Popüler İngiliz yazar T.M. Logan sorularımızı cevapladı: Kitaplarımı gazeteci merakıyla yazıyorum
Gazetecilik kariyerinden sonra edebiyata adım atan İngiliz yazar T.M. Logan, yazarın sünger gibi etrafındakileri emmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor: Her zaman insanların yaptıkları şeylerin arka planını bilmek isterdim. Belki bu yüzden gazeteci oldum. Kitaplarımı yazarken de bir gazeteci gibi düşünürüm.
- T.M. Logan, 22 ülkede 3 milyondan fazla okura ulaşmış uluslararası alanda tanınan bir yazar.
- Gazetecilik kariyerini bırakarak 35 yaşında tam zamanlı yazarlığa yöneldiğini belirtti.
- Gazetecilik tecrübesinin, okuyucu ilgisini yakalama ve insan motivasyonlarını anlama konusunda yazarlığına katkı sağladığını ifade etti.
- Eserlerinde gerilim, kriz, modern toplumdaki güven sorunları ve aile temaları merkezi bir rol oynuyor.
- Yazar adaylarına "yazmaya başlamayı" ve çevresindeki insanları gözlemleyerek "bir sünger gibi her şeyi emmeyi" tavsiye ediyor.
MURAT ÖZTEKİN - T.M. Logan, kitapları 22 ülkede 3 milyondan fazla kişiye ulaşan popüler bir edebiyatçı. Kendisi Daily Mail gibi büyük bir gazetede çalışırken roman yazmaya karar veriyor ve daha sonra her şeyi bırakıp tamamen edebiyata yöneliyor. Logan’ın sürprizlerle dolu eserlerinden özellikle “Anne” “Kızım” ve “Rüya Ev” birçok ülkede meşhur oluyor. İngiliz yazarın eserleri Türkiye’de ise The Kitap Yayınları etiketiyle okura sunuluyor. Biz de yayınevinin geçtiğimiz gün İstanbul’da düzenlediği buluşmada Logan’la bir araya gelip hayatını ve edebiyatını konuştuk…
YAŞ OTUZ BEŞ, YAZARLIK ZAMANI
▪️Çocukken kitap kurduymuşsunuz ve sonra tarih okumuşsunuz. Yazma serüveninizin başlangıcı nereye dayanıyor?
Çocukken dil ve tarihe çok meraklıydım. Fakat ilk romanımı 35 yaşımda kaleme aldım. O zaman bunu şimdi yapmazsam bir daha asla yapamayacağımı düşündüğüm bir yaştaydım. Bu bir orta yaş krizi değil, varoluş kriziydi. Kurgu konusunda hiçbir şey bilmiyordum ama her gün yarım saat bir şeyler yazmaya çalışırsam sonunda bir kitap ortaya çıkarmış olurum diye düşündüm.
▪️Uzun yıllar gazetecilik yapmışsınız, tanınmış medya kurumlarında çalışmışsınız. Gazetecilik tecrübesinin edebiyat için avantaj ve dezavantajları neler?
Bazı yönlerden benzerlikleri var. Bir gazeteci olarak okuyucularımın ilgisini ilk paragrafta yakalamak zorundaydım. Bu bana roman yazmada yardımcı oldu. Ancak gazetecilikte sadece 500 kelimeyle yazarken, kitapta yüz bin kelimeyle uğraşmak zorundasınız. Bu açıdan edebiyat farklı bir disiplin.
▪️Sanıyorum kitaplarınız için hikaye bulmada gazetecilik mazinizin faydası oluyor…
Her zaman insanların yaptıkları şeylerin arka planını bilmek isterim. Belki bu yüzden gazeteci oldum. Kitaplarımı yazarken de bir gazeteci gibi düşünürüm. Ve hep aynı şeyi merak ediyorum: “İnsanlar yaptıkları şeyleri neden yapıyorlar?”; “Yaptıklarına nasıl bahane buluyorlar?”
AJANLIK GİBİ…
▪️Yani roman yazarları biraz ajan gibidir diyebilir miyiz?
Belki, diyebiliriz. Bana yazar olmak için ne yapmaları gerektiğini soranlara, en önemli şeyin yazmaya başlamak olduğunu söylüyorum. Aynı zamanda bir sünger gibi her şeyi emmeleri gerektiğini de tavsiye ediyorum. Otobüste veya trende otururken kulaklık takmayın, çünkü insanları ve birbirleriyle nasıl konuştuklarını dinleyebilirsiniz diyorum.
▪️Öte yandan eserlerinizde hep bir gerilim ve kriz var ama daha ziyade güven hislerinin yıkılması merkezde. Artık modern toplumda insanlar birbirlerine olan itimadı mı kaybetti?
On bin sene önce de güven en büyük problemdi. Evet, şimdi bu durum teknolojiyle birlikte daha arttı. Çünkü teknoloji birbirimizi kandırmayı çok kolay hale getirdi. Özellikle yapay zeka ile beraber ne hakikat ne değil ayırmak zorlaştı. Bu yüzden güven konusunu daha çok işliyorum.
ÇOCUKLARIM ROMANLARDA BÜYÜDÜ
▪️Çocuk demişken, sizin eserlerinizde aile temasının da güçlü olduğunu görüyorum. Hatta bir röportajınızda “aile odaklı” olduğunuzu söylüyorsunuz. Sizin için aile ne demek?
Aile benim hayatımdaki en önemli şey. Kendi çocuklarım da her zaman kitaplarımda farklı şekillerde yer aldılar. İlk kitabımda iki çocuk var ve yaşları beş ile sekiz civarında. Bir sonraki kitapta biraz daha büyüdüler. Ondan sonraki kitapta ise biraz daha büyüdüler. Kitaplarımda elbette onlar benim çocuklarım olarak yer almıyorlar ama davranışlarının bir kısmını kullanıyorum. Ve çocuklarım her zaman bir sonraki kitapta yer alıp almayacaklarını merak ediyorlar.
▪️Aile içinde yazma alışkanlıklarınızı da merak ediyorum doğrusu…
Evimin bahçesinde küçük bir kabinim var. Bütün kitaplarım ve bilgisayarım orada. Sabah saat sekizde kabine gidip yazmaya başlıyorum. Sonbaharda ne yazacağımı planlıyorum ve sonraki yılın başında kaleme almaya başlıyorum. Herkesin farklı bir yazma prensibi var.
TÜRK KÜLTÜRÜ BÜYÜLEYİCİ
▪️Türkiye ve Türk edebiyatı hakkında neler düşünüyorsunuz?
Buraya birkaç defa geldim. Türk kültürü oldukça büyüleyici. Çünkü tarihi çok katmanlı ve çok fazla şey var. Tıpkı İtalya gibi. Türk insanı ve yemeklerini de çok beğeniyorum. Edebiyatınızdan ise Elif Şafak ve Orhan Pamuk’un isimlerine aşinayım. Ancak sanırım buradan bazı kitaplar almalıyım!
