Yılın sporcusu Emre: Havuzda ölüyordum

Türkiye, hiç alışık olmadığı bir spor dalından gelen haberlerle sevinç yaşadı 2020'de. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün millî yüzücüsü Emre Sakçı, Macaristan'ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Uluslararası Yüzme Ligi'nde birincilikler elde etti, hem de Avrupa rekorlarını paramparça ederek. Dünya rekorunun da sadece 0,13 salise gerisinde kaldı. Gazetemizin "Yılın Oscar’ları" kürsüsünde de zirveye çıkan başarılı sporcuyla keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Emre Sakçı küçük yaşta boğulma tehlikesi atlattığı havuzdan yıllar sonra büyük başarılar elde ederek çıkan bir yüzücü hâline nasıl geldiğini anlattı...

Havuza hemen atlayınca…
“Küçükken suyu çok seviyordum. Elimi bardağın içinden çıkarmıyormuşum neredeyse. Ailem bu tutkumu görünce beni kursa yazdırdı. Suyu çok sevdiğim için havuzu görür görmez içine atladım ama yüzme bilmediğim için az kalsın boğuluyordum. Yaşadığım travma sebebiyle çok sevdiğim sudan korkar hâle geldim. Ailem bu durumda korkumun üstüne gitmemi sağladı ve kursa devam ettim. Korkumu atlattıktan sonra hocalar ‘Bu çocuk yüzmeyi sakın bırakmasın’ demişler anne ve babama. O gün bugündür bırakmadım.”

Avantajım yok ama…
“Michael Phelps'in vücudundaki anormallikleri çok fazla magazinel olarak kullandılar. Başarısının sebebi olarak gösterdiler. Ben spora başladığımdan bu yana etrafımda anormal vücut yapısına sahip kişileri çokça gördüm. Bu tip anormalliklerin sporcunun başarısında etkin olduğunu düşünmüyorum. Mesela benim boyum 2,03 metre. Boyuma göre ellerim ve ayaklarım küçük. Yüzmede eller ve ayakların büyük olması avantajdır. Ben böyle bir avantaja sahip değilim ama bunun sıkıntısını da yaşamadım.”

Türker Hoca’ya minnettarım
“Hoca’m Türker Oktay'la 12 yaşında çalışmaya başladım. Yüzmede başarılı olmamdaki en önemli etkenlerden biri kendisiyle olan tanışmam ve o zamandan bu yana çalışmaya devam etmemdir. Hoca’m bana başarılı olacağımın güvenini verdi. Bir yarışta 32 sporcu arasında 31'inci olduğumda bile benden vazgeçmedi. Kendime inanmamı sağladı. İkimizin de hedefleri büyüktü ama bunu uzunca bir süre dile getirmedik. Konuşmadan gözlerimizle anlatıyorduk birbirimize neler yapabileceğimizi.”

ASIL HEDEFİM OLİMPİYAT
Mihenk taşı olmak istiyorum
“Ülkeme ve kulübüm Fenerbahçe'ye yakışır bir sporcu kimliği ortaya koymak istiyorum öncelikle. Elbette madalya hedefim var. Yüzme branşında Türk sporcular bunu daha önce yaşamadı ama ben bu şanssızlığı yenmek istiyorum. Asıl hedefim ise olimpiyatlarda madalya kazanarak insanların yüzme sporuna olan sevgisini ve ilgisini artırmak. Sizin Mark Spitz'le yaptığınız röportajı okudum. ‘Çocukların peşinden koşabileceği bir sporcu çıkarmanız gerekiyor’ demiş. Ben de alttan gelen kardeşlerim için bir mihenk taşı olmak istiyorum.”

F.BAHÇE SEVDALISI
Emre Sakçı’nın annesi Özlem Evcan, oğlunun sarı lacivertli renklere olan sevdasını “Emre’nin ilk hedefi F.Bahçe yüzücüsü olabilmekti. Bu hedefe ulaştıktan sonra da kendine hedef olarak F.Bahçe camiasına mal olmayı belirledi” sözleriyle açıklamıştı.

"İzmir depremine dikkat çekmek için yüzdüm"
∂ Memleketi İzmir'deki deprem felaketi sırasında turnuva için Macaristan'da bulunan Emre Sakçı, "Deprem haberini duyduğumda ilk başta şok yaşadım. Kısa süre önce yıkılan Ali Rıza Bey Apartmanı’nın çok yakınındaki bir eczaneden D vitamini almıştım. Çocukluğum depremin yıkıcı olduğu bölgede geçmişti. Sosyal medyadaki videoları görünce uzun süre kendime gelemedim. Sonra aklıma Naim Süleymanoğlu'nun yaptığı gibi sporun evrensel dilini kullanmak geldi. İzmir'deki felakete dikkat çekmek istedim. Elde ettiğim birincilikler sonrası yabancı basına depremi anlattım. Böylelikle elim kolum bağlı şekilde kötü düşünceler içine düşmekten kurtuldum” dedi.

25 YAŞ ÜSTÜ YÜZÜCÜ SAYISI...
Türkiye’de 7, Fransa’da 25 bin!
∂ “Ülkemizde 25 yaş üstü yüzücü sayımız sadece yedi. Fransa'da bu rakam 25 binin üzerinde. Öncelikle yüzme sporunu sevdirmemiz ve çocukları kurslara göndermemiz gerekiyor. Bu kültürü oluşturduktan sonra olimpiyatta finaller, madalyalar bizim için inşallah sıradan olacak. Bakanlığımızın ‘Yüzme bilmeyen kalmasın’ isimli gerçekten çok başarılı bir projesi var. Elbette tesisler de çok önemli. Şu anda İzmir'de maalesef 50 metrelik kapalı bir havuz bulunmuyor. Bakanlığımızın tesisleşme konusunda da çok güzel atılımları ve projeleri var. Yakında çok daha iyi şartlar altında çalışabileceğiz.”

CUMHURBAŞKANI’MIZA MİNNETTARIM
Bizimle ilgilenmesiçok sevindirici
Emre Sakçı Avrupa'daki başarıları sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından makamında kabul edilmişti. Erdoğan'la 45 dakika süren bir görüşme gerçekleştirdiğini söyleyen millî yüzücü, "Devletin başındaki büyüğümüzün bizimle bu kadar ilgili olması çok sevindirici. Kendisi yüzme sporu için neler yapılabileceği konusunda bizimle istişarede bulundu. Herhangi bir ihtiyacımızın olup olmadığını sordu, kendisine minnettarım. Çok verimli bir görüşme oldu" sözlerini kullandı. 

"Peaty beni biliyordu"
∂ Büyük Britanyalı Adam Peaty'yi geride bırakmanın çok keyifli ve güzel bir duygu olduğunu vurgulayan Emre Sakçı, "Adam Peaty belki de yüzme tarihinin en iyisi. Michael Phelps bile yarışlarda rakiplerine onun kadar fark atabilen biri değil. 2017'de Danimarka'da madalyayı ufak farkla kaçırmıştım. Peaty'nin beni orada fark ettiğini hissetmiştim. Macaristan'da yarış öncesi selamlaştık. Birbirimize karşı yarışmak çok keyifliydi. Akşam otele gittiğimde mesaj atarak beni tebrik etti" dedi.

Emre’ye bir ödül de SwimSwam’dan
Türkiye Spor’un “Yılın sporcusu” seçtiği Emre Sakçı’ya bir ödül de dünyanın en prestijli yüzme internet sitelerinden "SwimSwam" tarafından verildi. Macaristan'da düzenlenen Uluslararası Yüzme Ligi'nde kısa kulvar Avrupa rekorları kıran ve birçok yarış kazanan Emre Sakçı, 2020 Swammy Ödülleri kapsamında "Yılın en iyi çıkış yapan erkek yüzücüsü" ödülüne layık görüldü.