Türkiye yeni lige yükseliyor! Bakan Bayraktar, Türkiye’nin nükleer çağını başlatan projeyi açıkladı
Türkiye'nin savunma sanayisinde elde ettiği küresel başarı şimdi çok daha stratejik bir alana taşınıyor. Baykar, yıllardır SİHA teknolojisinde kurduğu üstünlüğü nükleer enerjiye taşıyarak 40 megavatlık küçük modüler reaktör geliştirme sürecini resmen başlattı
- Baykar, savunma sanayisindeki tecrübesini kullanarak küçük modüler nükleer reaktör (SMR) geliştirme sürecine resmen girdi.
- Şirket, Türkiye'nin gelecekteki nükleer kapasitesinin temel unsurlarından olacak 40 megavat kapasiteli yerli bir SMR prototipi üzerinde çalışıyor.
- Enerji Bakanlığı, Türkiye'nin 2050 hedefleri kapsamında 5.000 megavat SMR kapasitesi oluşturmayı planlıyor ve bu alandaki özel sektör yatırımlarını teşvik ediyor.
- Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Türkiye'nin nükleer teknoloji alanında bağımsız kapasite oluşturması gerektiğini vurguluyor.
- Türkiye'nin nükleer yol haritasında toryum rezervleri ve Danimarka'daki toryumla çalışan reaktör teknolojileri gibi alternatifler de değerlendiriliyor.
Baykar, dünyada SİHA alanında 7’den 70’e herkesin tanıdığı, Türkiye’yi küresel savunma sahnesinde birinci lig’e taşıyan marka haline gelirken şimdi adını bambaşka bir alanda duyurdu.
Şirket, küçük modüler nükleer reaktör (SMR) geliştirme sürecine resmen başladı.
40 MEGAVATLIK YERLİ REAKTÖR
Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, Baykar’ın 40 megavat kapasiteli küçük modüler reaktör prototipi üzerinde çalıştığını açıkladı. Geliştirilen prototip, Türkiye’nin ileride oluşturacağı nükleer kapasitenin temel unsurlarından biri olacak.
Middle East Eye’ın iddiasına göre Ankara’nın nükleer teknoloji alanını düzenleyecek yeni bir yasa hazırlığında. Özel şirketlere gerekli şartları sağlamaları halinde prototip geliştirme izni verilecek.
SELÇUK BAYRAKTAR’DAN NÜKLEER VİZYON: BAĞIMSIZ KAPASİTE OLUŞTURMAK ZORUNDAYIZ
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar daha önce yaptığı konuşmada Türkiye’nin nükleer enerji alanında atacağı adımların uzun vadeli stratejik önem taşıdığını belirterek şu ifadeyi kullandı:
"Türkiye bu alanda henüz hak ettiği yerde değil. Kendi nükleer kapasitemizi oluşturmak ve bu teknolojiyi bağımsız şekilde geliştirmek zorundayız. Bunun yolu binlerce mühendisi bu alanda yetiştirmekten geçiyor."
TÜRKİYE’NİN HEDEFİ: 5.000 MW KÜÇÜK REAKTÖR KAPASİTESİ
Türkiye’nin enerji planlamasında geleneksel nükleer santrallerin yanında küçük modüler reaktörler de yer alıyor. Ankara’nın 2050 hedefleri kapsamında toplam 12 konvansiyonel reaktörün yanı sıra SMR teknolojisinden 5.000 megavatlık kapasite elde etmeyi planladığı aktarıldı.
Bakanlık, SMR yatırımlarını teşvik etmek için yeni destek paketleri hazırladı.
BAYKAR’IN NÜKLEER ADIMI SAVUNMA SANAYİSİNDEKİ YÜKSELİŞLE PARALEL
Baykar, Bayraktar TB2 ve diğer SİHA platformlarıyla dünya çapında elde ettiği başarıların ardından nükleer enerji alanına da giriş yapmış oldu. Şirket, sahadaki performansıyla Suriye, Azerbaycan, Ukrayna ve Libya’da dengeleri değiştiren sistemler üretmişti.
Baykar’ın yıllardır savunma alanında biriktirdiği teknoloji kapasitesinin yüksek mühendislik isteyen SMR projeleriyle buluşması, enerji ve savunma çevrelerinde geniş yankı uyandıracak.
TORYUM VE YENİ REAKTÖR TEKNOLOJİLERİ GÜNDEMDE
Türkiye’nin önemli toryum rezervlerine sahip olduğuna dikkat çekilirken, bakanlığın kısa süre önce Danimarka’da toryumla çalışan otonom nükleer reaktörler geliştiren Copenhagen Atomics’i ziyaret ettiği bilgisi paylaşıldı.
Söz konusu ziyaretin, Türkiye’nin gelecekteki nükleer yol haritasında alternatif teknolojilerin de değerlendirildiğini gösterdiği ifade edildi.
MODÜLER REAKTÖRLER NEDEN ÖNEMLİ?
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Türkiye’nin SMR alanında atacağı adımların kritik olduğunu söyledi.
Kumbaroğlu, küçük modüler reaktörlerin 300 megavata kadar kurulu güce ulaşabildiğini belirtti. Bu kapasitenin geleneksel nükleer reaktörlerin yaklaşık üçte birine denk geldiğini aktardı.
SMR sistemlerinin proje ihtiyacına göre şekillendirilebildiğini vurgulayan Kumbaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Daha düşük maliyetle, daha küçük alanlarda hızlıca inşa edebileceğiniz bir sistem. Modüler yapıda oldukları için ihtiyaç halinde ek reaktör entegre ederek kapasite artırabilirsiniz. Reaktör çekirdeği, soğutma sistemleri ve diğer bileşenlerin üretimi, taşınması ve montajı geleneksel nükleer tesislere göre çok daha kolay. Bu durum maliyetin ciddi şekilde düşmesi anlamına geliyor."
