Covid-19 erken teşhise engel olmasın

Virüs kapma korkusu yüzünden hastaneye gidilmemesi, kanserin ilerlemesine sebep oluyor. Uzmanlar, hastanelerde hijyen kurallarına sıkı şekilde uyulduğunu belirterek şüphelenenlerin mutlaka hastaneye gitmeleri gerektiğini söylüyor.
ZİYNETİ KOCABIYIK
kanser, erken teşhis edildiğinde yüzde 90’a yakın oranda başarılı sonuçlar alınabildiğini söyleyen Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Turhal, son bir yıl içerisinde insanların belirtileri fark etseler bile koronavirüs korkusu yüzünden hastaneye gitmeye çekindiklerini belirterek “Covid-19 kanserde erken teşhise darbe vurdu. Teşhisten sonra tedavi süreçlerinin aksatılması da hayati risklere yol açıyor. Hastalık şüphesi olanlar ve hastalar hastaneye gitmekten çekinmesin. Hastanelerde maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat ediliyor, her hastadan sonra kullanılan aletler sterilize ediliyor. Hastalar kendi hijyen kurallarına dikkat ederek hastaneye mutlaka başvurmalıdır” uyarısını yaptı.
EN SIK, MEME KANSERİ GÖRÜLÜYOR
Dünya Kanser Günü dolayısıyla yaptığı bilgilendirmede dünyada her beş kişiden birinin hayatı boyunca kansere yakalandığını hatırlatan Prof. Dr. Turhal, her sekiz erkekten ve 11 kadından birinin kanser sebebiyle hayatını kaybettiğini söyledi. 2020 yılında ilk defa meme kanserinin yüzde 11,7 ile dünyada en sık rastlanan kanser türü olduğunu ifade eden Prof. Dr. Turhal, “Geçtiğimiz yıl ilginç bir şekilde sekiz vakadan birinin meme kanseri olduğu açıklandı. Meme kanseri artışındaki ana sebepler arasında daha geç yaşta çocuk sahibi olunması, daha az çocuk doğurulması, artan obezite ve hareketsiz hayat olduğu düşünülmektedir. Türkiye’deki kanser görülme oranı aslında dünyadaki kanser ortalamasının altında yer alıyor. Türkiye, gelişmiş Batı ülkelerinden ve ABD’den düşük bir ortalamaya sahip” dedi.
OBEZİTE, TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ PROBLEM
Türkiye’de her sene 210 bin kişiye kanser teşhisi koyulduğunu ve senede 116 bin kişinin hayatını kaybettiğini söyleyen Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Yavuz Anacak da dünyada olduğu gibi ülkemiz için de en önemli kanser sebebinin sigara, alkol, çevreyle ilgili kirleticiler ve beslenme olduğunu belirtti. Tütün, tütün ürünleri ve alkol kullanımında son yıllarda devletin uyguladığı yüksek vergiler, kapalı ve toplu mekânlarda tütün ürünleri kullanımın yasaklanmasının kanserin önüne geçilmesi için olumlu adımlar olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Anacak, “Fakat endüstriyel kirleticilerle mücadele henüz yeterli değil. Özellikle son 20 senede Türk toplumunda önemli bir problem hâline gelen obezite de kanserle mücadele edebilmek için Türkiye’nin sağlık gündeminde ön planda olmalıdır” diye anlattı.
2040 YILINDA DÜNYADA PATLAMA BEKLENİYOR
30 MİLYON KİŞİYE YENİ TEŞHİS ENDİŞESİ!
Uluslararası Kanser Araştırma Ajansının açıkladığı 2020 yılı istatistiklerine göre geçtiğimiz yıl 19,3 milyon hastaya yeni kanser teşhisi koyulduğu ve 10 milyon kansere bağlı ölüm olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Serdar Turhal, “Risk faktörleri bu şekilde devam ederse 2040 yılında yüzde 47 artışla 28,4 milyon kişiye yeni kanser teşhisi koyulacağı hesaplanmaktadır. Bu artıştan en çok etkilenecek ülkelerin ise düşük ve orta gelişmişlik grubundaki ülkeler olacağı tahmin ediliyor. Dünyadaki kanserlerin yüzde 70’i gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkıyor ve sağlık sistemlerindeki yetersizlikler ve sosyoekonomik sebeplerle kanserden ölümlerin çok büyük çoğunluğu da bu ülkelerde görülüyor” dedi.
ÖLÜM ORANLARI DAHA YÜKSEK
KANSER HASTALARI AŞILAMADA ÖNCELİKLİ OLMALI
Pandeminin kanserli hastaları toplumun diğer bütün kesimlerinden daha fazla risk altına aldığını söyleyen Prof. Dr. Yavuz Anacak, kanser hastalarının aşılama takviminde öncelikli gruplar içine alınması gerektiğini belirterek “Kanser hastalarında Covid-19 'a bağlı ölüm oranları diğer bütün gruplardan daha yüksektir. Teşhise yönelik girişimsel işlemler, tedavi için cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi uygulamaları sırasında sağlık personeli ve diğer hastalarla yakın temas içinde olmak kanser hastalarını Covid-19 enfeksiyonuna karşı riskli hâle getiriyor. Koronavirüs bulaşan kanser hastaları bir yandan kanserle mücadele ederken diğer taraftan da Covid-19’u atlatmaya çalışıyor. Kanserin yol açtığı genel düşkünlük hâli ve bağışıklığın zayıflaması, ağır cerrahi operasyonlar, radyoterapi ve kemoterapi süreçleri de Covid-19 teşhisi almış kanser hastalarını zorluyor” diye konuştu.