İman etmeden asla

İman etmeden asla

RAMAZAN 2013 Haberleri

Hazret-i Zeyneb, "Müslüman bir hanım, müşrik erkeğe haram kılınmıştır" emri gelince ardına bakmaz, 16 yıllık eşi Ebû'l-Âs'ı ardında bırakıp Medine'ye göçer

Diyelim Medine'desiniz. Cennet-ül Baki'de... Bu mis kokulu kabristanda pek az mezar bellidir. Hacılar, acemice yapılmış krokilerle yön bulmaya çalışırlar. Döner dolaşır içinde üç küçük kayacıktan başka hiçbir işaret olmayan bir çukur önünde durursunuz ki elinizdeki kâğıtta "benat-ı nebi" yazar. Hayret edersiniz, Peygamber Efendimizin kızları tam önünüzde yatmaktadır. Bunlardan ikisi Rukayye ve Ümmü Gülsüm'dür. Üçüncüsü ise Zeyneb radıyallahü anha...Efendimiz 30 yaşlarında iken Zeyneb doğar. Yüzü suyu hürmetine kâinatın yaratıldığı Server'in, biricik kerimesi hem çok sevimli, hem pek beceriklidir. Evin bütün işini çekip çevirir, kız kardeşlerine adeta analık yapar. Onun talibi çok olur ancak Hazret-i Hatice onun yabancılara gitmesine kıyamaz. Kız Kardeşi Hale'nin oğlu Ebü'l Âs ile evlenmesini arzular.
Ebü'l-Âs da Zeyneb'i çok sever, hiç kırmaz… Gel gelelim "Müslüman ol" teklifine müspet bir cevap çıkmaz. Aleyhisselatü vesselam Efendimizin nasıl doğru sözlü olduğunu herkesten iyi bilirse de ilk anda halkaya katılmaz. Belki de Kureyşlilerin "karısının sözüne uydu" diye alay etmelerinden korkar. Lâkin hakkını vermek gerek, hanımının inancını saygıyla karşılar. Gel zaman git zaman saflar netleşir, müşriklerin eziyetleri tahammül sınırlarını aşmaya başlar. İşaret verilince müminler Münevver Beldeye hicret eder. Hazret-i Zeyneb de Mekke'de yapayalnız kalmıştır, hicreti çok arzularsa da kocası "olmaz" der. Bu arada Kureyş'in ileri gelenleri Ebü'l Âs'a "Muhammed'in kızını boşa ve kov" diye baskı yaparlar, "Biz sana Mekke'nin en güzel kızlarını veririz, mal istiyorsan mal, para istiyorsan para!.." Ebü'l Âs hanımına âşıktır, bu tekliflere güler geçer.
EŞİN ARTIK SANA HARAM…
Hicretin ardından henüz bir yıl geçmiştir ki Mekkeli müşrikler atlanır pusatlanır. 313 Mümin onları Bedir'de karşılar. Bu savaşta Ebü'l-Âs esir alınır. Resul-i Ekrem Ebü'l Âs'tan, kızı Zeyneb'i Medine'ye yollama sözü alır. Zira yeni gelen bir emr ile "Müslüman bir hanım, müşrik erkeğe haram kılınmıştır".
O günlerde hamiledir, Ebü'l Âs onu uğurlarken bir hoş olur, hıçkırıklarını zor saklar. Müşrikler haberi duyunca ayaklanır, Hazret-i Zeyneb'in bindiği deveyi mızrakla dürte dürte ürkütür, hamile kadıncağızı yerlerde yuvarlarlar. Karnındaki bebecik düşer…
Ebü'l Âs ise çok mahzun olur, biricik hanımını unutabilmek için kervancılığa vurur. Ancak iman ateşi gönlünü iyiden iyiye kaplamaya başlamıştır. Kararını verir, derhal Mekke'ye koşar. İman ettiğini aleni bir şekilde müşriklere açıklayıp Medine'ye döner. Hazret-i Zeyneb, imanını ilan eden beyini kapıda görünce nasıl sevinir anlatılamaz.
Ancak deve üzerinden düşürüldüğünde aldığı yaralar onu bitirmiştir. Efendisi ile tekrar bir araya geldikten kısa bir süre sonra kavuşur rahmet-i rahmana... Efendimiz biricik kızını kendi gömleklerine sardırır, cenaze namazını bizzat kıldırır ve elceğizi ile toprağa bırakırlar.Peki Ebü'l Âs? Hanımının hemen ardından (bir kaç gün sonra) o da gözlerini yumar.
Ayrılığın olmadığı âlemde buluşurlar. Ne aşk ama...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...