Kraliçe'ye 'oh' diyenler de var! Yaşarken İngilizler, ölünce eski tebaası sevindi

Düzenleyen:
Kraliçe'ye 'oh' diyenler de var! Yaşarken İngilizler, ölünce eski tebaası sevindi

DÜNYA Haberleri

Kraliçe II. Elizabeth’in 70 yıllık saltanatının sonu, İngiliz Adaları kadar, 56 ülke ve 14 bölgede derin sarsıntılara sebep oldu. İngilizler gözyaşı dökerken eski sömürgeler ise neredeyse “kutlama” yaptı. Birçok ülke, İngiliz sömürgecilerin çaldığı mücevherlerini Londra’dan geri istemeye başladı. Bağımsızlık tartışmaları yeniden alevlendi.

Osman SAĞIRLI

Birleşik Krallık’ın veliahtı Yüce Prenses olarak 1952’de geldiği Kenya’dan ‘Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk’ Kraliçesi olarak dönen II. Elizabeth, dünya çapında birçoğu isteksiz olan yüz milyonlarca tebaayı da miras aldı. 1913 yılında dünya nüfusunun yüzde 23’üne hâkim olan Britanya İmparatorluğu, 56 ülkede hâkimiyet kurdu. Bugün bile 14 denizaşırı bölge İngiliz egemenliği altında.

ORTA DOĞU DUYARSIZ KALDI

Kraliçe II. Elizabeth’in ölümü eski kolonilerde bastırılan ‘bağımsızlık’ duygularını yeniden alevlendirdi. Kraliçe’nin uzun ömrünü ve hizmetlerini öven resmî taziyelerin ötesinde, Afrika, Asya, Orta Doğu, Karayipler, Okyanusya başta olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki eski sömürgelerden eleştiriler ve tepkiler de gelmeye başladı.

Kölelikten Afrika okullarında bedensel cezaya ve İngiliz kurumlarında tutulan yağmalanmış eserlere kadar sömürgeciliğin mirası tartışılmaya başlandı. Pek çok kişinin yaşadıkları toprakların sınırlarını çizen ve modern çatışmaların çoğunun zeminini hazırlayan sömürgeci eylemlerden hâlâ Britanya’nın sorumlu tuttulduğu Orta Doğu’da, Kraliçe’nin ölümüne duyarsız kaldı. Cumartesi günü, Gazze’nin Hamas yöneticileri Kral III. Charles’a, “Filistinlileri ezen” İngiliz mandası kararlarını “düzeltmesi” çağrısında bulundu.

ESKİ DEFTERLER AÇILDI

Bir eleştiri dalgası da sosyal medyada görüldü. Kraliçe’nin saltanatı sırasında, 1952 ve 1960 yılları arasında Mau Mau ayaklanmasında İngiliz askerleri Kenyalılara karşı yaygın zulümler gerçekleştirdi. Yaklaşık 1,5 milyon insan, işkence, tecavüz ve diğer ihlallere maruz kaldıkları toplama kamplarına dolduruldu. Raporlar daha sonra İngilizlerin acımasız baskılarının resmî kayıtlarını yok etmek ve gizlemek için ortak çaba sarf ettiğini gösterdi. Buna rağmen, İngiliz sömürge yönetiminin üzücü hikâyeleri nesiller boyunca aktarıldı. 

ÖLÜM TEMİZLEYEMEZ

Kenya’da Alice Mugo adlı bir avukat sosyal medyada 1956’dan kalma İngiltere’nin sömürge yönetimine karşı başlayan Mau Mau isyanının fotoğrafını paylaştı. Mugo, “Yas tutamam. Büyükanne ve büyükbabalarımızın çoğu baskı altındaydı” diye tweet attı.

33 yaşındaki Kikonde Mwamburi, “Ölüm onun acımasız mirasını temizlemek için kullanılmamalı. Bu geniş kültürün genç nesiller tarafından sorgulanmasına sevindim” diye yazdı. Bazı Kenyalılar Kraliçe’ye saygılarını sunmak yerine bağımsızlık hareketine ve ayaklanmanın liderleri “Mau Mau” ve “Dedan Kimathi” için övgüde bulundu.

Hindistan ise bir süredir İngiliz sömürge döneminden kalma isimleri ve sembollerini kaldırmak için çabalarını sürdürüyor. Yeni Delhi’de 57 yaşındaki girişimci Dhiren Singh, “Bugünün dünyasında krallara ve kraliçelere yerimiz olduğunu düşünmüyorum, çünkü dünyanın en büyük demokratik ülkesiyiz” dedi.

Kraliçe'ye 'oh' diyenler de var! Yaşarken İngilizler, ölünce eski tebaası sevindi

Birleşik Krallık sömürgesi Hindistan’da 1876 yılında, acımasız İngiliz politikaları sonucu başgösteren açlıkta, yaklaşık 29 milyon Hintli öldü. Ölümlere aldırmayan İngiltere’nin Hindistan Valisi Lord Lytton, İngiltere’ye tahıl sevkiyatını artırarak sürdürdü. Afganistan savaşını finanse etmek için ise, açlık içindeki fakir halktan zorla vergi topladı.

KÖLELİK İÇİN BİZDEN ÖZÜR DİLEMELİYDİ

Jamaika’da bu yılın başlarında, halkın kölelik ve insanlığa karşı işlenen suçlardan dolayı tazminat ve özür dileme talepleri gündeme geldi. Jamaika Ulusal Tazminat Konseyi üyesi Bert Samuels, İngiltere’nin sömürge ülkeleri sayesinde zenginlik ve refah içinde yaşadığını belirterek, “Bu zenginlik asla paylaşılmayan bir şey” dedi.

Jamaikalı aktivist Nadeen Spence, “Kraliçenin ölümüyle ilgili not ettiğim tek şey, onun ölmesi ve kölelik için asla özür dilememesi, özür dilemeliydi” dedi.

Zimbabve Ulusal Kurtuluş Savaşı Muharipleri Derneği sözcüsü Douglas Mahiya, ülkesi Batı tarafından uygulanan yaptırımlar altında sarsılırken Kraliçe öldüğünden yas tutmak için hiç neden görmediğini söyledi. Mahiya, “İngilizlere ve yeni gelen İngiliz Kralına, Zimbabve’ye karşı kitle imha silahı, yaptırımlar kullanmaya devam etmelerinin gerekli olmadığını hatırlatmak isteriz” dedi.

Başkent Harare’de ikamet eden Douglas Coltart, “Elizabeth, o dönemde sömürgeciliğe ve vahşete başkanlık eden devletin başıydı. Bunu kabul etmeli ve bunun farkında olmalıyız” diye konuştu. 

LÜBNAN’DA YAS TARTIŞMASI

Lübnanlı gazeteciler, Kraliçe Elizabeth’in ölümünün ardından ülkedeki üç günlük yasla ilgili haberleri paylaştı. Bu, 200’den fazla kişinin öldüğü 2020 Beyrut patlamasının ardından yalnızca bir günlük yas tutulması nedeniyle bazı sosyal medya kullanıcıları arasında öfkeyle karşılandı. İran resmî haber ajansı IRNA, Kraliçe Elizabeth’in saltanatı sırasında işlenen “suçları” sıraladı. Bu, “İrlandalıların öldürülmesini, Irak’ın kimyasal bombalanmasını, Yemenlilerin öldürülmesini, İran’ın 1953 darbesini ve Mısır, Suriye ve Afganistan’daki savaşları koordine etmeyi” içeriyordu. 

Kraliçe'ye 'oh' diyenler de var! Yaşarken İngilizler, ölünce eski tebaası sevindi

BAĞIMSIZLIK DİRENİŞİ ÖNDERLERİ: LİDERLERİMİZİN BAŞLARINI İADE EDİN

BBC’nin Afrika kolu tarafından yayınlanan Kraliçe Elizabeth’in Afrika ve liderleriyle ilişkilerini övgüyle bahseden dört buçuk dakikalık bir video tartışmalara neden oldu. Binlerce sosyal medya kullanıcısı tepki mesajı attı. Bir Twitter kullanıcısı, “Kenya’da gezerken Kraliçe oldu. Afrikalılar kendi topraklarında tecrit edildi, köleleştirildi, işkence gördü ve öldürüldü. BBC’nin uzun vadeli bir ilişki olarak gördüğü şey bu” diye yazdı.

Bir başka kullanıcı ise “Elizabeth ile hiçbir zaman bir ilişkimiz olmadı, emperyalizm ve sömürgecilikti, yani koloni ilişkisi bize zorlandı” dedi.

Michigan Üniversitesi’nden Doçent Ebony Elizabeth Thomas, Kraliçe II. Elizabeth’in mirasını sorgulayanlara yönelik bir tepkiye karşı çıktı ve “Sömürgelere, sömürgecilerinin sağlığı ve zindeliği hakkında nasıl hissetmeleri gerektiğini söylemek, halkıma Konfederasyona tapmamız gerektiğini söylemek gibidir” diye tweet attı.

Harvard profesörü Maya Jasanoff ise The New York Times için yazdığı makalede “Onun dönemini romantikleştirmemeliyiz. Kraliçe, oranları ve mirası henüz yeterince kabul edilmemiş olan kanlı bir dekolonizasyon tarihinin karartılmasına yardımcı oldu” dedi.

Nijerya doğumlu ABD’li profesör Uju Anya’nın Twitter’dan paylaştığı mesajında şunları yazdı: “Ailemin yarısını katleden ve yerinden eden bir soykırıma sponsor olan bir hükûmeti denetleyen hükümdarı reddetmekten farklı bir şey ifade etmemi bekleyen varsa, bir yıldıza dilek tutmaya devam edebilir.”

Birçok Kenyalı ve Güney Afrikalı ise 19. yüzyılın sonunda bugünkü Kenya’da Nandi direnişine önderlik eden Koitalel Samoei ve 1835 yılında öldürülen Güney Afrika’nın Koza krallığının lideri Hinstsa kaKhawula gibi kahramanların “başlarının” ülkelerine iadesini talep ediyor. Bu kişilerin cesetleri parçalandıktan sonra başlarının ganimet olarak İngiltere’ye götürüldüğünü hatırlatan Afrikalılar, Kraliçe’yi kalıntıları iade etmemekle suçluyor.

Kraliçe'ye 'oh' diyenler de var! Yaşarken İngilizler, ölünce eski tebaası sevindi

YAĞMALANAN MÜCEVHERLER TAÇTA! ELMASLARINI GERİ İSTEDİLER

Kraliçe’nin ölümünün ardından paylaşılan diğer mesajlarda da, 1905’te Güney Afrika’daki bir elmas madeninde çıkarılan ve şu anda İngiliz Kraliyet Mücevherleri arasında yer alan Afrika Yıldızı elmasının iadesi talep edildi. Twitter kullanıcısı @Qban_Linx, en büyük parçası hükümdarların taç giyme törenlerinde taşıdıkları kraliyet asasında yer alan 400 milyon dolarlık elmasın 75 bin Güney Afrikalı öğrencinin yüksek öğrenim masraflarını karşılayabileceğini söyledi.

Hindistan’dan da benzer bir talep geldi. Twitter’da “Kohinoor” etiketi hızla trend oldu. Bu etiket, yeni Konsort Kraliçe (kralın eşi olarak kraliçelere verilen ad) Camilla tarafından takılacağı bildirilen taçtaki büyük elmasa gönderme yapıyordu. Bu elmasın İngiltere’nin Hindistan’daki sömürge aracı olan East India Company tarafından ele geçirilip, Kraliçe Victoria döneminde kraliyet mücevherleri arasına katıldığı sanılıyor.

Kraliçe'ye 'oh' diyenler de var! Yaşarken İngilizler, ölünce eski tebaası sevindi

SEÇİM VAADİ BAĞIMSIZLIK: MONARŞİYE BAŞKALDIRI

Eski İngiliz kolonisi monarşinin kaldırılmasını tartışıyor. Kraliçe Elizabeth’in ölümünün ardından, Antigua ve Barbuda’nın başbakanı Gaston Browne, anayasa değişikliğini gündeme getirdi. Browne, yeniden seçilirse, bir cumhuriyet olma ve Karayip ulusunun devlet başkanı olarak İngiliz hükümdarlığının hâkimiyetini sonra erdirmek için bir referandum düzenleme sözü verdi.

Başbakan, önerisinin bir düşmanlık eylemi olarak görülmemesi gerektiğini, halkının uzun süredir devam eden özlemlerini yansıttığını söyledi.

Düzenleyen:  - DÜNYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...