Ermenilerin kör ettiği Türk: Keşke ben de o bayrağı görsem

Düzenleyen: / Kaynak: HABER MERKEZİ
- Güncelleme:
Ermenilerin kör ettiği Türk: Keşke ben de o bayrağı görsem

GÜNDEM Haberleri  / HABER MERKEZİ

Karabağ savaşında Ermenilere esir düşen, işkence sebebiyle sol kulağı ile görme melekesini büyük oranda kaybeden Gazi Atilla Yumak “En büyük arzum Türk bayrağının yeniden dalgalandığı Hocalı’ya gitmek” dedi.

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - Ermeni vahşetinin sembol kenti Hocalı’ya yeniden Azerbaycan bayrağı çekildi. Karabağ savaşı gazilerinden ve 770 gün Ermeni çetelerin elinde esaret yaşayan Atilla Yumak o zorlu günleri gazetemize anlattı. İşkence sebebiyle sol kulağı ve görme melekesini büyük oranda kaybeden Gazi Atilla Yumak’ın en büyük arzusu Türk bayrağının dalgalandığı Hocalı’ya gitmek ve oraların havasını bir defa daha teneffüs etmek.

RÜYA GÖRDÜ, CEPHEYE KOŞTU

Atilla Yumak Karabağ işgalinin ilk başladığı günlerde Kıbrıs’ta bir rüya görür ve ak sakallı bir pirifâni kendisine “Hocalı’da kardeşlerin katledilirken sen burada nasıl rahat uyursun?” diye seslenir. Yumak, kan, ter içerisinde uyanır ve hiç vakit kaybetmeden Iğdır’a geçer. Oradan Gence şehrine ve ardından trenle de Bakü’ye ulaşır. Henüz 32 yaşında olan Atilla Yumak direkt Azerbaycan vatandaşlığına müracaat edip gönüllü alaylarına yazılır. Hocalı, Fuzuli ve Gubadlı cephelerinde bir yılı aşkın savaşır. Yumak, cephe hattının en ön saflarında iken 1993 yılı Ağustos ayında Topağacı mevkiinde 2.200 metre yükseklikte yanlarına düşen bir toptan sıçrayan şarapnel parçası ile bilincini kaybeder. O ana dek onlarca toplu katliam, yalın ayak yollara düşmüş sivil gruplar, süngülenmiş, yakılmış, boğazı kesilmiş yüzlerce masum Azerbaycanlı gören Yumak için yeni bir dönem başlar.

Ermenilerin kör ettiği Türk: Keşke ben de o bayrağı görsem
Azerbaycan güçleri tarafından Ermeni çetelerden temizlenen Hocalı’da yeniden Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor.

İŞKENCE DOLU GÜNLER

Gazetemize cephe günleri ve sonrasındaki esaret dönemini anlatan Atilla Yumak “Her şeyden önce kendi toprağımda esir olmak ölümden beter canımı yakıyordu. Beni Hocalı, Hankendi ve Şuşa üçgeninde gezdirdiler. Şuşa zindanında 112 No.lu ölüm hücresi son durağım oldu. Bedenen çok ağır işkence gördüm. Gözüme şiş sokmaya çalıştılar. Yemeğim, bir bardak suyun içine attıkları birkaç arpa ya da buğdaydan ibaretti. Yaklaşık 70 kilo olarak girdiğim Ermeni zindanlarında 36 kiloya düştüm. Bitmek bilmeyen psikolojik ve fiziki işkence seansları ile yaşayan ölü hâline çevirdiler. Sürekli birşeyler istiyorlardı. Defalarca idam mangalarının önüne çıkarıldım. Hatta bir keresinde üç Ermeni subay gelip havalandırmadaki ağaç kesilen yere götürdü. İki Ermeni kafamı kütüğün üzerine koyup hızarı ellerine aldı. Sonra birisi seslenip ‘dur, bedavadan ölmesin. Bunun kanını komutan Andranik’in mezarına akıtalım’ dedi. O an Hazreti Zekeriya Peygamber geldi aklıma. İşkenceler zaten canıma yetmişti ve ölümü her şeyden fazla istiyordum. Şehit oluyorum diye sevindim ve defalarca Kelime-i Şehadet getirdim. Ancak beni kesmek isteyenlerin de Ermeni katil komutana kurban edilme fikri hoşuna gitmiş olacaklar ki, orada öylece bırakıp zindandan ayrıldılar. Yakalandığım üç ay Kızılhaç’a bildirilmedi. Sonrasında Türkiye’yi suçlamamı istediler, önüme bazı metinler koydular; reddettim” dedi. 

GÖZÜM AÇIK GİDER

Kayserili Atilla Yumak, şu an 64 yaşında ve gözleri çok az görüyor. Türkiye hükûmeti ve Azerbaycan makamlarının yoğun girişimleri ile 2 yıl 40 gün sonra özgür kaldığında yarı felç hâlde Türk makamlarına teslim edilmiş. Turan sevdası uğruna o gün o topraklara gittiğini söyleyen ve İstanbul’da yaşayan Yumak, “Keşke şehit olsaydım ama nasip değilmiş. Şimdi Hankendi, Ağdere, Şuşa, Hocalı ve topyekûn Karabağ yeniden özgür. O toprakları bir kere daha görüp o havayı solumadan ölürsem gözüm açık gider. Hocalı’da bayrağımızı yeniden gördüğüm gün onca ağır işkence ve cephede yaşadığım zorluklar ve şahit olduğum katliamın acısı belki o gün bir nebze hafifler. En fazla da bana idam cezası veren işgalci katillerin işkence hanelerini görmek istiyorum” diye konuştu.

Düzenleyen:  - GÜNDEM
Kaynak: HABER MERKEZİ
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...