiriyorum" dedi.
Teleferik hatlarının kontrollerini yaparak müşterilere sunduğunu anlatan Bayram U., "Ben Kartal A.Ş.'nin elemanıyım. Benim iş kaydım Kartal A.Ş.'dir. Kartal A.Ş.'nin otellerle ilgili sorumluluğu yoktur. Arazide bulunan teleferik hatlarının bakım, çalıştırma hizmetini verir. Bende sabahtan akşama kadar bu işlerin başında dururum. Grand Kartal'ın elektrikçileriyle çalışmıyorum" diye konuştu.
OTEL YETKİLİLERİNDEN TALİMAT ALMIYORUM
Grand Kartal'ın çalışanı olmadığı için otel yetkililerinin kendisine talimat vermediğini ifade eden Bayram U., "Grand Kartal'ın hiçbir elektrik işlerinde ben yokum. Buradaki işlerin nasıl ve ne sıklıkla kimler tarafından yapıldığını bilmiyorum. Yanlarında bulunmadım" şeklinde konuştu.
"OTEL YANIYOR, MUTFAK YANIYOR' GİBİ SESLER DUYMAYA BAŞLADIM"
Yangın sırasında nerede olduğuna ilişkin soruya Bayram U., şöyle cevap verdi:
"Yangın sırasında otelin garaj kısmında bulunan odamdaydım. Yangın gecesi bağrışmaları duydum. Bağrışmalara uyandım. Ondan sonra 'Otel yanıyor, mutfak yanıyor' gibi sesler duymaya başladım. Grand Kartal Otel'de yangına müdahale ekibi kurulup kurulmadığını bilmiyorum. Ben uyandığımda yangın başlamış, her yerde duman içindeydi. Yangın alarm sesi duymadım. Otelde yangın tatbikatı yapılıp yapılmadığını da bilmiyorum. İş güvenliği uzmanı olup olmadığını da bilmiyorum."
"VANAYI VE GAZ VANASINI BEN KAPATTIM"
Mahkeme başkanının "Yangın sırasında ana elektrik şalterini sen mi indirdin?" sorusu üzerine sanık şu cevabı verdi:
"Yangın esnasında ne olduğunu anlamak için odamın bir üst katında bulunan mutfağa girmeye çalıştım ama yangın çok şiddetliydi, yoğun duman vardı. Dumandan etkilendim, dışarıya çıkmak istedim ve merdivenlerden düştüm. Oradan garaja geçtim. Garaja geçtiğim yerde mazot tankını gördüm. Mazot tankının vanasını emniyetli olması amacıyla kapattım. Odamdan da eşofman, atlet ve ayakkabıyla çıktım. Ne olduğunu bilemedim. Daha sonra dışarıya çıkarken, karlı ve buzlu olması sebebiyle tekrar düştüm. Ardından otelin önünde büyük bir kalabalık vardı. Bu kalabalığın içinden geçip, gaz vanasını da kapattım, çünkü yangın çok büyüktü. AFAD ve itfaiye ekipleri geldi. Ekipler otele müdahale ediyorlardı, elektriklerin kesilmesini istediler. Ben de yanımdaki Murat arkadaşımızı jeneratörü kapatmaya gönderdim. Alevleri daha da hızlandıracaktı. O yüzden onu gönderdim, kendim de gaz vanalarını kapattıktan sonra elektriği kapattım."
"NEDEN SADECE MUTFAĞI KAPATTINIZ?"
Ardından müşteki avukatı, söz alarak sanığa çeşitli sorular sordu. Avukat, "Uyarı sistemleri bu sebeple çalışmıyor olabilir. Konuyla ilgili Hüseyin Özer isimli olay günü Grand Kartal'da bulunmayan ama oranın elektriğinden sorumlu olduğu belirtilen kişinin dediğine göre, siz kapatmışsınız, Bayram U. ve Murat D. Bilirkişi raporunun 43. sayfasında şöyle deniliyor: 'Otoparklardan alınan kayıtlarda, bağlantı bölgesinin kullanarak yan otelden gelen bir kişinin, sol tarafta bulunan elektrik panosunun olduğu bölgeye gittiği görülmektedir. İfadelerden anlaşıldığı üzere görüntülerde olan kişi, resmi olarak Kartal A.Ş. personeli olan ancak Grand Kartal elektrikçileriyle telesiyejlerde ve diğer alanlarda ortak çalışan Bayram U. adlı elektrik teknisyenidir.' Onun devamında ise yazılı beyanda kendisine verilen direktif doğrultusunda tedbir olarak mutfak cihazlarının bağlı olduğu panodaki elektrikleri kapattığını beyan etmiştir. Doğru mu? Neden sadece mutfağı kapattınız?" sorusunu yöneltti.
Sanık, bu soruya "Mutfakta çok büyük yangın vardı" cevabını verdi. Aynı avukat, "Elektriği kesince yangın uyarı sisteminin çalışmayacağını düşündünüz mü?" diye sordu. Bayram U. ise, "Yangın uyarı sistemleri elektrik hattı üzerinden çalışmaz, kendi akışı üzerinden beslenir" cevabını verdi.
"KAÇ VANAYI KAPATTINIZ?"
Başka bir avukat, "Evet, dumanlardan çok yoğun şekilde etkilendiniz. Neredeyse yolunuzu kaybettiniz, evet. Bu sırada ne yaptınız? Şu anda meslektaşlarımın sorduğu soruyla üç büyük işlem yaptığınızı anlıyorum. Kaç vanayı kapattınız?" sorusunu yöneltti.
"BANA KAPATMAM TALİMATINI VERENİN İTFAİYE OLDUĞUNU HATIRLIYORUM"
Sanık ise bu soruyu şöyle cevapladı:
"Mazot vanasını kapattım. Dışarıya koşarken tekrar düştüm. Üzerimde hiçbir şey yoktu. Sonra yukarıya çıktım ve otelin önündeki gaz vanalarını kapattım. Çok yorgundum, nefes alamıyordum. İnsanlara yardım etmeye çalıştım. Dumanlar ve alevler dışarıya geliyordu. Orası çok kalabalıktı. Bana kapatmam talimatını verenin itfaiye olduğunu hatırlıyorum. Sivil hiç kimseden talimat almadım. İtfaiyeye de yardım etmeye çalışıyorduk."
Bir diğer sanık teknik personel Tahsin P. ise elim olayın acısını yaşadığını ifade ederek, Gazze Otel'in çalışanı olduğunu ve Grand Kartal Otel'in sorumluluk alanı olmadığını söyledi. Grand Kartal'a 3 kez müdürünün isteği üzerine gittiğini ifade eden Tahsin P., "Hüseyin Özer ile Bayram U., Grand Kartal Otel'den sorumluydu" dedi.
Yangın sırasında otelde olmadığını dile getiren Tahsin P., suçlamaları kabul etmediğini aktardı.
"BEN YANAN OTELİN ÇALIŞANI DEĞİLİM"
4 sanığın ardından otelin elektrik teknisyeni Hüseyin Özer'in savunması alındı.
Maaşının 31 bin TL olduğunu belirten sanık Özer, "Ben her zaman işçilik yaptım. Başımızda her zaman talimat aldığımız bir usta, şef gibi yetkili oldu. Hiçbir zaman inisiyatif alan yetkili kişi olmadık. Adıma ifade verenler olmuş. Ben yanan otelin çalışanı değilim. Benim sigortam da, mesaim de Gazelle Otel'dedir" dedi.
"BEN HİÇBİR İŞİMİ TALİMATSIZ YAPMAM"
Hüseyin Özer, savunmasına şöyle devam etti:
"Yaptığım işlemler kamera kayıtlarından görülebilir. Yangının çıktığı otel bizim işimiz değil. Benim sorumluluğumda değildir. Sigortalama sistemini ben kurmadım, topraklama işlemlerine karışmadım. Alarm sistemlerinde dahlim yoktur. Sistem bildiğim kadarıyla kuruluydu. Yangın anında aktif mi, pasif mi olduğunu bilmiyorum. Pasif ise pasif hale getiren ben değilim. Ben hiçbir işimi talimatsız yapmam."
"YANGIN HABERİNİ ALDIĞIMDA EVİMDEN DIŞARI ÇIKMASAYDIM ŞU AN CEZAEVİNDE OLMAYABİLİRDİM"
Yangın haberini alır almaz otele geldiğini ifade eden Özer, "Söndürme çalışmalarına katıldım. Sabah olduğunda jandarma orada bulunanları topladı. O gün bugündür cezaevindeyim. Belki yangın haberini aldığımda evimden dışarı çıkmasaydım şu an cezaevinde olmayabilirdim. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Bu yaşanan olayda dahlim yoktur, beraatımı ve tahliyemi istiyorum" ifadelerini kullandı.
"BİLGİLENDİRİLMİŞ OLSAYDIK, ANINDA MÜDAHALE EDERDİK"
Mahkeme heyeti tarafından "Grill plate'in termostatı bozukmuş, bundan haberin var mıydı?" sorusu yöneltilen Özer, "Termostatın arızalı olduğuna ilişkin bize herhangi bir bilgi verilmedi. Bilgilendirilmiş olsaydık anında müdahale ederdik" şeklinde cevap verdi. Ayrıca Özer, "Yangın tüpleriyle ilgili bilgim yoktu. Yangın tatbikatıyla ilgili de bilgim yok ama verilmediğini biliyorum. Yangına müdahale ekibi konusunda da bilgim yok" dedi.
Suçlamaları reddeden Özer, tutukluluğunun kaldırılmasını talep etti. Sanığın savunmasının ardından mahkeme heyeti, duruşmaya 4'üncü kez saat 21.00'a kadar ara verdi.
"HAKKIMDAKİ SUÇLAMANIN NE OLDUĞUNU HALA BİLMİYORUM"
Dördüncü aranın ardından saat 21.00 sıralarında yeniden başlayan duruşmada savunması alınan yedinci sanık İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal oldu.
Sanık Bünyamin Bal, "Öncelikle belirtmek isterim ki, hakkımdaki suçlamanın ne olduğunu hala bilmiyorum. Vallahi 5 aydır düşünüyorum ancak neyi eksik yaptım, neyi ihmal ettim, hangi görevimi yerine getirmedim bir türlü çözemedim. Bana bağlı 8 müdürlük bulunmaktadır. Bu müdürlüklerin tamamının iş ve işlemlerini birebir bilmem mümkün değildir. Her şube, kendi görev tanımı ve mevzuatı çerçevesinde işlem yapar ve sorumlulukları da kendilerine aittir" dedi.
"BEN YALNIZCA BANA VERİLEN İŞLERİ YERİNE GETİRDİM"
Otelin Turizm İşletme Belgesi'ne tabi olup olmadığına yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın karar verebileceğini söyleyen Bal, savunmasını şöyle sürdürdü:
"Yönetmeliğin ilgili maddesi açık ve kesindir, bu konuda herhangi bir yorum ya da tereddüte yer yoktur. Yetki tamamen Bakanlıktadır. Söz konusu işletme, 2025 yılına kadar toplam 18 yıl faaliyet göstermiştir. Ancak yalnızca 2021 ve 2024 yıllarında iki kez 'olur' belgesi alınmıştır. Bu da 16 yıl boyunca herhangi bir resmi işlem yapılmaksızın faaliyetin sürdüğünü açıkça göstermektedir. Bu kadar açık bir tablo karşısında, şahsımın sorumluluğunun bulunmadığı ortadadır. Yangının yaşandığı otelle ilgili hiçbir imzam yoktur. Ruhsat ya da denetimle ilgili olarak şahsıma yöneltilmiş bir yazı, talep veya evrak sunulmamıştır. Amirlerimden ya da üst makamlar tarafından tarafıma iletilmiş herhangi bir resmi evrak veya bildirim de söz konusu değildir. Ben yalnızca asli görev tanımım çerçevesinde, bana verilen işleri yerine getirdim. Bunun dışında, bu olayla ilgili ne idari ne de hukuki sorumluluğum mevcuttur. Sonuç olarak, dosyada hakkımda bir delil, yazılı belge ya da somut bir tespit bulunmamaktadır. Tüm bu nedenlerle, tahliyemi talep ediyorum."