Türkiye’den Şara’ya gizli teklif: Ölmek mi yaşamak mı? Ankara görüşmesinin şifreleri çözüldü
Middle East Eye’ın yayımladığı kapsamlı dosya, Türkiye ile Ahmed Şara arasında geçen kritik temasın bugüne kadar bilinmeyen ayrıntılarını ortaya çıkardı. Rapora göre Şara’ya yöneltilen "Ölmek mi, yaşamak mı?" teklifi, Suriye’de güç dengelerini tamamen değiştiren sürecin başlangıcı oldu.
Middle East Eye, Ahmed Şara’nın cihatçı bir komutanken devlet adamına ve nihayet Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara olarak iktidara uzanan çalkantılı yolculuğunu anlattı.
MEE’nin aktardığına göre, 2019 baharında İdlib kuşatma altındayken Ahmed Şara, yakın çevresine çocukken gördüğü bir rüyayı anlattı ve rüyasında “Şam’ın emiri olduğunu gördüğünü” söyledi. Yıllar sonra bu hayal, ülkenin cumhurbaşkanlığına uzanan bir sürecin başlangıcı oldu.
Time Dergisi Ahmed Şara’yı seçti! 2025'in en etkili insanları listesinde yer aldı
TÜRKİYE İLE İLK TEMASLAR: YAŞAMAK MI İSTİYORSUN ÖLMEK Mİ?
Dosyada yer alan bilgilere göre Şara’nın Türkiye ile ilişkileri 2017’de Bab el-Hava sınır kapısının kontrolünü ele geçirmesiyle şekillendi. Türkiye’nin geçişi kapatması üzerine Şara, kapıyı yönetmek için sivil bir idare kurdu ve grubunu doğrudan kontrolünden uzaklaştırdı.
O dönem HTŞ lideriyle görüşen bir Türk diplomatın MEE’ye aktardığı sözler dosyanın en sarsıcı ifadelerinden biri oldu:
"Yakışıklısın. Ölmek istersen yakışıklı bir kahraman olarak anılırsın, ama yaşamak istersen Suriye’nin lideri olabilirsin."
HTŞ’NİN YENİ YÜZÜ: ANKARA’NIN BASKISI VE YENİ MODEL
Türkiye; Astana süreci, gözlem noktaları ve İdlib’deki kırılgan denge nedeniyle HTŞ ile çalışma mekanizması kurmak zorunda kaldı. MEE’ye konuşan kaynaklara göre HTŞ, Türkiye'nin mesajlarıyla daha Suriyeli bir kimlik benimsedi, rakip gruplarla ittifak kurdu ve sözde Kurtuluş Hükümeti ortaya çıktı.
Türk güvenlik kaynakları, bu dönüşümün temelinde Ankara’nın baskısının yattığını aktardı:
"HTŞ, radikalleri dönüştürmek veya saf dışı bırakmak zorunda kaldı."
İŞBİRLİĞİ SÜRECİ: İDLİB’İ KAYBETMEMEK
MEE araştırmasına göre Türkiye, muhtemel bir büyük göç dalgasını engellemek ve yabancı savaşçı tehdidini azaltmak için HTŞ ile temaslarını artırdı. 2020’de rejim güçlerine karşı yapılan Türk müdahalesi, sahadaki dengeleri değiştirdi ve grup üzerinde daha güçlü bir Ankara etkisi oluştu.
Uluslararası Kriz Grubu’ndan Dareen Khalifa, “Sharaa, Türkiye'nin yardımına ihtiyaç duyduğunu anladı” derken, HTŞ’nin El Kaide çizgisinden uzaklaşması da bu dönemde hız kazandı.
BATI KAPILARI AÇILIRKEN
MEE’nin aktardığına göre 2020’den itibaren Şara, Türkiye aracılığıyla Avrupa ülkeleriyle dolaylı temas kurmaya başladı. İngiliz ve Avrupalı yetkililer insani yardım konularını görüşmek üzere temsilcilerle buluştu.
2021’de yaptığı PBS röportajında ilk kez sivil kıyafetle görülmesi, uluslararası alanda yeni bir imajın başlangıcı oldu. Türkiye, bu iletişim trafiğini engellemedi; sahadaki pratik değişimin uluslararası tanınırlığa evrilmesini izledi.
İDLİB’DE "KÜÇÜK DEVLET" MODELİ
Türkiye Today yazarı Ömer Özkızılcık’a göre HTŞ, bölgede polis gücü, vergi sistemi ve ekonomik destek mekanizmaları kurarak işleyen bir mini devlet modeline dönüştü. Bu süreçte Türkiye’nin zımni onayıyla Şara’nın yakın çevresinden isimler ülkeye giriş-çıkış yapıp yabancı yetkililerle görüştü.
Bir Türk elçisinin Şara’ya söylediği söz, MEE dosyasında yeniden yer aldı:
"Ölmek istiyorsan yakışıklı bir kahraman olursun, ama yaşamak istiyorsan Suriye'nin hükümdarı olabilirsin."
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI SURİYE'Yİ DOĞRUDAN ETKİLEDİ
2022’de Rusya’nın Ukrayna’ya yönelmesi, Suriye sahasındaki dengeleri altüst etti. MEE’nin kaynaklarına göre bu boşluk, HTŞ’nin askeri akademi kurmasına ve geniş çaplı operasyonlar planlamasına imkan sağladı.
Türkiye’nin uzun süre karşı çıktığı saldırılar, Rusya'nın baskısı ve Şam ile yürütülen sonuçsuz temaslar sonrası serbest bırakıldı. Kasım 2024’te başlayan operasyonlarda Halep ve Hama’nın düşmesi, Şara’nın iktidara yürüyüşünü hızlandırdı.
Bir Suriyeli kaynak, Halep operasyonu sırasında Şara’nın sevinç çığlıklarını şöyle aktardı:
"Şam halkı, şahit olun! Tarih burada yazılıyor!"
MEE dosyasında yer alan görüşlere göre Ahmed Şara, ideolojik sertlikten uzak, pragmatik ve eylem odaklı bir figür. Türkiye, ABD ve Avrupa ile kurulan dolaylı temaslar, HTŞ’nin dönüşümü ve Rusya’nın sahadan çekilmesi, Şara’nın iktidara uzanan yolunu hazırladı.
