Hollanda'da hükümet düştü mü, neden? PVV koalisyonu terk etti

Hollanda siyaseti aşırı sağcı Özgürlük Partisi’nin (PVV) koalisyondan çekilme kararıyla sarsıldı. PVV lideri Türk ve İslam düşmanı Geert Wilders'in göç politikaları konusundaki taleplerinin kabul görmemesi üzerine hükümetteki iş birliği sona erdi. Yaşanan gelişme, Hollanda'yı yeni bir siyasi belirsizliğe sürükledi. Hollanda'da hükümet düştü mü, neden soruları ise gündemde yerini aldı.
HOLLANDA'DA HÜKÜMET DÜŞTÜ MÜ?
Hollanda’da hükümet fiilen çöktü. Aşırı sağcı Özgürlük Partisi'nin (PVV) koalisyondan çekilme kararı alması, dört partili koalisyonun sonunu getirdi.
Türk ve İslam düşmanı Geert Wilders liderliğindeki PVV göçmen politikaları konusunda diğer koalisyon ortaklarıyla yaşanan derin görüş ayrılıkları nedeniyle hükümette kalamayacağını duyurdu. Yaşanan gelişme, ülkede yeni bir siyasi krizin fitilini ateşledi.
Wilders’in açıklamasına göre koalisyon anlaşmasında göç politikalarına dair taleplerinin karşılanmaması, partisini bu radikal kararı almaya zorladı. Sabah saatlerinde yapılan kritik koalisyon toplantısının ardından Wilders, PVV'nin hükümetten ayrıldığını resmen ilan etti.
Yapılan açıklamayla birlikte PVV’li bakanların da kabineden çekileceği netleşti. Hükümetin düşmesiyle birlikte ülkede erken seçim ihtimali de ciddi biçimde gündeme geldi.
HOLLANDA'DA HÜKÜMET NEDEN DÜŞTÜ?
Krizin merkezinde Geert Wilders’in göçmen politikalarına yönelik talepleri yer aldı. PVV lideri hükümetin göçmen politikalarını sertleştirmesini içeren 10 maddelik bir plan hazırladı ve planın ya koalisyon anlaşmasına eklenmesini ya da tüm ortaklar tarafından kabul edilmesini istedi.
Fakat diğer üç parti belirtilen planı kabul etmedi. Özellikle özgürlükçü çizgideki VVD, Çiftçi Vatandaş Hareketi (BBB) ve Yeni Sosyal Sözleşme (NSC) taleplerin hükümet programıyla örtüşmediğini savundu.
Wilders, taleplerinin reddedilmesi üzerine koalisyonun sürdürülemeyeceğini belirterek hükümetten çekildiğini duyurdu. Alınan karar Hollanda'da büyük yankı uyandırdı. Koalisyon ortakları Wilders’i ülke çıkarlarını değil, kişisel siyasi ajandasını öne çıkarmakla suçladı. VVD lideri Dilan Yeşilgöz ve diğer ortaklar, bu tavrın sorumsuzluk olduğunu belirterek sert eleştirilerde bulundu.
Wilders’in talep ettiği 10 madde:
- Sığınmacılar için sınırların tamamen kapatılması
- Ordu desteğiyle sınır güvenliğinin artırılması
- Aile birleşiminin geçici olarak tamamen durdurulması
- Oturum hakkı olanların sığınmacı merkezlerinden çıkarılarak yakınlarının yanına yerleştirilmeleri
- Geçici oturumlu Suriyelilerin en geç altı ay içinde ülkelerine geri gönderilmesi (gerekirse zorla)
- Yeni sığınmacı merkezi açılmaması, bazı mevcut merkezlerin kapatılması
- Yaz öncesi “Dağıtım Yasası'nın iptali“ ve “oturum sahiplerine sosyal konutta öncelik verilmesinin yasaklanması” konularındaki tasarıların Danıştay’a gönderilmesi
- Ağır suçlardan hüküm giymiş yabancıların oturumlarının iptali ve sınır dışı edilmeleri
- Şiddet ve cinsel suçlardan hüküm giymiş çifte vatandaşlığı bulunanların Hollanda vatandaşlıklarının iptali ve sınır dışı edilmeleri
- Gösteri ve kamu düzenini bozan olaylara karşı polisin daha hızlı ve etkili müdahale etmesinin sağlanması
ŞİMDİ NE OLACAK?
PVV’nin hükümetten çekilmesiyle birlikte Hollanda’da siyasi belirsizlik başladı. Bakanlar Kurulu acil olarak öğleden sonra toplandı ve PVV’li bakanların görevden ayrılması sonrası nasıl bir yol izleneceği değerlendiriliyor.
Koalisyonun üç ortağının hükümeti PVV olmadan devam ettirme şansı bulunmuyor. Yaşanan durum erken seçimi neredeyse kaçınılmaz hale getiriyor. Muhalefet partileri de hükümetin dağılmasıyla birlikte derhal erken seçim çağrısı yaptı.
Hristiyan Demokratlar (CDA), yeni bir başlangıç için sandığa gidilmesi gerektiğini savunurken, Demokratlar 66 (D66) bu sonucun beklenen bir gelişme olduğunu dile getirdi.
Son anketlerde de PVV'nin sandalye sayısında azalma yaşandığı görülmüştü. Tüm gözler şimdi Hollanda hükümetinin alacağı kararlarda.