Çocuk Adalet Merkezlerinin sayısı artıyor! Sırada dört şehir var
Suça karışan ve mağdur çocukların adli süreçlere zarar görmeden dahil olmasını sağlayan Çocuk Adalet Merkezleri, dört ilde daha hayata geçiriliyor.
- Çocuk Adalet Merkezleri, 2024 yılında Adalet Bakanlığı tarafından onarıcı adalet anlayışıyla kuruldu.
- Merkezler, suç mağduru ve suça sürüklenen çocukların adli süreçlere zarar görmeden katılımını amaçlamaktadır.
- Bursa, Erzurum, Eskişehir'in ardından Kayseri, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır'da da açılacaktır.
- Çocuk Ağır Ceza/Mahkemesi, Çocuk Bürosu ve Adli Destek Mağdur Hizmetleri Müdürlükleri tek çatı altında toplanmaktadır.
- Psiko-sosyal destek klinikleri aracılığıyla psikoloji, rehberlik ve sosyal hizmet birimleri bütüncül hizmet sunacaktır.
- Çocuk İzlem Merkezlerinin (ÇİM) büyük ilçelerde yaygınlaştırılması ve çocuklara yönelik tedavi, eğitim, bakım takibinin yapılması planlanmaktadır.
GAMZE ERDOĞAN / ANKARA - Adalet Bakanlığı tarafından 2024 yılında hayata geçirilen Çocuk Adalet Merkezleri, Bursa, Erzurum ve Eskişehir’in ardından Kayseri, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da da açılacak.
Merkezlerde, onarıcı adalet anlayışı esas alınarak hem suç mağduru çocukların hem de suça sürüklenen çocukların adli süreçlere zarar görmeden dahil olabilmelerine yönelik düzenlemeler hayata geçirilecek. Uygulama kapsamında; Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, Çocuk Mahkemesi, Cumhuriyet Başsavcılığı Çocuk Bürosu ve Adli Destek Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinin bir arada yapılandırılması sağlanacak.
Komisyon 19'uncu toplantısını yaptı! Suça karışmayana ceza indirimi geliyor
Çocuklara yönelik tüm adli işlemlerin, merkezler içinde kurulacak psiko-sosyal destek kliniklerinde; psikoloji, rehberlik ve psikolojik danışmanlık ile sosyal hizmet birimlerinin yer aldığı bütüncül bir hizmet anlayışıyla yürütülmesi hedefleniyor.
Öte yandan, çocuk yargılamaları kapsamında suç mağduru çocukların ifadelerinin alındığı ve tüm illerde bulunan Çocuk İzlem Merkezlerinin (ÇİM) büyük ilçelerde de yaygınlaştırılması planlanıyor. Bir yargılama sürecinde çocuğun ailesi ve ilgili kurumlarla koordinasyonu sağlaması, aynı zamanda çocuğun ihtiyaç duyduğu tedavi, eğitim ve bakım hizmetlerinin sunulup sunulmadığının takip etmesi öngörülüyor.
