Genç kızları felakette sürüklüyor! Estetik bağımlılığı arttı!

Sosyal medya fenomenlerine benzemek isteyenler, iş hayatında gençlik ve güzellikleriyle bir adım öne çıkmak isteyenler estetik talebini patlattı. Var olan psikolojik bozukluklar ise bu talebin bağımlılığa dönüşmesine sebep oluyor. Yaptırdıkları estetik operasyonlarla “çirkinleştiklerinin” farkına varmayan bağımlılar bu uğurda kaburga kemiklerini bile aldırıyor.
ZİYNETİ KOCABIYIK - Geçirdiği estetik ameliyatların sayısını kendisi bile unutan, bu uğurda bütün servetini kaybeden İngiliz yıldız Katie Price, 3 yıl içinde geçirdiği estetik operasyonlara yaklaşık 10 milyon TL harcayan ve ‘neredeyse ölüyordum’ itirafını yapan sosyal medya fenomeni Bibi Bugatti ve 150 defa estetik ameliyat yaptıran fenomen Pınar Özkurteller…
Her gün sosyal medyada karşımıza bir yenisi çıkan bu örnekleri artırmak mümkün. Peki ne oluyor bu insanlara? Estetik bağımlılık yapar mı? Amacı güzelleşmek ve daha iyi görünmek olan estetik operasyonlarla kendini daha çirkin hâle getirmek bir hastalık mı bütün bu soruların cevaplarını uzmanlara sorduk.
MODERN HAYATTAKİ YARIŞ ESTETİK OPERASYON TALEPLERİNİ ARTIRIYOR
Hem ülkemizde hem de dünyada estetik operasyon talebinin arttığını söyleyen Estetik Plastik Cerrahi ve Mikroonarım Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Murat Topalan “Hem erkekler hem de kadınlar talep edebiliyor. Çünkü ortalama yaşam süresi uzadı. İnsanlar hem uzun hem sağlıklı hem de güzel kalarak yaşamak istiyor. Günlük sosyal yaşamda, iş hayatında çok büyük bir yarış var. Daha genç, daha güzel ve daha yakışıklı görünmek bu yarışta bir avantaj. Bu sebeple kişiler sosyal hayatlarında daha mutlu ve başarılı olmak için kendilerinde gördükleri ve kendilerini mutsuz eden kusurları düzeltmek için estetik ve rekonstrüktif cerrahinin nimetlerinden faydalanmak istiyorlar. Operasyon sonucunda kişi kendini daha iyi hissettiği sürece estetik ameliyatların talep edilmesinde bir sorun yok” dedi.

Birden fazla estetik operasyon yaptırmanın bir hastalık olmadığını anlatan Prof. Dr. Topalan, bu durumun “estetik bağımlılığı”na sebep olan ve psikiyatride “beden algı bozukluğu” denilen psikolojik hastalıktan ayrılması gerektiğini belirterek “Estetik ameliyat talebi ne zaman bir hastalık hâline gelir? Eğer kişi kendinde aslında olmayan ya da göz ardı edilebilecek kusurların olduğunu düşünüp bunların ameliyatla düzeltilmesi talebinde bulunuyorsa, gerçekçi olmayan talepleri varsa, bu ameliyatların sonuçlarından mutlu olmayıp bunları düzeltmek için yeniden ve yeniden ameliyat oluyorsa o zaman bir hastalık durumundan söz etmek gerekir” diye konuştu.
PSİKİYATRİK BOZUKLUK BAĞIMLILIĞI TETİKLİYOR
Psikiyatrik bozuklukların estetik bağımlılığını tetiklediğini söyleyen Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Klinik Psikoloğu Aleyna Damla Özcan “Beden dismorfik bozukluğu, çocukluk çağı travmaları, sosyal medyadaki “mükemmel beden, kusursuz dış görünüş” algısı, düşük benlik saygısı, öz güven eksikliği gibi birçok faktör kişilerin birden fazla estetik operasyon geçirmesine sebep olmaktadır. Aynı zamanda mükemmeliyetçi kişilik özellikleri baskın olan birisi var olan dış görünüşünden memnun olmayarak hep daha fazlasını hedefleyecektir. Ya da obsesif kişilik özelliklerine sahip birisi, bedeniyle ilişkili sürekli zihinsel uğraşlar verebilir ve hep kusurları üzerine düşünebilir. Narsistik kişilik özellikleri olan kişiler de dikkat çekme ve beğenilme arzuları ön planda olduğu için sıklıkla bu ve benzeri operasyonlara vakit ayırabilirler” diye anlattı.

EN RİSKLİ HASTA ELİNDE FOTOĞRAFLA GELENDİR
Güzellik algısının her dönemde değiştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Topalan “Bu fiziksel özellikler sosyal medyada çok gündeme geliyor. Öyle bir sosyal medya baskısı var ki, özellikle gençler rol model aldıkları fenomenlere benzemek istiyorlar. Elinde fotoğraflarla geliyorlar. En riskli hasta elinde fotoğrafla gelen ve birine benzemek isteyen kişidir. Oysa vücut bir bütündür. Güzellik algısında da vücuda bütünsel yaklaşmak gerekir. İki tür estetik operasyon talebi var. Bir kısım kişi operasyon geçirdiğim belli olmasın istiyor. Bazıları da belli olsun diye aşırıya kaçıyor. Abartılı dudaklar, abartılı göğüsler ya da incecik bel ortaya çıkıyor. Belleri ince görünsün diye kaburgalarını aldırıyorlar. Oysa kaburga iç organları koruyor. Ben bunu tasvip etmiyorum” diye konuştu.
CERRAH AMELİYATTAN ÖNCE HASTANIN PSİKOLOJİSİNİ DEĞERLENDİRMELİ
Cerrahın ameliyat öncesinde hastasına bir psikolog gibi yaklaşması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Murat Topalan “Gerçekçi olmayan istekleri olan ya da bir başkasının isteği üzerine ameliyat olmak istediğini anladığımız kişilere hemen ameliyat yapmıyorum. Onların daha önce psikolojik destek almalarını öneriyorum. Estetik operasyonun estetik ve rekonstruktif cerrah tarafından yapılması gerekir. Ancak piyasa çok kirli. Bazı estetik operasyonların kimin tarafından ve hangi malzemeleri kullanarak yapıldığı belli değil” dedi.
OPERASYONLAR KISA SÜRELİ MUTLULUK YAŞATIYOR
Estetik bağımlılığının “Beden dismorfik bozukluğu” bir diğer adıyla beden algısı bozukluğunun bir sonucu olarak karşımıza çıktığını aktaran Klinik Psikolog Aleyna Damla Özcan “Bu bozuklukta da kişi dış görünüşü ile ilişkili yoğun uğraşlar vermektedir ve aynanın karşısına geçtiğinde kendisinde olmayan kusurları görmektedir. Ya da var olan küçük kusurlarını fazlasıyla büyük olarak algılamaktadır. Kişinin bedeni ve dış görünüşü ile ilişkili yanlış inançları mevcuttur. Güzellik kavramı, çirkin kavramı bu kavramlara yönelik de algıları hatalıdır. Bu kişiler estetik operasyonlar geçirmediklerinde kendilerini çirkin hissederler. Operasyona geçirdiklerinde rahatlarlar ancak bu da kısa sürer. Bu kısa vadeli mutluluk yerini yeniden bedenlerine ve dış görünüşlerine yönelik memnuniyetsizliğe bırakır. Operasyonların sonucunda da kişiler kendilerini çirkin hissettiklerini tarifleyebilir ve böylelikle yeni operasyonlar yaptırmaya yönelirler” diye konuştu.