Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İBB soruşturması yorumu: Ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da "Her Mahallesiyle İstanbul Programı"nda yaptığı konuşmada muhalefete sert tepki gösterdi. "Halkın sorunlarına çözüm üretmezseniz halkçı değil rantçı ya da bantçı olursunuz." diyen Erdoğan, İBB'deki yolsuzluk skandalına da değinerek, "Ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor. Örgütün kimleri maaşa, kimleri haraca, kimleri rüşvete bağladığı bizzat kendi arkadaşları tarafından itiraf ediliyor." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her Mahallesiyle İstanbul" programında konuştu. Muhalefete sert sözlerle yüklenen Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki (İBB) yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla ilgili "Ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor." yorumunu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Her Mahallesiyle İstanbul Programı"nda açıklamalarda bulundu. Sözlerine, "Aziz İstanbul, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bütün teşkilat mensuplarımıza en kalbi muhabbetlerimi gönderiyorum. Öncelikle kalplerimizi bu güzel atmosferde buluşturan il başkanına ve yönetimine teşekkür ediyorum." diye başlayan Erdoğan, "İstanbul'un 3 kademe il yönetimi, ilçe başkanları ve mahalle başkanları ile bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Rahmetli Ayşegül kardeşime de ebedi alemde inşallah cennetiyle Rabbim kendisini müşerref eylesin. Programa teşrifleriniz için, fikirleriniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
"DAVAMIZ VE İDEALLERİMİZ İÇİN YILLARCA MÜCADELEETTİK, BEDEL ÖDEDİK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz 14 Ağustos 2001 tarihinden beri AK Parti adıyla siyaset tarihinde olan bir hareketiz. Öncesinde de davamız ve ideallerimiz için yıllarca mücadele ettik. Bedel ödedik. Rahmetli Mehmet Akif İnan'ın şu sözünü hep kendimize rehber edindik. Bütün giysileri yırtsak yeridir. Yeter bize vefa elbiseleri... İşte bizde ilk günden itibaren vefayı önceledik, vefakar olduk. Bugünlere kadar geldik. Eski il başkanlarına, yöneticilerine, mahalle temsilcilerine, kadın ve gençlik kollarındaki arkadaşlarımızın tamamına hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum." dedi.
"BİZ SANDIĞA KADAR DEĞİL SON NEFESE KADAR YOL VE KADER ARKADAŞLIĞI YAPAN BİR KADROYUZ"
"Hangi görevde olursa olsun bu dava için taş üstüne taş koymuş her bir yol arkadaşımızı her zaman minnetle anacağız." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yoldaşlık hukukunu hiçbir zaman ihmal etmeyeceğiz. Asla ve asla geri plana itmeyeceğiz. Biz sandığa kadar değil son nefese kadar yol ve kader arkadaşlığı yapan bir kadroyuz. AK Partili kadrolar olarak inşallah daha fazla çalışarak, gayret göstererek seleflerimizden devraldığımız bayrakları yükseğe taşıyacağız. İşte böyle bir anlayışıyla gerçekleştirdiğimiz programın, burada yapacağımız istişarelerin ülkemize, milletimize ve İstanbul'a hayırlı olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum."
"AK PARTİ OLARAK MİLLETİN EMRİNDE OLAN BİR SİYASİ HAREKETİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul tutkumuzu ortaya koyuyoruz." diyerek, "Şu gerçeğe sık sık dikkat çekiyorum. AK Parti olarak milletin emrinde olan bir siyasi hareketiz. Biz hizmet ve eser siyaseti yapan sadece proje üreten bir partiyiz. Biz bir gönül hareketiyiz. Sadece 16 milyon İstanbullunun değil, 86 milyon vatandaşımızın da umuduyuz, güvencesiyiz. Aydınlık yarınlarının teminatıyız. Bizim yoldaşımız, elitler, sırça köşkte oturanlar değildir. Bizim yoldaşlarımız Allah'tan ve devletten başka kimsesi olmayanlardır. Biz kimsesizlerin kimsesi olmak için yola çıkmış bir hareketiz. Koltuk için makam için bu yola çıkmadık. Garibin elinden tutmak, yetimin başını okşamak için siyasete atıldık." ifadelerini kullandı.
"GERİLİM, KUTUPLAŞTIRMA, NEFRET DİLİNİN BİZİM SİYASİ LUGATIMIZDA ASLA VE ASLA YERİ YOKTUR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nifak siyasetinin bizim kitabımızda yeri yoktur. Gerilim, kutuplaştırma, nefret dilinin bizim siyasi lugatımızda asla ve asla yeri yoktur. Şiddeti övmek, sokakları yakıp yıkmak, bizim meşru göreceğimiz bir siyaset tarzı değildir. Sokak tarzıyla konuşarak, sağa sola hakaret etmeyi, uzatılan her mikrofonda birilerini tehdit etmeyi reddediyoruz. Bunlar ancak müzminlerin siyaset tarzı olabilir. Milletten umutlarını kestikleri için, Batı'dan medet uman acizlerin işi olabilir. Bunlar ancak demokrasiyi hazmedemeyenlerin siyaset yapma usulü olabilir. Biz böyle bir dile, böyle bir seviyesizliğe kendimizi hapsetmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
"HALKIN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETMEZSENİZ HALKÇI DEĞİL RANTÇI YA DA BANTÇI OLURSUNUZ"
Siyasetin millete hizmet için, sorunlara çözüm için yapıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"Demokrasiyi güçlendirmek, kardeşliği pekleştirmek için yapılır. Siyaset er meydanında, millet için yapılır. Halka rağmen siyaset olmaz. Halkın sorunlarına çözüm üretmezseniz halkçı değil rantçı ya da bantçı olursunuz. Rantçıların da bantçıların da ne hallere düştüklerini özellikle İstanbul'u ne hallere düşürdüklerini biliyoruz. Yolsuzlukları gözden kaçırmak için sokaklarda sahnelenen vandallıkları, meydanlarda estirilen terörü, basına, siyasete, sanat dünyasına yapılan faşist dayatmaları hep beraber takip ediyoruz. Faşizm öyle bir raddeye vardı ki, kendileri dışında kimseye tahammülleri yok. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi zorbalıkla sindirmeye çalışıyorlar. Hırsızlara, yolsuzlara sahip çıkmadı diye önlerine gelenleri linç ediyorlar. En ufak bir itiraza, çatlak sese nasıl bir tahammülsüzlükle saldırdıklarını inanıyorum ki milletimiz gibi, 16 milyon İstanbullu gibi sizler de görüyorsunuz."
"AHTAPOTUN KOLLARI BİR BİR DEŞİFRE OLUYOR"
İBB'deki yolsuzluk ve rüşvet skandalına ilişkin olarak da konuşan Erdoğan, "Neredeyse her gün suç örgütünün yeni bir yolsuzluğu, hırsızlığı, bir sahtekarlığı ortaya çıkıyor. İstanbul'un kaynaklarının nasıl yağmalandığı ortaya çıkıyor. Ahtapotun kolları bir bir deşifre oluyor. Örgütün kimleri maaşa, kimleri haraca, kimleri rüşvete bağladığı bizzat kendi arkadaşları tarafından itiraf ediliyor. Eski suç ortakları bavullarla taşınan paralardan, İstanbul'da kurulan mafya düzeninden bahsediyor. Ama bakıyorsunuz ne gam ne tasa ne de bir mahcubiyet söz konusu. Yüzleri dahi kızarmıyor. Çıkıp milletten, İstanbul halkından özür dilemeleri, af dilemeleri gerekirken her gün savcıları, hakimleri, emniyet ve medya mensuplarını pişkince tehdit ediyorlar." dedi.
"ÖZEL'İN, SUÇ ÖRGÜTÜNÜN POSTA GÜVERCİNİ GİBİ HAREKET ETMESİ ÜZÜNTÜ VERİCİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
"Daha dün kadar yere göğe sığdıramadıkları arkadaşlarını suçunu itiraf etti diye, hain, yolsuz ve müfteri ilan ediyorlar. CHP Genel Başkanı Özel'in Türkiye'nin ana muhalefet partisi lideri gibi davranmak yerine suç örgütünün posta güvercini gibi hareket etmesi üzüntü verici olduğu kadar düşündürücüdür."
"YOLSUZLUK LEKESİNİ BAĞIRMAKLA ÇIKARAMAZSINIZ"
CHP'nin bu duruma düşürülmesini doğru bulmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Yolsuzluk lekesini bağırmakla çıkaramazsınız. Hırsızlık ayıbını sağa sola saldırarak temizleyemezsiniz. Haram parayla ikbal peşinde koşmanın utancını tehditle örtemezsiniz. Yargıya hesap vermekten kaçamazsınız. Beytul-mala uzatılan o münevves elleri kırmak, millet adına karar vermek Türk yargısının boynunun borcudur. Biz de anayasamızın verdiği görev çerçevesinde üzerimize düşenleri mutlaka yapacağız. Hukukun üstünlüğü ilkesini hiçbir baskıya maruz kalmadan, gereklerinin yerine getirilmesi için yükümlülüklerimizi yerine getireceğiz."