'Bununla ne alakası var' demeyin! Bel ağrısı riskini 2,5 kat artırıyor

Düzenleyen: / Kaynak: İhlas Haber Ajansı
- Güncelleme:
'Bununla ne alakası var' demeyin! Bel ağrısı riskini 2,5 kat artırıyor

SAĞLIK Haberleri  / İhlas Haber Ajansı

Dünya genelinde yaygın bir rahatsızlık olan bel ağrısının birçok sebebi olabilir. Uzman isim, bel ağrısının çalışma pozisyonu ya da fazla kilo gibi nedenlerinin dışında farklı bir sebebi daha olduğunu açıkladı.

Bel ağrısının hayatın tüm dönemlerinde ortaya çıkabilen, günlük yaşamı sekteye uğratarak verimliliği düşüren yaygın bir kas-iskelet sistemi bozukluğu olduğunu dile getiren Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi SevinçKülekçioğlu, bu ağrının sebebine ilişkin açıklama yaptı.

İhlas Haber Ajansı'na konuşan Külekçioğlu, "Omurga, disk veya çevresindeki yumuşak dokulardan kaynaklanan mekanik bel ağrıları en sık sebeptir. Tekrarlayan travmalar ve anatomik yapıların gereğinden fazla kullanımı kronik mekanik bel ağrılarına neden olur.

Bel ağrısı basit bir kas spazmından mekanik bel ağrısına, omurga kireçlenmelerine, bel fıtığına, fibromiyaljiye, yumuşak doku zorlanmalarına, omurganın iltihabi-enfeksiyöz hastalıklarına, apselere, kemik hastalıklarına ve kırıklarına, metabolik- hormonal hastalıklara, romatizmal hastalıklara, iç organ hastalıklarına, büyük damar hastalıklarına, çeşitli kemik/omurga, omurilik ve yumuşak doku tümörlerine ve daha birçok hastalığa işaret edebilir. Bu nedenle, bel ağrısı şikâyetleri geçmediğinde, mutlaka bir hekime başvurarak bel ağrısının nedeni ortaya çıkarılmalıdır." dedi.

BU FAKTÖRLER BEL AĞRILARINA NEDEN OLABİLİR

Bel ağrısının oluşmasını etkileyen temel etkenlerin meslek, yaş, kilo, sosyal aktivite, psikososyal etmenler ve eğitim durumu olarak değerlendirildiğine işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Külekçioğlu, depresyon, anksiyete ve stres gibi bazı psikososyal etkenlerin bel ağrısındaki oranın yükselmesinde etkili olduğunu, bu tarz psikososyal faktörleri olduğunda ağrı süresinin uzayarak ağrının kronikleşmesine sebep olabileceğini belirtti.

SİGARA KULLANIMI BEL AĞRISI RİSKİNİ ARTIRABİLİR

Mesleki faktörlerden özellikle de fiziksel kuvvet gerektiren, uzun süreli ayakta durmaya sebep olan ve hareketsiz hayat süresini artıran durumlarda bel ağrılarından şikâyetçi olma oranının yüksek olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Külekçioğlu, şu şekilde bir değerlendirme yaptı:

"Mesleki olarak fiziki yüklenmeler, ağır iş yapmak, iş yerinde uzun süreli oturmak, masabaşı işlerde çalışmak, hareketsiz bir yaşam tarzı, bel ve karın kaslarının zayıflığı, omurganın yanlış kullanılması, kontrolsüz, ani ve zorlayıcı hareketler yapılması, omurganın yapı ve şekil bozuklukları ve aşırı kilo da bel ağrısına yol açabilir. 30 kilogram/metrekareden fazla olan vücut kitle indeksi de (obezite durumu) bel ağrısının artışına neden olmaktadır. Sigaranın vertebral gövdeye zarar vererek disk metabolizmasını bozulmasına neden olduğu ve disklerde travma ve yaralanmalara karşı zayıf bir ortam oluşturduğu belirtilir. Sigara kullanan kişilerdeki bel ağrısı sıklığının, kullanmayanlara göre 2,5 kat daha yüksek olduğu görülmüştür."

BEL AĞRISI PERFORMANSI DÜŞÜRÜYOR

Bel ağrısının; ciddi klinik, sosyal, iş gücü ve performans kaybına neden olan, dünya nüfusunun genelini etkileyen önemli bir sorun olarak karşımıza çıktığını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Külekçioğlu, şunları söyledi:

"Bel ağrısını süresine göre akut, subakut ve kronik olarak sınıflandırırız. Nedenleri hafif bir tutulmadan patolojik hastalıklara kadar birçok etken olabilir. Bel ağrısı tedavisinde ilaçla tedaviler, egzersiz ve fizik tedavi, enjeksiyon ve çeşitli tamamlayıcı tedaviler uygulanabilir. Tedavi, hastanın semptom ve belirtilerine bağlı olarak planlanmalıdır."

Bel ağrısı probleminde tamamlayıcı tedavilerden en çok önerilenlerin mezoterapi, proloterapi, ozon ve akupunktur olarak sıralanabileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Külekçioğlu, "Hastaya ve hastalığına özel bir tedavi programı hazırlanmalı, hastanın sürece uyumunun ve aktif katılımının çok önemli olduğu vurgulanmalıdır." dedi.

Düzenleyen:  - SAĞLIK
Kaynak: İhlas Haber Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...