Barış gemisi Madleen'e saldıran İsrail'e AK Parti'den sert tepki: Dünya harekete geçmeli! Tüm yolculara sahip çıkacağız
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsrail'in Gazze'ye giden barış gemisi Madleen'e yaptığı saldırıyı kınadı ve "İsrail meşru müdafaa hakkından bahsediyor ama ortada bir saldırı yok. Çelik, İsrail'in insani yardımları engellemeyi silah gibi kullandığını söyleyip "Yolcuların tamamına sahip çıkacağız" dedi.
Freedom Flotilla Coalition (FFC - Özgürlük Filosu Koalisyonu) tarafından yönetilen Madleen adlı barış gemisi 1 Haziran'da İtalya'dan ayrılarak İsrail ablukasını kırmak ve Gazze'ye yardım ulaştırmak için yola çıkmıştı.
5 İsrail botu, Madleen'i kuşattı. Saldırıya tepkiler peş peşe gelirken TGRT Haber yayınına katılan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bunun korsan bir eylem olduğunu söyledi ve somut tedbirlerin devreye alınması çağrısını yaptı.
Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
İsrail biliyorsunuz yine soykırım suçu teşkil edebilecek bir eylem gerçekleştiriyor. İnsani yardımların Gazze'ye girmesini engelliyor. Bir silah dili kullanıyor. Madleen gemisine yaptığı saldırıyla bunu bir kez daha ortaya koydu, dünyaya net şekilde gösterdi.
Bu gemi uluslararası sularda hareket ediyor. Bundan dolayı İsrail'in buna müdahale hakkı yok. Bu bir korsan eylemdir. Bu geminin yolcularını tutuklama hakkı yok. Bu da korsanca bir devlettir. Terör devleti korsan devlet gibi hareket etmektir.
"GEMİDEKİLER ÇOK NET YAYIN YAPTI"
Gemidekiler daha önce Mavi Marmara benzeri durumlarda, İsrail'in yalan makinasının nasıl devreye girdiğini bildikleri için geminin içinden çok net yayınlar yaptılar. Geminin içindeki mutfak malzemelerini bile kutulara koyarak, geminin güvenlik sorunu olmadığını gösterdiler.
İsrail meşru müdafaa hakkından bahsediyor ama ortada bir saldırı yok.
"EMRİ VERENLER YARGILANSIN"
İsrail, Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasını bile kendine saldırı olarak görüyor. Yardım gemisine bile düşmanca yaklaşıyor. Bu İsrail'in terörist yaklaşımının yeni bir örneği olmuştur. Tamamen uluslararası hukuka göre seyri sefer serbestisini de engelleyen bir tutum içerisine giriyor. Tüm bunlar, ileride bir mahkeme kurulduğında 'soykırım' suçunun yargılama sırasında unsurları olacak.
Bu emri verenlerin yargılanması için tüm dünyanın iş birliği içinde girişimde bulunması gerekiyor. Tüm dünyayı iş birliği içinde olmaya davet ediyoruz. Somut tedbirleri hayata geçirmek lazım.
Yoksa İsrail'in yarın bir gün kimin gemisine saldırı düzenleyeceği hiç kimse tarafından ön görülemez. Çok daha acı sonuçları olabilirdi bu müdahalenin. Ama gemidekiler daha ilk günden yerinde yayında yaptıkları için, şimdi onları tutuklayıp limana götürdüler. Buna da hakları yok İsrail'in. Net bir tablo bir kez daha ortaya çıktı. İsrail, insani yardımları engellemeyi silah gibi kullanmaktadır. Ve bu bir soykırım suçudur.
Biz tüm dünyayla birlikte girişimlerimizi sürdüreceğiz. Hem kendi vatandaşımıza hem de gemideki insanlık vicdanı mensuplarına sahip çıkmayı sürdüreceğiz.
MADLEEN GEMİSİNDE KİMLER VARDI?
11'i aktivist 1'i gazeteci toplamda 12 kişi Madleen Özgürlük Filosu'nda yer alıyordu.
- Şuayb Ordu – Türkiye
- Yasemin Acar – Almanya (Türk asıllı)
- Greta Thunberg – İsveçli iklim aktivisti
- Omar Faiad – Fransa; Al Jazeera muhabiri
- Rima Hassan – Fransız-Filistinli Avrupa Parlamentosu Üyesi
- Baptiste Andre – Fransa
- Thiago Avila – Brezilya
- Pascal Maurieras – Fransa
- Yanis Mhamdi – Fransa
- Sergio Toribio – İspanya
- Marco van Rennes – Hollanda
- Reva Viard – Fransa