15 Temmuz hain darbe girişiminin 9 yılı! Bitmeyen acı, eksilmeyen gurur

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Anadolu Ajansı
- Güncelleme:
15 Temmuz hain darbe girişiminin 9 yılı!  Bitmeyen acı, eksilmeyen gurur
Yaşam Haberleri  / İhlas Haber Ajansı / Anadolu Ajansı

15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti ama o gece yaşananlar hâlâ hafızalarda... Kimi üç oğlunu, kimi evladını, kimi ise bedeninin bir parçasını vatan için feda etti. O gece vatanı savunmak için sokağa çıkanların kimi şehit, kimi gazi oldu. Kimi de yıllar geçse de evladının sesini, yüzünü, mezar başındaki anılarını unutamıyor.

15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti. O gece Türkiye’nin dört bir yanında tanklara, kurşunlara ve bombalara karşı duran binlerce vatandaşın kimi şehit düştü, kimi gazi oldu, kimi de evladını, eşini, kardeşini toprağa verdi. Aradan geçen yıllara rağmen acılar hâlâ taze, yüreklerdeki boşluk hâlâ dolmadı.

15 Temmuz hain darbe girişiminin 9 yılı!  Bitmeyen acı, eksilmeyen gurur - 1. Resim

İşte 15 Temmuz gecesini yaşayanların dilinden, dokuz yıl sonra hâlâ ilk günkü gibi yanan yüreklerin tanıklıkları:


15 Temmuz hain darbe girişiminin 9 yılı!  Bitmeyen acı, eksilmeyen gurur - 2. Resim

⬛2 OĞLU VE DAMADINI ŞEHİT VERDİ

Kızılcahamam'dan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne 70 kilometre yol giden 3 oğlunu şehit veren 99 yaşındaki Muzaffer Gülşen:

"Ölmüşler. Akşama kadar duymadım, yatsıya yakın duydum. Ağlamanın faydası yok. Ağlamakla, söylemekle günler geçiyor. Gidildiğini duydum ama benim yavrularımın gittiğini duymadım. Hakan çalışıyor dedim, Mehmet dükkanda dedim.

Acılı gün geçiyor, dayanılmaz ama dayanıyoruz ne yapalım. Allah güç veriyor da dayanıyoruz. 9 yıl olacak bu yıl. Gece bile gittim mezara. Oturdum ağlıyordum, söylüyordum ve onlarla konuşuyordum, uyuyakalmışım. Evde sanıyorum kendimi. Gece mezarlığa gidilir mi? Ben duramadım. Konuşun benimle dedim. Ağla bağır söyle, hak olmuyor."


15 Temmuz hain darbe girişiminin 9 yılı!  Bitmeyen acı, eksilmeyen gurur - 3. Resim

⬛15 TEMMUZ'UN İZİNİ BACAĞINDA TAŞIYOR

Ankara'da bacağından ve sırtından vurularak gazi olan Öğretim Görevlisi Dr. Hasan Önsoy:

"Belki o gün şehit olanlar yaşasaydı şimdi 26-27 yaşlarında olacaklardı. Bu vatan sevgisi, imanla olacak bir cesaret. Allah rahmet eylesin, Yasin isminde bir şehidimiz vardı. ‘Nereden ateş ediyorlar' dedi. Ben de ‘Genelkurmay Başkanlığı'ndan' dedim. Kaçacağını sandım ama o çocuk Genelkurmay'ın içine koşmaya başladı. Nereden ateş edildiğini sorup, ateş edilen yere doğru koşan bir çocuk. Onun gibi binlerce kahraman vardı.

Meclis bahçesindeki fıskiyelerden abdest aldık, orada tanımadığım insanlarla birlikte. Şehadet için gitmiştik. Benim gibi birçok insan da aynı düşünceyle oradaydı. Kızılay'dan ilerleyen tankları durdurmaya çalıştık. O anlarda tanktan iki kez düşürüldüm.

Bir yaralı amcamızı taşırken, dört kişi birlikte vurulduk. Vuran askere, ‘adam yaralı, bırak' dedik. Yaralıyı aldık ama darbeci asker bizimle hiç konuşmadı. Öfkesi ve darbeyi gerçekleştirme isteği, konuşma kabiliyetini bile bastırmıştı. Tek kelime etmeden şarjör değiştiriyordu. Biz, ‘sonuçta insan, bize sıkmaz' dedik ve arkamızı döndük. Ama döner dönmez dördümüzü de tekrar vurdu. Yaralıyı da bir kez daha vurdu."


15 Temmuz hain darbe girişiminin 9 yılı!  Bitmeyen acı, eksilmeyen gurur - 4. Resim

OĞLUM NİKAH BEKLENİYORDU, VATAN SAĞ OLSUN

Ankara’da şehit olan polis memuru Yunus Uğur’un babası Ramazan Uğur: 

"15 Temmuz günü Özel Harekat Daire Başkanlığında şehit oldu. Stajyer olarak gitmişti ve İHA ile helikopter kursu görüyordu. Mezun olmasına 15 gün kalmıştı ama bu olaylar meydana geldi. Sanki dün olmuş gibi hissediyoruz. Nişanlıydı ve nikah bekleniyordu ama bu olaylar oldu. Ben çocuğumun mürüvvetini göremedim. Allah da onların huzurunu kaçırsın. Allah, vatanımıza bir daha böyle belalar göstermesin. Ama vatan sağ olsun. Meydanı hainlere bırakmadık."


15 Temmuz hain darbe girişiminin 9 yılı!  Bitmeyen acı, eksilmeyen gurur - 5. Resim

⬛"2 ÇOCUĞUMUZ YETİM KALDI"

15 Temmuz şehidi annesi Sıttık Kaşaltı:

"Önce aradım, neredesin Köksal, emniyete bomba atıldı dedim. Yok anne, biz Külliye'nin önündeyiz dedi. Kendine dikkat et dedim. En son konuşmamız 3'te falandı sanırım. 6.45'te en son atılan bomba ile şehit olmuştu. Hainler aslan gibi oğlumu şehit ettiler, 2 çocuğumuz yetim kaldı. Gelinim yeni hamileydi 2,5 aylık. Bir tane 3 yaşında çocuğumuz vardı.

5 dakika kafamı koydum. 6.45'de bir acıyla uyandım. Hep ağlıyordum ama. Gelin birden kalktı, anne ne oldu? Yok dedim, bir şey olmadı. Saat 9.30 gibi bizim kapıyı çaldılar. Ben koştum, dedim Köksal geldi. Eşi koştu, Köksal geldi. Torun koştu, babam geldi ama kara haberciler geldi. Ben 9 saat bile oğlumun sesini duymadan yapamazdım. 9 senedir ona hasretim. Evet gururu büyük. Çok büyük bir şeref bıraktı ama çok büyükte acı bıraktı. Vatan sağ olsun, milletimiz sağ olsun. O hainleri de Allah kahretsin."


15 Temmuz hain darbe girişiminin 9 yılı!  Bitmeyen acı, eksilmeyen gurur - 6. Resim

⬛"DARBECİ ASKER, 'SEN KELİME-İ ŞEHADET GETİR' DEDİ"

15 Temmuz Gazisi Muhammed Musa Akkoç:

"Genelkurmay Başkanlığı binasının içerisinde odalara baktık, darbeci hainleri arama çalıştık. Birinci katta kimseyi bulamayınca ikinci kata çıktık. İkinci katta hiç tanımadığım ama orada tanıştığım ve mücadele verdiğim kardeşlerimle beraber araştırma yaparken camlı bir kapı açıldı ve oradan ateş açmaya başladılar. Daha sonra biz orada 4 kişi kaldık, diğer arkadaşlar merdiven tarafında oldukları için kaçabildiler. Daha sonra arkadaşlardan birini benim gözümün önünde defalarca kez ateş ederek vurdular. Daha sonra şehit olmuş olmasına rağmen tekmelediler. Ben bunları gördüm ve yere yattım. Baya bir orada kalmışım, daha sonra kamera kayıtlarından gördüm. 

Ben sadece vurulan kardeşimi gördükten sonra kelime-i şehadet getirdim. Hiçbir sebep yokken geliyor bana ve ateş ediyor. Ateş ettiğinde ben yine bir şey anlayamadım. Gözlerim kıpkırmızı oldu. Toplam 2,5-3 saniyelik o süreçte birçok şey düşündüm. Hayallerim, yarın için planlarım, çocuklarım ve ailem vardı. Hepsinden şehadet için vazgeçebiliyorsunuz ama çocuklarım vardı sorusuna bir cevap veremiyorsunuz. ‘Yapmayın, hepimizin çoluğu çocuğu var' dedim. O da dalga geçer bir ses tonu ile ‘sen kelime-i şehadet getir' dedi. Öyle dalga geçer şekilde söyledi ki tarif bile edemiyorum. Ben de bunu söyledikten sonra ateş edeceğini düşünerek, oradan kalktım ve merdivene doğru koşmaya başladım. Arkamdan ateş ettiler ve kovaladılar ama bir şekilde çıkışı bulabildim."


15 Temmuz hain darbe girişiminin 9 yılı!  Bitmeyen acı, eksilmeyen gurur - 7. Resim

⬛"9 YILDIR GÖĞSÜMDE GAZİLİĞİN NİŞANESİNİ TAŞIYORUM"

Hainlere direnirken vurulan Musa İlhan:

"9 yıldır göğsümde gaziliğin nişanesini taşıyorum. Müslüman Türk milleti için gazilik nişan ise şehitlik düğündür. Çoğu zaman hayıflanıyorum keşke şehit olabilseydim diye. Cumhurbaşkanımız, Cumhur İttifakımız büyük bir özveriyle risk aldı. ‘Terörsüz Türkiye' inşallah başarılı olur. Bir ulus için, bir devlet için ayağındaki en büyük pranga terördür. Terörden kurtulan her ülke şahlanmıştır. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nda terörden kurtulmuş ve şahlanmış Türkiye'yi bizlere görmek nasip olur. Büyük Türkiye'nin ayak seslerini bütün dünya hissediyor."


15 Temmuz hain darbe girişiminin 9 yılı!  Bitmeyen acı, eksilmeyen gurur - 8. Resim

⬛"BİR OĞLUM MORGDA, DİĞERİ AMELİYATHANEDEYDİ"

15 Temmuz şehidi babası İhsan Ayanoğlu:

"Saat 23.50 civarında iki oğlumun köprüde olduklarını öğrendim. Ben de o sırada köprüdeydim ama onlar benden yaklaşık 150 metre öndeydi. Kalabalıktan dolayı oraya erişemedim. Sadece bulunduğum yere vardığımda, yaklaşık 15-20 saniyelik bir silah sesi duydum. Hemen oğlumu aradım, geri dönmelerini istedim. 'Oğlum, ne olur ne olmaz, bir şey olabilir. Birbirimize sahip çıkmamız lazım. Çünkü orada hiç kimse kimseyi tanımıyor' dedim. ‘Tamam baba', dedi. Ama bu konuşmadan yaklaşık 8 dakika sonra öyle bir kıyamet koptu ki hepimiz yere yattık. Ne kadar süre yerde kaldım, kaç dakika geçti, hâlâ bilmiyorum. Kendime geldiğimde hemen rahmetli oğlumu aradım. Fakat telefona başkası çıktı. 'Amca, telefonun sahibi vuruldu, ben baktım telefona' dedi. Ondan sonra küçük oğlumu aradım. Telefon iki kez çaldı ama cevap vermedi. Daha sonra arkadaşlarına ulaştım. Onlar, çocukların vurulduğunu ve hastaneye götürüldüklerini söylediler. Hemen hastaneye koştum. Vardığımda saat 02.45'ti. 27 yaşındaki büyük oğlumu morgda, 25 yaşındaki küçük oğlumu ise ameliyathanede buldum."


15 Temmuz hain darbe girişiminin 9 yılı!  Bitmeyen acı, eksilmeyen gurur - 9. Resim

15 Temmuz hain darbe girişiminin 9 yılı!  Bitmeyen acı, eksilmeyen gurur - 10. Resim

⬛"BİZDE OLAN İNANÇ DARBECİLERDE YOKTU"

Eski Ankara Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan:

"Bizim kadar FETÖ karşıtı olan askerler de vardı. O gece onlarla da irtibat halindeydim. Çok faydalı desteklerini aldım. Ordunun içerisinde darbeye girişimine katılmayan askerlerin olması, FETÖ' mensuplarının başarısız olmalarının bir nedeniydi. Vatandaşın sokağa çıkması da diğer bir önemli etkendi.

Silahlardaki asimetrik güç farkı bizi zorlamıştı. Biz de en fazla uzun namlulu silahlar vardı. Karşımızda ise tanklar, uçaklar ve silahlı helikopterler vardı. Bir tankın bizim TOMA'mızı sürüklediği an vardı. O an asimetrik silah gücünün farklığını en net şekilde ortaya koyan durumdu. Bir diğer asimetriklik ise bizde olan inancın onlarda olmayışı idi. Onların bizim kadar inançlı olduklarını düşünmüyorum."

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Anadolu Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...