Katliam 78 kişiyle sınırlı kalmadı! Kartalkaya faciasına dayanamayan 3 baba öldü, kendisi kanser oldu
78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin dava 7’inci gününde müşteki beyanlarıyla sürüyor. Eşi ve kızını kaybeden acılı baba Rıfat Doğan yaşadığı acılar sebebiyle mahkeme salonunda kanser olduğunu açıkladı. Doğan "Bu katliam 78 kişiyle sınırlı kalmadı, o günden bugüne acıya dayanamayan 3 babayı kaybettik" dedi.
Grand Kartal Otel yangınına ilişkin aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı dava 7. gününde müşteki beyanlarıyla devam ediyor. Mahkemede acılı anne ve babaların sözleri yürekleri burktu.
Müşteki sıfatıyla beyan veren acılı baba Rıfat Doğan, yaşadığı üzüntüden dolayı kanser olduğunu beyan verdiği esnada açıkladı. Baba Doğan, "6 gündür film gibi seyrediyoruz. Hollywood gibi bir yapım planlamışlar ama komedi ortaya çıkmış" şeklinde konuştu.
"ÖPTÜM KOKLADIM AMA O İS KOKUSU HİÇ YAKIŞMAMIŞTI ONLARA"
Yangın sonrasında yaşananları anlatan acılı baba Rıfat Doğan, "Gün boyu neredeyse karım ve kızımı aradım. Otelde her yere baktım. Akşam saat 16.00 civarında Ceren'ime ulaştım. Tabi kendimizi şanslı sayıyoruz artık. Beden bütünlükleri tamdı son kez kokladım, son kez sarıldım. Bir 3 saat sonra Lalin'i buldum. Öptüm kokladım ama o is kokusu hiç yakışmamıştı onlara. Sırf zihnimden gitmemesi için odadan çıkan ayakkabılarını sabah uyandığımda ve gece uyuduğumda is kokusunu unutmamak için kokluyorum. Buz gibi toprağa koyduk onları. Sabahları ayağı üşümesin diye fırında ayakkabısını ısıtıp öyle giydirirdi. Soyumuzu kuruttular. Ölümden korkmuyoruz onlara kavuşacağımız için bize hediye bile olabilir. Bekir Hacıbekiroğlu, bizi tehdit ediyordu ama biz ölümden korkmuyoruz. Şurada gördüğümüz liyakatsiz insanların, dişini geçirebileceği eğitimsiz insanları çalıştırmasından dolayı bu olay meydana geldi" ifadelerine yer verdi.
"21 OCAK'TAN SONRA HEPSİ KAĞIT ÜZERİNDE YETKİSİZ, ETKİSİZ BİR PARAZİT OLDU"
Otel yöneticilerinin yangın gününe kadar unvanlarını her yerde kullandıklarını söyleyen Rıfat Doğan, "Bu aileyi 20 yıldır tanıyorum. Grand Kartal Otel'in yöneticileri 20 Ocak'a kadar Grand Kartal isminin ekmeğini her yerde kullanıyorlardı. 21 Ocak'tan sonra hepsi kağıt üzerinde yetkisiz, etkisiz bir parazit oldu. Yangın gecesinde eşim ve Emine Ergül otelde oturmuş kahve içmiş. Eğer iyi niyetli olsalardı telefonla arayıp uyandırırlardı. Benim eşim de en azından olsa bulunduğu katı kurtarırdı. Bu ailenin Ahmet Demir, maymuncuğudur her kapıyı açar. Bütün Bolu'da bunu bilir. Emine Ergül o ailedeki en güçlü karakterdir. Babasından aldığı güçle, Halit Ergül'ün ve tüm şirketlerin beynidir. Kızları da değerlidir, aslında işletmelerin tüm dekorasyon malzemelerin siparişlerine kadar karar verirler" dedi.
"BU ACI BENDEN DE KANSER OLARAK ÇIKTI"
Dava sürecinde 78 canın yanı sıra acılara dayanamayan 3 babanın hayatını kaybettiğini ve kendisinden bu acıların kanser olarak çıktığını söyleyen Doğan, "6 gündür film gibi seyrediyoruz. Hollywood gibi bir yapım planlamışlar ama komedi ortaya çıkmış. Dün resepsiyon şefinin (Adnan Karadayı) bir gaftı. Yönetim kurulu üyeleri şanslı, ömür boyunca sadece görüş günlerinde çocuklarının büyüdüğünü görecekler. Bizim öyle bir şansımız yok bazı ailelerin soyunu kuruttular. Bu katliam 78 kişiyle sınırlı kalmadı, o günden bugüne acıya dayanamayan 3 babayı kaybettik. Bu acı benden de kanser olarak çıktı. 2 aydır sizin yüzünüzden kanserle boğuşuyorum. Bizim başka yapacak bir işimiz yok. Hayatımızın sonuna kadar bu davanın peşindeyiz. Buradan ne karar çıkarsa çıksın emsal karar olacağını biliyorum" şeklinde konuştu.
Ayrıca Rıfat Doğan, mahkeme salonunda kendilerini tehdit eden Halit Ergül'ün diğer damadı Bekir Hacıbekiroğlu hakkında şerh düşülmesini istedi. Doğan, "Bizim ve 78 kişinin ailesinin başına bir şey gelirse Hacıbekiroğlu'ndan bilinmesini şerh düşürülmesini istiyorum" dedi.