Doğu Ekspresi: Dün 'çile kapısı', bugün 'kış masalı'
Bugün bilet bulabilmek için aylarca sıra beklediğimiz, yataklı vagonlarında kahve yudumlayıp kar manzarasını izlediğimiz Turistik Doğu Ekspresi, 1988 yılında bambaşka bir hikâyeyle manşetlerdeydi. O dönem "Çileli Yolculuk" olarak anılan bu rota, yolcular için bir keyif değil, adeta bir hayatta kalma mücadelesiydi.
- 1988'de Doğu Ekspresi, yolcuların yanlarında üç günlük erzak alması gereken, 44 saat süren ve tren ile istasyonlarda yiyecek-içecek bulunamayan "mahrumiyet" dolu bir yolculuktu.
- O dönemde trenler bakımsız, raylar eski ve koridorlar bile yolcu doluyken, demiryolları "üvey evlat" muamelesi görüyordu.
- Bugün Turistik Doğu Ekspresi, saniyeler içinde tükenen 14-17 bin TL'lik biletleriyle lüks konaklama, gastronomi deneyimi ve planlı molalar sunan prestijli bir kış turizmi ikonudur.
- Demiryollarının geçmişteki ihmal edilmiş durumundan, günümüzde kış turizminin gözdesi haline gelmesi, Türkiye'nin ulaşım ve turizmde katettiği mesafeyi gözler önüne seriyor.
Bir yanda biletleri saniyeler içinde tükenen, yataklı vagonlarında kahve yudumlanan günümüzün lüks "Turistik Doğu Ekspresi", diğer yanda ise 1988 yılının tozlu arşiv sayfalarında kalan "Çileli Yolculuk" manşetleri... Yarın yeni sezon seferlerine başlayacak olan Doğu Ekspresi, geçmişte bir ulaşım aracından ziyade bir sabır testiydi.
Bugün binlerce kişinin kar manzarasını izlemek için sıraya girdiği Doğu Ekspresi hattı, 1988 yılında Türkiye Gazetesi'nin sayfalarına çok farklı bir tabloyla yansımıştı. O dönemde yolculara yapılan ilk uyarı, yanlarına üç günlük erzak almalarıydı; zira trende bir dilim ekmek, istasyonlarda ise bir bardak su bulmak imkânsızdı. 44 saat süren o "mahrumiyet" yolculuğundan, bugünün bilet fiyatları 17 bin lirayı bulan prestijli turizmine nasıl gelindiğini, Türkiye Gazetesi arşivinden çıkardığımız çarpıcı detaylarla derledik.
"YANINIZA 3 GÜNLÜK YİYECEK ALMADAN SAKIN ÇIKMAYIN!"
Bundan tam 37 yıl önce, Doğu Ekspresi’ne binmek demek, her türlü mahrumiyete hazırlıklı olmak demekti. Arşivimizdeki haberde, yolculuğa çıkacaklar şu sözlerle uyarılıyordu:
"Siz sakın çıkıp Doğu Ekspresi'nin içinde bir dilim ekmek veya bir bardak su aramayın, bulamazsınız. Doğu'ya giden trenlerimize henüz onlar uğramış değil. Ankara'ya giden Mavi Tren ile Boğaziçi Ekspresi'nde yiyecek bir şeyler bulabilirsiniz. Tabii ki, masaları sizden önce içkiye meraklı yolcular işgal etmemişlerse..."
Haberin detaylarında, trenin Ankara’dan Kars’a varmasının tam 44 saat sürdüğü, istasyonlarda durduğunda ise yemek bulmanın imkânsız olduğu anlatılıyor. Durulan büyük istasyonlardaki büfelerde dev kuyruklar oluştuğu, trenin ise bu kuyrukları beklemeden hareket ettiği belirtilerek yolculara şu tavsiye veriliyor: "Yanınıza üç günlük yiyecek almalı ve gideceğiniz yere kadar onları yiyip içmelisiniz."
KORİDORLAR BİLE İNSAN DOLUYDU
O yıllarda tren sadece bir ulaşım aracıydı ve aşırı yoğunluk nedeniyle koridorlar bile yolcu doluydu. Bilet kontrol memurlarının bile vagonlarda hareket edemediği, trenlerin bakımsızlığı ve rayların eskimesi nedeniyle demiryollarının "üvey evlat" muamelesi gördüğü aktarılıyor.
Haberdeki sitem ise dikkat çekici: "Osmanlı Devleti'nin İngiliz, Fransız ve Almanlara yaptırdığı yollar üzerinde makinelerimizin gidip gelmesi, onların yenilenmemesi... eski hamam eski tas devam edip gelmiştir."
2025: 17 BİN LİRALIK TURİSTİK SERÜVEN
Gelelim bugüne... Yarın (Pazartesi) kış sezonu seferlerine başlayacak olan Turistik Doğu Ekspresi, artık bir "çile" değil, prestijli bir turizm ikonu.
- Bilet Yarışı: 1988'de koridorlarda yer bulmaya çalışan yolcuların yerini, bugün internet başında saniyelerle yarışarak 14-17 bin TL’lik biletleri almaya çalışan tatilciler aldı.
- Konfor ve Gastronomi: Eskiden bir bardak suyun bulunamadığı o vagonlarda şimdi yataklı kompartımanlarda konforlu konaklama sunuluyor; yolcular duraklardaki restoranlarda Cağ Kebabı siparişlerini vagonlarına bekliyor.
- Süre ve Rota: 44 saatlik o belirsiz yolculuk, bugün planlı molalarla bir kültür turuna dönüşmüş durumda.
Demiryollarımızın "üvey evlat" olduğu günlerden, kış turizminin gözdesi olduğu günlere... Arşivdeki o sararmış sayfalar, Türkiye'nin ulaşım ve turizmde katettiği mesafeyi bir kez daha gözler önüne seriyor.
