Sinemada bu hafta | 1 Mart

Saf bir karakter üzerinden eski dünya ile modern olanın karşılaştırıldığı “Mutlu Lazzaro” seyirciyi düşünmeye iten, masal tadında bir film. Eserde, “Artık bu dünyada iyilere yer yok!” mesajı ön plana çıkıyor.

MURAT ÖZTEKİN

İtalyan sinemasının son yıllarda öne çıkan yönetmenlerinden biri olan Alice Rohrwacher, yine kendi tarzını yansıtan bir filmle karşımıza çıkıyor. Rohrwacher, “Mutlu Lazzaro” (Lazzaro Felice) filminde, taşrada başlayıp metropole uzanan masalsı bir hikâye anlatıyor. Saf bir karakteri merkezine alan filmde, modern hayat düzenine bir takım mecazlarla eleştiriler yöneltiliyor. Cannes Film Festivali’nde “En İyi Senaryo” mükâfatını alan eserde; Adriano Tardiolo, Agnese Graziani ve Alba Rohrwacher gibi isimler başrollerde yer alıyor.
İtalya’nın güneyinde, ‘medeniyetten’ izole bir köy… Tarihler bugüne çok uzak olmasa da yaklaşık elli kişilik köylüler, hâlâ bir asilzadeye kölelik yapıyorlar… Dünyanın nereye gittiğinden habersiz olan bu insanlar, şehirden gelen birkaç parça eşya karşılığına Markiz Luna için tütün yetiştiriyorlar, hayvanlara bakıyorlar… Ama hayatlarında öyle veya böyle bir neşe var… Onların arasında her şeye koşan kişi ise köyün saf genci Lazzaro… İnanılmaz derecede hiç kötülük düşünmeyen biri olan bu genç; herkese yardım ediyor, her daim gülümsüyor...

Derken Markiz’in oğlu Tancredi, isteksizce geldiği bu köyde Lazzaro’yla arkadaş oluyor. İçinde bulunduğu zenginlikten epeyce usanan Tancredi, çabuk ısındığı saf genci bir ‘saklambaç oyununa’ sokuyor. Kaçırılmış numarası yapıp annesinden fidye isteyen Tancredi, Lazzaro’yu kullanıyor.

SAKİN KÖYDEN KAOSUN ŞEHRİNE…
Ancak oyun devam ederken Lazzaro bir uçurumdan düşüyor ve orada uzun bir uykuya dalıyor. İyi niyetli genç uykudayken İtalyan devleti, Markiz’in kurduğu bu kölelik düzenini fark edip dağıtıyor. Marabalık yıkılıyor, köleler şehirlerin banliyölerine göçüp artık hırsızlık yapmaya başlıyorlar… Bir efendinin nispeten mutlu köleleri iken şehirlerin mutsuz hırsızları oluyorlar… Lazzaro ise yıllar sonra uyanıyor ama kâbusa... Herkes yaşlanmışken bir tek o genç… Her şeyi anlamaya çalışırken modern dünyanın ona attığı tokat epeyce sert oluyor…

SEMBOLLERLE DOLU BİR BULMACA GİBİ
Yönetmen Alice Rohrwacher, İtalyan sinemasının gücünü yansıttığı iki parçaya ayrılan “Mutlu Lazzaro” eserinde eski dünya ile yeni dünyayı iç içe sokarak üzerinde derin okumalar yapılabilecek çarpıcı bir hikâye anlatıyor. Sembolik tasvirlerle dolu olan film, dikkatli bir seyirle çok daha fazla zevk veriyor. Yönetmen Rohrwacher, ne kadar böyle düşünüyor bilinmez; filmin ilk yarısında köylüler “köle” olsa da nispeten mutlu bir hayatları var. Ama geleneksel düzen yıkıldığında bu insanlar köyde yemek için tenezzül bile etmedikleri otları bile arar oluyorlar. Film, bu yönüyle modern hayatın, geleneksel kölelik sisteminden çok daha aşağı bir hayat tarzı sunabildiğini gösteriyor. Filmde uyandıktan sonra şehirde ne yapacağını şaşıran saf Lazzaro üzerinden de artık bu dünyada iyi kalpli insanlara yer olmadığı mesajı veriliyor. Oyunculuklara baktığımızda harikulade bir tablo var; özellikle Lazzaro’yu canlandıran genç oyuncu Adriano Tardiolo, duru ve realist bir performans ortaya koyuyor. Enteresandır filmdeki diğer oyuncuların mühim bir kısmı gerçek köylülerden seçildiği hâlde hiç sırıtmıyor. Eserin modern masal anlatımını inandırıcı kılacak bir sinematografi var. Başlarda yansıtılan pastoral görsellik de bu masalın içerisine kaybolmamızı mümkün kılıyor. Özetle “Mutlu Lazzaro” sosyal sınıflara dair bazı mesajları sırıtsa da insan ruhuna işleyen bir film olmaya muvaffak oluyor...

BANKALAR KARŞI HEPİMİZ BİRZ
Yerli komedinin tanınmış oyuncularından Şafak Sezer, küçük yapımlar olsa da her seneye bir film sığdırıyor. Peş peşe “Ketenpere”, “Göktaşı” ve “Bana Bir Soygun Yaz 2” filmlerini gösterime sokan Sezer, şimdi de “Yalan Dolan”la karşımızda. Yine “hafif” bir komedi olan filmin yönetmenliğini Hollywood’da birçok filmin görsel efektlerini hazırlayan M. Şahin Derun üstleniyor. “Yalan Dolan”da Şafak Sezer’in yanı sıra Burcu Binici, Yıldırım Öcek, Umut Aksoy ve Çetin Altay da rol alıyor. Şirketi bankalar yüzünden batınca çılgına dönen “Kablo” kod adlı iş adamı, kendisiyle aynı kaderi paylaşan insanları yanına alarak banka soygununa girişiyor. Yedi kişilik ekip, sistemin eksiklerinden faydalanmayı biliyor. Film, daha önce benzerlerini gördüğümüz komedilerden biri olarak duruyor...

YANLIŞ ANLAMALAR SARMALI
Müzik dünyasının yanında beyazperde de öne çıkan şarkıcı Murat Boz, altıncı sinema filminde Seda Bakan’la başrollerde bir araya geldi. Yönetmenliğini Şenol Sönmez’in yaptığı “Öldür Beni Sevgilim” evliliği sallantıda olan bir çiftin, piyango kazandıktan sonra yaşadıkları ‘yanlış anlama’ karmaşasını işliyor. Filmin hikâyesi şöyle: Demet ve Okan’ın evlilikleri, beşinci yılında yıpratıcı bir hâl alır. Durum böyleyken çifte, evlilik yıl dönümlerinde piyango biletinden büyük ikramiye çıkar. Ancak yanlış anlamalardan ötürü her ikisi de eşinin kendisini öldürmeye çalıştığını düşünür. Evli çift bu yüzden birbirlerine karşı cinayet planı yapmaya başlar. İkili, mesele anlaşılıncaya kadar tehlikeli olduğu kadar komik hâllerin içine düşer… Klişelerine rağmen seyirciyi eğlendirmeyi başaran “Öldür Beni Sevgilim” filminin gişede de yüksek hasılat kazanacağı tahmin ediliyor.

MÜSLÜM FİLMİ TEKRAR VİZYONDA
Beyazperdeye girdiği günden itibaren yaklaşık 6,5 milyon kişi tarafından seyredilen ve 2018’in en popüler filmi olan “Müslüm” yeniden sinemalara geliyor. Müslüm Gürses’in çarpıcı hayatına odaklanarak rekor kıran film, usta sanatçının vefatının 6. yılı vesilesiyle bugün sinemaseverlerle buluşacak. Efsanevi sanatçıya bir saygı duruşu mahiyetinde olan “Müslüm”, 14 Mart’a kadar bütün Türkiye’deki sinemalarda gösterilecek. Geçtiğimiz sene 19 Ekim’de Türkiye’de gösterime giren, Bradley Cooper’ın filmi “Bir Yıldız Doğuyor” da bugün yeniden vizyona girecek. Oscar’da “En İyi Film Şarkısı” ödülünü kazanan filmin başrollerini Cooper ile Lady Gaga paylaşıyor.

HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
¥ Musabbar
¥ Tabaluga

EN ÇOK SEYREDİLENLER
‘Organize İşler: Sazan Sarmalı’ 155 bin 137
‘Hep Yek 3’ 103 bin 595
‘Bir Aşk İki Hayat’ 101 bin 159
‘Karlar Kraliçesi 4’ 66 bin 274
‘Alita: Savaş Meleği’ 57 bin 742