Akın Göksu

Hani Osmanlı nazırı demiş ya, "Şu öğrenciler olmasa okulları idare etmek ne kolay olurdu" diye. İstanbul Valiliği'nin aldığı karar da buna benzedi. Omuz omuza, yan yana ellerinde bayraklarla maç seyreden taraftardan, şimdi stada alınmayan taraftara...

Kombine bilet satışlarında Fenerbahçe'nin üstünlüğü açık ara devam ediyor. Bunun anlamı günümüz şartlarına Fenerbahçe'nin mükemmel uyum sağlaması.

Ailton'un transferinde çarpıcı olan onun mâliyeti ve yaşı. Ne var ki, bu konu taraftarları ilgilendirmez. Beklentiler alınan futbolcunun Beşiktaş'ı şampiyonluğa taşıyıp taşımayacağı... Önceki yıl Werder Bremen'de attığı gollerle Almanya'da gol kralı olan Brezilyalı, geçen yıl Schalke'de istenileni vermemiş.

Televizyon yayıncılığının ayrıca önemsendiğini söylemeye gerek var mı bilmiyorum? Öylesine etkileyici bir iletişim aracı ki, henüz yerini ve imparatorluğunu kaptıracak başka bir teknoloji oluşmadı.

Başlamakla bitirmek arasındaki çileli yolu tamamlayanların, beklentilerine ulaşamaması son yılların gerçeği oldu ülkemizde.

Dünya Gençler Futbol Şampiyonası'nda Genç Milli Futbol Takımı'nın kendine güvenden uzak futbolunun gencecik bedenleri nasıl yiyip bitirdiğini gördük. Oysa 17 yaş altı gençlerin daha önceki başarılarına bakınca iki yaş grubundaki farka anlam veremedik.

90'lı yılların başı... Sergen Beşiktaş profesyonel takımında daha forma giymemiş. Ama rüzgârı esiyor... Ne hoş, hâlâ rüzgârı esiyor. Onun ayaklarının topla ilişkisi bir sihirli esinti gibi.

Bu yazı yazılırken Kazakistan maçı henüz oynanmamış, olsun ben yine de Milli Takım'la ilgili yazacağım. Cümleye böyle başladık ama aslında "Türk futbolu nedir, ne değildir", onu anlatmaya çalışacağım.

Beşiktaş, Akatlar'da seriyi 2-1 yapar. Birincisi, Beşiktaş'ın Akatlar'da seyirci ve saha avantajı var. Beşiktaş seyircisi bu salonda basketbolcularını ciddi boyutta ateşliyor. Bunun yanı sıra rakip sporcular üzerinde ciddi baskı kuruyor. "Nasıl olur?" diyeceksiniz. Biliyorsunuz Abdi İpekçi büyük bir salon. Oysa Akatlar Salonu küçük. Seyirci elini uzatsa forma yakalıyor.

Geçen sezon Pierre van Hooijdonk için neler yazmadık. Futbolunu anlata anlata bitiremedik. Bir bakıyorsunuz gol atmış, bir bakıyorsunuz kalesinden gol çıkarıyor.

Rıza Çalımbay'dan sonra Beşiktaş'taki en büyük değişiklik, futbolcuların güven kazanmış olmaları. Umarım futbolculara bunu Rıza Çalımbay kazandırmış olsun.

Şimdi Hagi ve Daum gidecek ve yerlerine yeni hocalar gelecek. Teknik adam atamalarında bazen bir sebep bulunur, çoğu zaman ise bir isim olsun da kim olursa olsun hesabı, büyük kulüplerin başına birisi getirilir. Gelen antrenör işi götürürse devam, başarısız olursa güle güle.

Her yıl mayıs ayı gelince bu konuyu yazıyorum. Uluslararası bu koşunun oluşumunda çorbada bizim de biraz payımız var.

Beşiktaş'ta kadro eksildikçe takım sanki daha iyi oynuyor. Bence bu, futbolcuların yerini korumaktaki özgüvenleri ile ilgili. Ayrıca Rıza Çalımbay, takımı çok basit oynatıyor.

Geçen hafta yazdım ve F.Bahçeliler'den tepki gördüm. Özetle bana, G.Saray'a verilecek Seyrantepe arazisinin çok büyük olduğunu, dolayısı ile G.Saray'a büyük avantajlar sağlayacağını, hatta bunun bir hortum, yani çıkar, yani vatan arazisinin peşkeş çekilmesi, yani bir yolsuzluk olduğunu vurgulayan mailler geldi.

Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, yaptığı açıklamada Seyrantepe'de G.Saray tarafından üzerine yapılacak stad arazisinin hazinenin malı olduğu, ihaleye çıktığında F.Bahçe dahil olmak üzere tüm özel ve tüzel kişilerin ihaleye katılabileceğini söyledi. Geçtiğimiz günlerde de F.Bahçe ihaleye katılabileceğini vurguladı. Şu ezeli rekabetin nerelere vardığını görüyor musunuz?

F.Bahçe galibiyeti Beşiktaş'ı hem sahada, hem tribünlerde çok iyi motive etti. Bunun en büyük göstergesi, çok sayıda sakatı bulunmasına rağmen Beşiktaş takımının adeta bambaşka bir onbirle sahada yer alması idi. Buna rağmen özellikle ilk yarıda siyah-beyazlılar rakiplerine göre daha etkili bir futbol ortaya koydu.

Bizim Maltepe Üniversitesi'nde öğrenciler konuşuyor; "F.Bahçe Rüştü'yü satıp, Pancu'yu kaleci olarak transfer edecek" diye...

Oyunun neresini eleştireceksiniz?... Müthiş bir karşılaşma vardı. 40 yıllık meslek hayatımda böylesine heyecan dolu, böylesine çekişme pek ender gördüm. Öncelikle her iki takımın futbolcularını kutluyorum.

Maçın 45. dakikasında Hakan Şükür'ün nefis bir şekilde indirdiği topu eğer Necati filelere gönderebilseydi, neler olurdu?