Kıbrıs'ta da Libya ile omuz omuzaydık! Eski Büyükelçi harekâtın bilinmeyen yönlerini anlattı: Uçakların koltuğunu söküp silah taşıdık

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Kıbrıs'ta da Libya ile omuz omuzaydık! Eski Büyükelçi harekâtın bilinmeyen yönlerini anlattı: Uçakların koltuğunu söküp silah taşıdık
Kıbrıs, Libya, Muammer Kaddafi, Kaddafi, Uçak, Petrol, Haber
Gündem Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Gazetemize konuşan Büyükelçi Ateiga “Kaddafi ‘İslam coğrafyasının Türklere ödenmeyecek borcu var’ diyerek 170 tonluk petrolü dikkat çekmemek için Yunan gemisiyle Türkiye’ye gönderdi” dedi

YILMAZ BİLGEN -Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümü kutlanırken dönemin en kritik dönemine şahitlik eden Libya Büyükelçisi Süleyman Ali Ateiga gazetemize tarihî açıklamalarda bulundu. “Türkler o gün sadece Kıbrıs Türklerinin değil; İslam ümmetinin onurunu kurtardı” diyen Ateiga “Ada işgal edilseydi  Kıbrıs tamamen İsrail adasına dönüşecekti. İngilizlerin hedefi tıpkı Filistin gibi Kıbrıs’ı İsrail’e teslim etmekti. Türkler bu oyunu bozdu. Diğer taraftan 1967’de İsrail’in Araplara karşı kazandığı zafere bir misilleme oldu ve arzımevut hayallerini erteledi. Türkler o zorlu günlerde kuşatma, tehdit ve ambargolara rağmen kurulan tezgâhı dağıttı. Şimdi bir kez daha İsrail’e karşı tek güç olarak sahada ve tüm gücüyle siyonist-haçlı ittifakına karşı mücadele ediyor” ifadelerini kullandı. 

UÇAKLAR TÜRK FİLOSUNA KATILDI

Libya’nın 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı dönemi Ankara Büyükelçisi Süleyman Ali Ateiga “Türkiye’ye acil petrol lazımdı. ABD ve Batılılar tüm dikkatlerini Türkiye üzerinde yoğunlaştırmıştı. Yunanistan ise fırsat kolluyordu. Dönemin hükûmet ortağı MSP, özellikle Devlet Bakanı Hasan Aksay üzerinden benimle irtibat kurdu. Benden özellikle petrol ve askerî yardım konusunda net görüş istediler. Uzun bir ihtiyaç listesi ve yapabileceklerimizin sorulduğu dosya teslim edildi. Harekâttan 24 saat önce her şeyden haberim olmuştu. Gece yarısı Meclis’e geldim ve talep listesini Lübnan’dan ayarladığımız bir sivil uçakla Muammer Kaddafi’ye ilettim. Kaddafi tüm taleplere olumlu cevap verdi ve istenilen 170 bin tonluk petrolü de dikkat çekmemesi için Yunan gemisiyle Türkiye’ye yolladı. Sonra silahların sevkiyatı başladı. Ben dört gece Ankara Esenboğa Havalimanı’nda yattım. Çünkü koltukları sökülen uçaklarla sürekli silah ve cephane taşınıyordu. Bizatihi bu transfere şahitlik ettim. Ardından Libya savaş uçakları Balıkesir’deki askerî üsse indi ve boyanıp Türk savaş uçağı filosuna katıldı. Kaddafi bütün bu desteği karşılıksız olarak sağladı. 

Kıbrıs'ta da Libya ile omuz omuzaydık! Eski Büyükelçi harekâtın bilinmeyen yönlerini anlattı: Uçakların koltuğunu söküp silah taşıdık - 1. Resim

KIBRIS’TA SONUNA KADAR GİDİN

Ben bir kez daha CHP’nin Enerji Bakanı Deniz Baykal ile Libya’ya gittim. Deniz Bey kabarık bir ihtiyaç dosyası sundu. Kaddafi tüm istediklerine ‘evet’ dedi. ‘Türklere borcumuz var’ diye de ekledi. Derhâl bir kara, hava ve deniz destek koridoru kurulması talimatı verdi. İkinci harekâtta ambargolar başladığı için silah, petrol ve cephane temini oldukça zordu. Ben dönüşte Necmettin Erbakan’a Kaddafi’nin mektubunu sundum. Açık biçimde Kaddafi, ‘Kıbrıs Türk adasıdır, tamamını alın ve sonra masaya oturun’ tavsiyesinde bulunmuştu. Ancak MSP dışında koalisyon ortakları içerisinde ve farklı kurumlarda Kıbrıs’ın tamamının alınması fikrine karşı çıkan isimler vardı. Harekât başladı. Yunanistan ve Batılıların Türk uçaklarına karşı kurduğu radar ve önleyici barikat, uçakların önce Libya’ya uçmaları oradan yakıt ikmali yaparak güneyden savaş alanına girmesiyle aşıldı. Bunu hiç beklemiyorlardı. ABD, İngiltere, İsrail, Fransa ve diğer müttefiklerin tüm engellemelerine rağmen Türkler Kıbrıs’ta destan yazdı.

TARİH TEKERRÜR EDİYOR

Şimdilerde İsrail yeniden insanlığın ve özellikle İslam dünyasının onurunu Gazze’de yerle bir ediyor. Tarihin tüm benzer dönemlerinde Türklerin oynadığı özel bir rol var. 15. yüzyılda Türkler olmasa Libya bir gavur ülkeye dönerdi.  Bu sebeple olan biteni anlamayanlar ‘Türkiye’nin Libya’da ne işi var’ diyor. Şu an Libya, Somali olmadıysa bu da yine Türkiye ve Erdoğan sayesindedir. Kaddafi’nin de 1974’te dediği gibi ‘İslam coğrafyasının Türklere ödenmeyecek bir borcu var.’ Şimdi Suriye ağır bir imtihandan geçiyor. İsrail, Suriye’yi parçalamak ve yutmak için harekete geçti. Bir anlamda tarih tekerrür ediyor.

Kıbrıs'ta da Libya ile omuz omuzaydık! Eski Büyükelçi harekâtın bilinmeyen yönlerini anlattı: Uçakların koltuğunu söküp silah taşıdık - 2. Resim

KIBRIS, ÜMMETİN DE KALESİ

Kıbrıs Harekâtı öncesi Arap Sefirler Konseyinde bütün Arap ülkeleri temsilcilerinin ‘Türkler saldırmaz’ görüşünü paylaştığını söyleyen eski Libyalı Büyükelçi Ateiga “Suudi Arabistan dışında tüm Arap ülkeleri ‘denge politikası uyguluyoruz’ düşüncesiyle Yunanistan ve Batı’yı küstürmeme esaslı politika izliyordu. İran ise Yunanistan ve Rum tarafına daha yakın durdu. Her daim Osmanlıya en sadık bölge özelliği taşıyan Trablusgarp ise İsrail ve İngilizlerin planlarının farkındaydı. Bu sebeple Ankara’ya şartsız destek verdi. Öyle ki Batı tehditlerine rağmen Kıbrıs’ta dağları delen napalm bombalarını dahi Kaddafi yolladı. Kaddafi’nin Batı ile yolları ayırması da Kıbrıs sebebiyledir. Öldüğü güne kadar da ilişkiler Batılılarla normalleşmedi. ABD, Akdeniz’deki filosu ve Yunanistan hava, kara, deniz gücüne rağmen Türkiye’nin çıkarma ve hava harekâtını çözemedi. Anladıklarında ise iş işten geçmişti. O savaşı ve zaferi her boyutu ile yaşadım. Savaşın hemen ertesinde büyükelçi olarak atandım. O dönem makam aracımı kendim kullanıyordum. Libya bayrağı olduğu için bir keresinde arabamın etrafı kalabalık bir grup tarafından çevrildi ve aracımı havaya kaldırdılar. Bu bir sevgi ve şükran gösterisiydi. Çok duygulandım. Türkiye ve Türklerin benim hayatımda yeri bambaşkadır” dedi.

Süleyman Ateiga, Kıbrıs zaferini Çanakkale’den sonraki Türklerin son 150 yıllık dönemindeki en büyük destan olarak nitelendiriyor. Kıbrıs’ın öneminin hem Ada genelinde hem de Türkiye’de çok iyi anlatılması gerektiğini hatırlatıyor

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...