İngiliz uzman bombayı patlattı: Türkiye-Azerbaycan-Ermenistan ittifakı Rusya’yı çökertti!

İngiliz ekonomist Timothy Ash, Kyiv Post’ta kaleme aldığı analizde Türkiye ve Azerbaycan’ın kurduğu güçlü ittifakın Rusya’yı Güney Kafkasya’da köşeye sıkıştırdığını yazdı.
İngiliz ekonomist Timothy Ash, Kyiv Post için kaleme aldığı yazıda Ermenistan, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki yakınlaşmanın Rusya'nın Güney Kafkasya'daki nüfuzunu ciddi şekilde zayıflattığını savundu.
Ash, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın geçen ay Türkiye'ye yaptığı ziyaretin ardından Zengezur Koridoru konusunda üçlü bir anlaşmanın şekillendiğine dair haberlerin geldiğine dikkat çekti.
"KARABAĞ BARIŞI İÇİN UMUTLU SİNYALLER"
Timothy Ash, "Bu gelişme, on yıllardır süren Karabağ anlaşmazlığını sona erdirecek nihai bir Ermenistan-Azerbaycan barış anlaşması için iyi bir işaret" dedi. Anlaşmanın Ermenistan ile Azerbaycan ve Türkiye arasındaki sınırların açılması için potansiyel sunduğunu belirtti.
Ash'e göre bu durum üç ülke için büyük bir ticaret ve transit potansiyeli taşıyor ve Orta Asya'dan Avrupa'ya yeni bir koridor açıyor.
"TÜRKİYE-ABD VE AVRUPA İLİŞKİLERİ YUMUŞAYABİLİR"
Ash, böyle bir anlaşmanın Türkiye açısından stratejik önemine değinerek, "Ermeni diasporasının lobi faaliyetleri nedeniyle gerginleşen Avrupa ve ABD ile ilişkiler için de bir rahatlama sağlayabilir" dedi.
"RUSYA İÇİN BÜYÜK BİR YENİLGİ"
Ash, bu sürecin Moskova açısından ciddi bir darbe olduğunu ifade ederek, "Bu gelişme Rusya için bir başka büyük yenilgi ve Ukrayna’daki felaket savaşının doğrudan bir sonucu" yorumunu yaptı.
Rusya'nın Ukrayna'daki savaşa saplanması nedeniyle Güney Kafkasya'da askeri güç kullanma kabiliyetini kaybettiğini belirten Ash, Türkiye'nin askeri ve teknolojik desteğiyle Azerbaycan'ın 2023'te Karabağ'da son saldırısını başlattığını hatırlattı.
Ash, "Rusya, Ermenistan'a verdiği güvenlik taahhütlerini yerine getiremedi ve Azerbaycan ezici bir zafer kazandı. Paşinyan şimdi bunun sonuçlarıyla yüzleşiyor ve Azerbaycan ile nihai bir barış anlaşması imzalamak ve Türkiye ile ilişkileri normalleştirmek bu sürecin bir parçası" dedi.
"RUSYA'NIN ETKİSİ ZAYIFLIYOR"
Ash, Paşinyan'ın Moskova'nın etkisinden kurtulmak için Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkilerini geliştirdiğini ve Avrupa, özellikle de Fransa ile bağlarını derinleştirmeye çalıştığını yazdı:
"Rusya, Paşinyan'ın altını oymak için Ermenistan siyasetine müdahale etti. Son dönemde Paşinyan'a karşı Rusya destekli darbe girişimleri olduğuna dair raporlar var"
"ZENGEZUR ANLAŞMASI İLE ANAYASA PAZARLIĞI"
Ash, Azerbaycan'ın Ermenistan Anayasası'nda Bakü'nün Karabağ üzerindeki kontrolünü teyit eden değişiklikler yapılana kadar nihai bir barış anlaşmasına direnç gösterdiğini belirtti.
Ancak Zangezur Koridoru konusunda verilen tavizlerin, Bakü'nün de anayasal talepler konusunda esneklik göstermesine yol açabileceğini yazdı. Paşinyan’ın seçim öncesi bu tavizleri ertelediğini ama ekonomik kazanımların seçim kampanyasında avantaj sağlayabileceğini vurguladı.
"MOSKOVA-BAKÜ İLİŞKİLERİ GERİLİYOR"
Ash, Azerbaycan'da Rusya devlet ajansı Sputnik'in ofisinin basılması ve iki gazetecinin gözaltına alınmasının Moskova-Bakü gerilimini tırmandırdığını belirtti.
"Rusya Azerbaycan'ı yörüngesinde tutmaya çalışıyor ancak Bakü itilip kakılmayacağını gösterdi" dedi.
Ayrıca Rusya'nın Azerbaycan ile doğrudan askeri bir çatışmaya girmeyeceğini savunarak, "a) Azerbaycan ordusu yetenekli bir güç olduğunu gösterdi; b) Rusya'nın saldırısı Türkiye ile savaş riskini doğurur; c) Rus ordusu Ukrayna'da zaten gerilmiş durumda" ifadelerini kullandı.
"GÜRCİSTAN'DA TERS YÖNLÜ BİR HAREKET"
Ash, ironik şekilde Ermenistan ve Azerbaycan Rusya'nın etkisinden uzaklaşırken, Gürcistan'ın Moskova yanlısı Gürcistan Rüyası/İvanişvili yönetimi ile Rusya'ya yaklaştığını yazdı.
Batı yanlısı protestoların bastırılmasına rağmen devam ettiğini belirten Ash, Çin’in Anaklia Limanı’nı işletmeye talip olmasının ve Batı'nın buna karşı baskı kurmasının durumu daha karmaşık hale getirdiğini vurguladı.
"İRAN'IN ZAYIFLAMASI YENİ BİR FIRSAT"
Son olarak Ash, Azerbaycan ve Türkiye’nin Zangezur Koridoru üzerindeki baskısının, ABD ve İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının ardından Tahran’ın zayıflamasıyla oluşan fırsatı da değerlendirdiğini ifade etti.