İKSV'den dikkat çeken rapor: Kamu bütçelerinde en az pay kültürün

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
İKSV'den dikkat çeken rapor: Kamu bütçelerinde en az pay kültürün

Kültür - Sanat Haberleri  / Türkiye Gazetesi

İKSV, Avrupa Birliği desteğiyle hayata geçirdiği "Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı" kapsamında hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı. Bir yıllık saha araştırması sonucunda ortaya çıkan "Türkiye’de Yerel Kültür Ekosistemi" başlıklı rapor yayımlandı. Rapora göre kamu bütçelerinde en düşük pay kültüre ayrılıyor. Kültür denince insanların aklına gelen ilk kelimeyse gelenek!

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bugün düzenlenen toplantıda Doç. Dr. Ulaş Bayraktar tarafından kaleme alınan Türkiye’de Yerel Kültür Ekosistemi adlı rapor yayınlandı. Halka, belediyelere ve STK'lara yönelik yapılan saha çalışmalarından oluşan rapor Türkiye'nin kültürel manada karnesi gibi. 

Kültür ekosisteminin genel bir resminin çizildiği raporda, belediyeler ve sivil kültür-sanat kuruluşları arasında güçlü bir diyalog ve işbirliği zemini oluşturulması, bu sayede kültür politikalarının uzun vadeli bir perspektifle ortaklaşa yapılması gerektiğini gözler önüne seriyor.

"ANLAMAYA ÇALIŞTIK"

Raporun yazarı Doç. Dr. Ulaş Bayraktar “Araştırma, nüfus olarak kalabalık, coğrafya olarak geniş, kültürel olarak çeşitli, siyasal olarak da çatışmalı bir karaktere sahip Türkiye’de kültürel demokrasinin durumunu farklı kentlerin kültürel hayatlarını birer ekosistem olarak ele alarak tartışıyor.

Birleşmiş Milletler’in Milenyum Ekosistem Değerlendirmesi’nden esinlenerek oluşturduğumuz analitik çerçeve içinde bu kentlerdeki kültür hizmetlerinin nasıl belirlendiğini ve neye hizmet ettiğini ve dolayısıyla da kültür politikalarının demokratik, katılımcı ve şeffaf kılınması için yerel yönetimlerin ve sivil aktörlerin üzerine düşenleri anlamaya çalıştık.” dedi. Bayraktar'ın rapor neticesinde paylaştığı konu başlıkları ise şöyle:

KÜLTÜRE AYRILAN BÜTÇE ÇOK DÜŞÜK

Merkezi hükümetin 2023 yılı için kabul edilen yaklaşık 4,5 trilyon liralık genel bütçesinden T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ayrılan miktar 16,5 milyar lira, bu da toplam bütçenin binde 3,7’sine tekabül ediyor.

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine bakıldığında 2022 yılında yerel yönetimlerin bütçelerinin %1,7’sinin kültür hizmetlerine ayrıldığı görülüyor.

Kültürün kapsamı ise oldukça muğlak; kültür hizmetleri, dinlenme, spor ve din hizmetleriyle bir arada değerlendiriliyor. Bu muğlaklıktan arındırıldığında, belediyeler tarafından kültüre ayrılan bütçe oranları, %1’lere zar zor çıkıyor.

KENT SAKİNLERİ İÇİN KÜLTÜR “GELENEK” VE “GÖRENEK” DEMEK

Ülke genelinde gerçekleştirilen kamuoyu anketinin sonuçlarına göre kent sakinlerinin %59’u, çevrimiçi ankete yanıt veren belediye temsilcilerinin ise %62’si kültür-sanat alanında belediyelerin sağladığı hizmetlerin beklentilerini yeterince ya da kısmen karşıladığını ifade ediyor.

Ancak STK temsilcilerinde bu oran %18’e düşüyor. Bu farklılık, büyük oranda katılımcıların kültürü ve kültürel etkinlikleri tarif ederken yaşadığı farklılaşmadan kaynaklanıyor.

Genel kamuoyu anketinde kent sakinlerine kültüre atfettikleri anlam sorulduğunda öne çıkan yanıtlar “gelenek” ve “görenek” oluyor.

 

ETKİNLİKLERE KATILIMI ETKİLEYEN EN ÖNEMLİ FAKTÖR “ZAMANSIZLIK”

Genel kamuoyu anketinin bulgularına göre kent sakinlerinin %81’i kültürel etkinliklere arzu ettiğinden daha az katılıyor.

Ankete katılanların %56’sı bir önceki yıl en az bir kez tarihi mekânları ziyaret etmiş ve %53’ü sinemaya gitmiş. Bu iki örneğin haricinde örneklemin yarısından fazlasının katıldığı başka bir kültürel etkinlik yok.

Kent sakinlerinin yalnızca %9’u, belediye tarafından düzenlenen kültürel etkinliklere arzu ettiği ölçüde katılabiliyor. Düşük katılım oranlarının en büyük nedeni, zamansızlık ve ilgisizlik olarak ortaya çıkıyor.

YEREL KÜLTÜR POLİTİKALARINDA SÖZ SAHİBİ OLMA İHTİYACI, FİNANSMAN DESTEĞİNDEN DAHA ÖNEMLİ

Kültürel mekânların nicel, fiziksel ve teknik yetersizlikleri önemli bir sorun olarak ön plana çıkıyor. Bu da temelinde finansal zorluklardan kaynaklanıyor.

Araştırmada belediye temsilcileri, kültür-sanat etkinlikleri düzenlerken yaşadıkları en büyük sorunu %61 oranla, finansman bulmak olarak belirtiyor.

Aynı soru kültür-sanat alanında faaliyet gösteren STK’lara yöneltildiğinde oran %83’e çıkıyor.

Maddi zorluklara rağmen STK’ların belediyelerle işbirliği arayışındaki temel motivasyonları belediyelerden maddi destek almak değil, yerel kültür politikalarında söz sahibi olmak.

STK’ların %20’si belediyelerden en büyük beklentilerinin finansman olduğuna işaret ederken, %40’ı politika yapım aşamasında söz sahibi olmanın en büyük beklentileri olduğunu dile getiriyor.

BELEDİYE BAŞKANLARI EN ETKİLİ AKTÖR, İŞBİRLİKLERİNDE KİŞİSEL BAĞLANTILAR BELİRLEYİCİ

Araştırmaya katılan belediye temsilcileri, kültürel etkinliklerin programlanmasında %89 oranla, kültür politikalarının belirlenmesinde %91 oranla en etkili aktörün belediye başkanları olduğunu belirtiyor.

Belediye başkanının merkezinde olduğu yerel kültür yönetiminde belediye kaynaklarıyla desteklenecek etkinliklerin seçimine dair objektif kriterlerin yokluğu, kişi ve kurumlar arasında kaçınılmaz bir eşitsizlik oluşturuyor.

STK temsilcilerinin %73’ü belediyelerle kurulan işbirliklerinde kişisel bağlantıların belirleyici olduğunu belirtiyor. Belli ilkelere, öncelik ve hedeflere dayanmaksızın öznel tercih ve kararlarla kurgulanan kültürel etkinlikler kalıcı bir kültür politikasının gelişmesine izin vermiyor. Yöne-timdeki kişi ve/veya siyasi anlayışın değişmesiyle kültürel hayat topyekûn değişikliğe uğruyor.

STK’LAR BELEDİYELERDEN NE BEKLİYOR?

Raporda öne çıkan öneriler arasında, yerel yönetimlerin kentlerin kültür hayatındaki düzenleyici ve altyapı hazırlayıcı rolünün belirlenmesi önemli yer tutuyor.

Kentteki tüm kültürel aktörlerin katılımını teşvik eden, uluslararası standartlara uygun bir kültür yönetimi modeline geçiş, yerel yönetimlerin sorumluluklarını düzenlemek adına kritik bir adım olarak belirtiliyor.

Ayrıca, karar alma süreçlerinin uzmanlar ve sivil toplumun aktif katılımıyla şekillendirilmesi, birleştirici politikaların benimsenmesi ve sivil kültür-sanat kuruluşlarının yerel kültür politikalarını savunuculuk faaliyetleriyle desteklemeleri, raporun öne çıkan diğer önerilerinden.

NEDEN KÜLTÜR EKOSİSTEMİ?

Türkiye’de kültür politikalarının kentlerin ve bölgelerin ihtiyaçlarına uygun şekilde, yerel aktörler tarafından şekillendirilmesi önemli bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor. Kültürel alan, sanatçıdan seyirciye, destekçiden siyasetçiye, kullanılan mekȃnlardan altyapı ve ekipmana, büyük bir ekosistem içinde ele alınıyor.

Bu ekosistemin başlıca aktörleri; kültür-sanat alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları (STK’lar), belediyeler ve kent sakinlerinden oluşuyor.

SAHA ARAŞTIRMASININ KAPSAMI VE YÖNTEMİ

Mart–Ekim 2023 tarihlerinde, 12 şehirde 139 bilgi verenle gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşmeler, 30 farklı şehirden 157 katılımcıyla odak grup toplantıları, 406 çevrimiçi ve 1.245 yüz yüze ankete dayanıyor.

Araştırmanın detaylı verileri ortaklasa.iksv.org adresinden ulaşılabiliyor.

 

Düzenleyen:  - Kültür - Sanat
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...