Avrupa'nın güvenlik hattı Türkiye üzerinden geçecek! Üç Deniz Girişimi'nde köprü ülke oldu

Polonya'nın başkenti Varşova'da düzenlenen Üç Deniz Girişimi 10. Zirvesi'nde Türkiye, Baltık, Adriyatik ve Karadeniz arasındaki dev stratejik hatta "köprü ülke" olarak resmen dahil edildi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun temsil ettiği Türkiye, kuzey-güney ekseninde Avrupa’yı birbirine bağlayacak kritik projelerin merkezinde yer alacak.
Türkiye, Orta ve Doğu Avrupa'da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerini gidermeyi hedefleyen "Üç Deniz Girişimi"ne stratejik ortak olarak katılıyor. Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlenen girişimin 10. zirvesinde Türkiye’yi Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu temsil edecek.
Dışişleri bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Üç Deniz Girişimi (ÜDG), 2015'te Polonya ve Hırvatistan'ın girişimleriyle, Baltık Denizi, Adriyatik Denizi ve Karadeniz'i içeren, görece daha eski ve yetersiz enerji, dijital ve fiziki ulaştırma altyapısına sahip Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin altyapılarını ve bağlantısallığını güçlendirmeyi amaçlayan, sadece Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin "Katılımcı Üye" olabildiği uluslararası bir platform olarak kuruldu.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, Karadağ ve Arnavutluk’un ortak üye, Türkiye ve İspanya’nın ise stratejik ortak olarak girişime dahil olacağını duyurdu. Duda, mevcut jeopolitik risklere dikkat çekerek, "Bu yeni katılımcılar sayesinde işbirliği daha da güçlenecek" ifadelerini kullandı.
ÜÇ DENİZ GİRİŞİMİ: AVRUPA'NIN KUZEY-GÜNEY HATTINI BİRLEŞTİRİYOR
Baltık, Adriyatik ve Karadeniz arasındaki ülkeleri kapsayan Üç Deniz Girişimi, 2015 yılında Polonya ve Hırvatistan'ın öncülüğünde başlatıldı. Enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon altyapılarını entegre etmeyi amaçlayan girişim, Avrupa Birliği'nin desteğiyle büyüyor.
Başlangıçta 12 AB üyesinin oluşturduğu yapıya 2023 yılında Yunanistan katılmış, ABD, Japonya, Avrupa Komisyonu ve Almanya da stratejik ortaklar arasında yer almıştı.
"LOJİSTİK GÜCÜZ, BEŞ DENİZE AÇILIYORUZ"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Türkiye’nin Üç Deniz Girişimi Stratejik Ortaklığı'na katılımına ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye’nin kıtaların kesişim noktasında “dünya standartlarında altyapıya sahip bir lojistik güç” olduğunu vurguladı.
Uraloğlu, "Üç Deniz Girişimi Stratejik Ortaklığı ülkemize hayırlı olsun" ifadesini kullanarak, Türkiye'nin bu girişimle birlikte daha bağlantılı, daha müreffeh bir bölge inşa etmeye hazır olduğunu belirtti.
Bakan Uraloğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu projeleri ile Avrupa’nın küresel pazarlara erişimini genişletecektir. Orta Koridor; Güney Kafkasya, Hazar Denizi ve Orta Asya üzerinden Asya ile Avrupa arasında güvenli, verimli ve jeopolitik açıdan istikrarlı bir alternatif sunmaktadır. Kalkınma Yolu projesi ise Basra Körfezi’nden Irak ve Türkiye üzeri Avrupa’ya uzanan bir kuzey-güney hattı oluşturmayı hedeflemektedir."
Uraloğlu, Türkiye’nin bu iki stratejik koridorla, hem Hazar Denizi hem de Basra Körfezi bağlantılı bir ulaşım altyapısı sunduğunu, bu sayede Üç Deniz Girişimi'ni “beş denize” taşıyacak bütüncül bir koridor yönetimi geliştirebileceğini belirtti.
Bakan ayrıca, yüksek hızlı tren ve otoyol ağlarındaki yatırımlarla Türkiye’nin sadece bir geçiş ülkesi değil, aynı zamanda bölgesel bir lojistik merkez olduğunu vurguladı.
AVRUPA İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ TİCARET VE LOJİSTİK AĞI GÜÇLENİYOR
Türkiye, Üç Deniz Girişimi kapsamındaki en önemli projelerden biri olan Via Carpatia otoyol hattında aktif rol oynuyor. Klaipeda Limanı'ndan (Litvanya) başlayarak Polonya, Slovakya, Macaristan ve Romanya üzerinden Selanik Limanı’na, oradan da İstanbul’a uzanacak bu koridor, Avrupa ile Türkiye arasındaki ticaret ve lojistik ağını güçlendirecek.
Türkiye'nin stratejik ortaklığı, özellikle Karadeniz havzasında güvenlik ve ekonomik canlılığa ciddi katkı sağlaması açısından büyük önem taşıyor.
550 MİLYAR AVROLUK ALTYAPI İHTİYACI
Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde ulaşım, enerji ve telekomünikasyon altyapılarının Batı Avrupa'ya kıyasla eski ve yetersiz olduğu, 2030 yılına kadar ulaştırmada 290 milyar avro, enerjide 88 milyar avro, telekomünikasyonda ise 160 milyar avroluk yatırım ihtiyacı olduğu tahmin ediliyor.