Yeni tedavi umut veriyor! Karaciğer tümörüne atom bombası

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Yeni tedavi umut veriyor! Karaciğer tümörüne atom bombası

Sağlık Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Ameliyat şansı olmayan ve uygulanan ilaç tedavilerinden fayda görememiş ileri evre karaciğer kanseri hastaları, damardan verilen radyasyonlu ilaçla şifa buluyor. Yeni tedavi yöntemi kanser hücrelerini küçülterek nakle uygun hâle getiriyor.

ZİYNETİ KOCABIYIK'IN HABERİ - Tüm kanserler arasında en sık görülen altıncı kanser türü olan karaciğer kanserinde yeni tedavi yöntemi hastalar için umut oldu. Karaciğerin kendine özel damarlanması kullanılarak radyasyon doğrudan kanserli dokunun içine verilen Mikroküre Tedavisi, çevre dokulara zarar vermeden tümörün yok edilmesini sağlıyor. Karaciğere âdeta “atom bombası” atılıyor…

İLERİ EVRE HASTALARA ŞİFA ŞANSI

Mikroküre tedavisinin ameliyat şansı olmayan ileri evre karaciğer kanseri hastalarında son yıllarda başarı ile kullanılmaya başlandığını söyleyen Türkiye Nükleer Tıp Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. Fani Bozkurt, “Karaciğerin kendi dokusundan kaynaklanan veya başka organdan sıçramış yani metastaz yapmış tümörler ameliyat edilemiyorsa veya hasta standart kemoterapilerden fayda görememişse mikroküre tedavisi yapıyoruz” dedi.

SAĞLIKLI HÜCRELERE ZARARI YOK

Türkiye Nükleer Tıp Derneği tarafından bu yıl 36.sı KKTC’de düzenlenen Ulusal Nükleer Tıp Kongresi’nde konuştuğumuz Prof. Dr. Bozkurt, bu tedavi yönteminin radyoterapiden farkının kanser hücresine etki eden radyasyonun dışarıdan değil de içeriden verilmesi olduğunu söyledi. Tedavinin, içinde radyoaktif madde bulunan çok küçük boyuttaki kürelerin (mikroküre) direkt olarak kanser dokusunun içine, kanser damarları yoluyla verilerek yapıldığını anlatan Prof. Dr. Bozkurt, “TARE tedavisi de denilen bu yöntemde önce bir hazırlık aşamasından geçilir. Daha sonra hastanın kasığından minik bir kesi ile atardamara girilerek karaciğer atardamarına ulaşılır. Mikroküreler bir kan damarından geçerek karaciğer tümörüne direkt olarak gönderilir. Radyoaktif madde, diğer radyasyon tedavilerinde olduğu gibi, kanser hücrelerine ulaşmak için vücudun sağlıklı kısımlarından geçmez. Böylece çok yüksek dozlara çıkılabilir ve çevre dokular zarar görmeden, çok daha az yan etki ile tümör büyük oranda ortadan kaldırılabilir” diye konuştu.

Yeni tedavi umut veriyor! Karaciğer tümörüne atom bombası - 1. Resim

NAKİL İÇİN ZAMAN KAZANDIRIYOR

Karaciğer kanserinde temel tedavi ameliyattır ya da karaciğer naklidir. Mikroküre tedavisinin hastayı ameliyata hazır hâle getirmek için de yapıldığını bildiren Prof. Dr. Bozkurt, “Bu yeni tedavi Kanserli hücreleri öldürerek hastanın organ nakli için zaman kazanmasını sağlarken, başlangıçta organ nakli için uygun olmayan hastalarda tümörü küçülterek nakle uygun hâle gelmesine yardımcı olur. Buna ‘köprüleme tedavisi’ diyoruz” dedi.

KANSERİ 'CASUS MOLEKÜLLER' YAKALIYOR

Hastalıkların teşhis ve tedavisinde radyoaktif maddelerin kullanıldığı nükleer tıp bilim dalında son yıllarda çok önemli gelişmeler yaşandığına işaret eden Prof. Dr. Fani Bozkurt, “Nükleer tıpta radyoaktif maddeler veya bununla hazırlanan bazı özel kimyasal bileşikleri vücuda verilerek hedeflenmiş organ ve sisteme ait görüntüler elde ediyoruz. Bunu halk arasında bilinen adıyla PET ya da sintigrafi çekimleri ile yapıyoruz. Yani vücuda ‘radyoaktif casuslar’ gönderiyoruz. MR ve tomografi bize bir organda tümörün varlığını gösterirken nükleer tıp yöntemleri, tümörün işleyişini organın işlevselliğini gösteriyor. Bu şekilde nükleer tıp yöntemleri ile başka hiçbir yöntemle sağlanamayacak bilgileri elde edebiliyoruz. Özellikle kanser başta olmak üzere pek çok hastalıkta hedefe yönelik teşhis ve tedavi yapılması imkânını sunuyoruz” dedi.

Yeni tedavi umut veriyor! Karaciğer tümörüne atom bombası - 2. Resim

'ŞİFACI' RADYASYON DAMARDAN VERİLİYOR

Yeni ‘teranostik radyoaktif ilaçların’ giderek artan sayıdaki kanser türünün tedavisinde kullanılmaya başlanmasının, şifa umudunu kaybetmiş kanser hastaları için yeni alternatiflerin oluşmasını sağladığını aktaran Prof. Dr. M. Fani Bozkurt, “Yeni bir tanımlama olan teranostik kavramı, ‘terapi’ ve ‘diagnostik’ yani tedavi ve teşhis kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Yani vücuda radyoaktif madde göndererek hem teşhis et hem de tedavi et anlamına geliyor. Farklı kanser türlerinde ve farklı evrelerdeki hastalarda kişiye özel tedavi sunulmasını sağlıyor. Bu yöntemle uzun yıllardır tedavi edilen tiroit kanserinin yanı sıra nöroendokrin tümörler, bazı çocukluk çağı tümörleri, karaciğer kanseri, metastatik ve tedaviye dirençli prostat kanseri, primer ve metastatik karaciğer kanserleri tedavi edilebiliyor” açıklamasını yaptı.

Düzenleyen:  - Sağlık
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...