Oğlunu çıplak denize sokan Aylin Aslım'a tepki yağıyor! Peki uzmanlar ne diyor?

Yaz tatilini 4 yaşındaki oğluyla birlikte geçiren şarkıcı Aylin Aslım, denizde yaşadığı olayı sosyal medya hesabında paylaştı. Oğlunu denize çıplak soktuğu için gelen eleştirilere karşı sert çıkan şarkıcı tepkisini dile getirdi. Peki, bu yaş grubunda çocuklarda mahremiyet için nasıl bir yol izlenmeli? Dengeli bir yaklaşımın önemine değinen Uzman psikolog Ceylan Şekerci, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Geçen yıl eşinden boşanan Aylin Aslım, kısa süre önce oğlu Orman Umut Çağlan ile birlikte İstanbul'dan ayrılarak Antalya'ya taşındı. Tatil için Kaş'a giden Aslım, plajda bir kişinin uyarısına çok kızdı.
TATİLDE YAŞADIĞI OLAYI ANLATTI
4 yaşındaki oğlunu denize mayosuz soktuğu için eleştirilen şarkıcı, kişisel Instagram hesabından sert bir açıklama yaparak tepki gösterdi. Aslım, Instagram paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Dört yaşındaki oğlumla tatildeyim. Yıllarca huzur içinde yaşadığım yerde denize girdik. Oğlum bilek boyu suda oynuyor, ben de yanında oturuyorum. Birkaç çocuklu aile daha var. Adamın biri şezlonglardan kalkıp denize doğru yürürken oğluma bakıp iki elini yana açarak 'Bu ne ya' gibi bir hareket yaptı. Hemen beni fark etti ve 'Mayosu yok mu?' dedi.”
“MAYOSU VAR AMA GİYDİRMEDİM, NE YAPACAKSINIZ”
Devamında yaşadığı olayı ve tepkisini detaylı şekilde anlatan Aslım, karşılaştığı uyarıya şu sözlerle sert çıktı:
“Ben oğlumdan önceki hayatımda duygu regülasyonu çok zayıf biriydim. Özellikle öfkemi idare edememek kendimden en yakındığım konuydu. Oğlum doğar doğmaz mantığa sığmaz bir şekilde, bu konuda hayatım boyunca olmayı istediğim kişi oldum. Karşımdakine avaz avaz karşılık vermeden, sesini yükseltmeden, küfretmeden konuşabilen birine dönüştüm. Bu sayede, bu adam denize çıplak girmiş ve kovasıyla oynayan 4 yaşındaki oğlumdan rahatsız olup bana 'Mayosu yok mu?' dediğinde ona 'Var da sana ne lan' demedim. Sadece şöyle bir baktım, bir nefes aldım, kafamı sallayarak 'Var mayosu' dedim sadece. 'Var ama giydirmedim, napıcan?' demek istediğimi anladı. Bu yaşta çocuğun mayoluk bir cinsiyeti olmaz, sorun nedir?' dedim. O anda denizden 5-6 iki kızı çıkıyordu. 'Benim kızlarımın cinsiyet anlayışı var ama, olmaz böyle' dedi. Baksan gayet modern bir çekirdek aile.”
“BAŞINIZ BELAYA GİRER SÖYLEYEYİM”
Bu durumu ‘sapıklık’ olarak nitelendiren Aslım, özgür tatil mekanlarında bu tür yaklaşımlara hoşgörü gösterilmeyeceğini şu sözlerle vurguladı:
“4 yaşındaki çocuğun plajda mayosuz oynamasından rahatsız olacak kadar sapıtmış, üstüne bir de annesine gelip hesap sorma ders verme cüretini gösteren bu manyaklara, ya da onları haklı bulup fikrini sormuşum gibi birazdan DM kutuma dadanacak ruh hastalarına iki çift lafım var: Sizin yobazlığınızı ayrı, dört yaşındaki çocuğun ... hallenen sapıklığınızı ayrı ayrı ... Hele Kaş plajlarında hiç yeltenmeyin, taraftar bulamazsınız kendinize, başınız belaya girer, söyleyeyim.”
UZMANINDAN UYARI: AŞIRI SERBESTLİK MAHREMİYET SINIRLARINI ZEDELER
Peki, mahremiyet duygusunun gelişmesi için bu yaş grubunda nasıl bir yaklaşım benimsenmeli? Küçük çocuklarda mahremiyet anlayışı nasıl desteklenmeli? Aşırı serbestliğin sınır eksikliği ve ihlaline yol açacağını söyleyen UzmanPsikolog Ceylan Şekerci, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Aylin Aslım’ın 4 yaşındaki oğlunu mayosuz denize sokması ve aldığı uyarıyla ilgili yaptığı açıklama tartışmalara neden oldu. Bu konuda en gözetilmesi ve korunması gereken 4 yaşındaki çocuk... 4-6 yaş dönemi çocuklarında mahremiyet eğitimi ve gelişimi, hem psikososyal hem de ahlaki ve cinsel gelişim kuramları açısından oldukça önemli…Freud’un psikoseksüel gelişim kuramına göre ‘fallik dönem’ olarak adlandırılan 3-6 yaş döneminde çocuk cinsel kimliğini fark eder, bedenine ilgi duymaya başlar. Ebeveynin bu dönemde verdiği tepkiler, mahremiyet anlayışını biçimlendirir. Aşırı baskı, suçluluk ve utanç duygusuna; aşırı serbestlik, sınır eksikliği ve ihlaline yol açabilir. Dengeli bir yaklaşımla sağlıklı mahremiyet gelişiminin temeli atılır.”
EBEVEYNLERİN SINIR VE ÖZGÜRLÜK DENGESİ KRİTİK
Aşırı koruma ya da ihmalin çocuğun kendini koruma becerisini zayıflatabileceğine vurgu yapan Şekerci, ebeveynin tutumlarına dikkat çekerek sözlerinin devamında şunları söyledi:
“Piaget’in bilişsel gelişim kuramına göre bu dönemdeki çocuklar başkalarının da sınırları olduğunu öğrenir. Bağlanma kuramına göre ise aşırı koruyucu ya da ihmal edici tutumlar çocuğun bedenini koruma becerilerini olumsuz etkileyebilir. Cinsel kimliğin farkına varılan, beden, başkaları, mahremiyet gibi konuların ön plana çıkmaya başladığı bu dönemde ebeveynin de tutumları ayrı önem taşır. Tartışmaya neden olan konu da sadece kişisel özgürlükler çerçevesinde değil, diğer çocuklar ve insanların sınırları da göz önüne alınarak değerlendirilmelidir.”