Türkiye gazetesi 53 yıllık tertemiz bir maziyi geride bıraktı

22 Nisan 1970’te tarihe bir büyük kayıt düştük… Mazimizin değerlerini yüklenerek, istikbale doğru kararlı bir yürüyüşe geçtik. Şiarımız nesiller boyu, geçmişle gelecek arasında köprü olmak. Bizi biz yapan millî ve manevi değerlerimizi, muhteşem geçmişimizin hazinelerini bugüne ve yarınlara tam ve doğru aktarmak çok önemli. Malazgirt 1071’den İstanbul 1453’e… Çanakkale 1915’ten 2023 ve 2053’e… Bu kutlu ve o derece de zorlu yürüyüşte, tarihin kırılma noktalarında yaşanan hadiseleri doğru bir idrakle değerlendirmek; maziden dersler çıkarmak, istikbale bu derslerin ışığında yönelmek değişmez çizgimiz. Ve öyle de yola devam ediyoruz… Türkiye gazetesi yüce bir davanın sesidir. Sadece gazete değil, bir bilgi ve kültür hazinesidir. Yani “Herkesin aradığını bulduğu, herkesin huzurla okuduğu” bir gazete… Genç – yaşlı, her kuşaktan okuyucusunu sımsıkı kucaklayan, kısacası huzur veren gazete… Ailenin gazetesi. Ferdi ve aileyi, cemiyeti, milleti değerleriyle buluşturan, her vesileyle millî tarih şuurunu çağrıştıran gazete. Türkiye gazetesi bu yönüyle bir okuldur… Türkiye’nin en önemli fikir adamları, kalem sahipleri bu gazetede düşüncelerini yayma imkânı buldu.

Gazetemizin kurucusu merhum Enver Ören, Türkiye’de demokrasi ve fikir hürriyetinin güçlenmesi, kökleşmesi için bu alanda hizmet iddiası olan herkese imkân hazırladı. Bu eşsiz fikrî zemini meydana getirmek şüphesiz hiç kolay olmadı. Ama Enver Ören’in azmi, samimiyeti, vatan sevgisinden kaynaklanan fedakârlığı, zorlukların aşılmasında lokomotif güç oldu… Yine böyle bir yaş gününde, 22 Nisan 1984’te şöyle demişti: “Bir gazetenin arkasında dev sermaye yoksa reklam verilmiyorsa, kadrosu vatan toprağı kadar temiz bir avuç Anadolu çocuğundan ibaretse ve bu çocuklar 14 sene parası, sıhhati, mesaisi, kalemi ve vücuduyla var olabilme savaşı vermişse… O, bir gazete değil bayraktır.” Evet, Türkiye gazetesinin fikir ve kültür hamulesi fevkalade güçlüdür. Ülkemizin milliyetçi, muhafazakâr düşünce ve ilim adamları, Türkiye gazetesinde eşsiz bir kültür hizmeti verdiler… Yalçın Özer, M. Necati Özfatura, S. Ahmet Arvasi, İsmet Miroğlu, Ahmet Kabaklı, Tarık Buğra, Mukbil Özyörük, Ergun Göze, Ayhan Songar, Nevzat Yalçıntaş, Vedat Zeydanlı, Yılmaz Altuğ, Ömer Öztürkmen, Yılmaz Boyunağa, M. Necati Sepetçioğlu, Aydın Taneri, Yılmaz Öztuna ve diğerleri... Bu mümtaz yazarlarımızı ve bugüne kadar gazetemizde emeği geçmiş olup artık aramızda bulunmayan, isimlerini buraya sığdıramayacağımız eski mesai arkadaşlarımızın cümlesini rahmetle yâd ediyoruz. Allahü teala hepsine gani gani rahmet eylesin.

Türkiye gazetesinin en bariz hususiyeti, ilk günden beri yayın çizgisinde gösterdiği istikrar ve her şart altında vaz geçmediği prensipleridir. 22 Nisan 1970’te, o günkü ismiyle Hakikat gazetesinin ilk nüshasında, niçin yayın hayatına girdiği sarih biçimde ifade ediliyor. 53 sene önce ortaya konulan prensip ve hedeflerle yürüyen gazetemizin, bugüne kadar yayın çizgisinde en ufak bir sapma göstermediğini, “Hakikat gazetesi niçin çıkıyor?” başlıklı o yazıdan bir paragraf aktararak tekrar hatırlatmak isteriz:

“Bu millet ne istiyor ve ne ile karşılaşıyor? Türk milletinin çeşitli isteklerinden biri, hatta başta geleni, onun sesini duyuracak, dertlerine tercüman olacak, çocuklara şerefli tarihini, kutsal ahlakını, asrın teknik ilerleyişlerini ve kardeşliği, sevişmeyi aşılayacak basına sahip olmak. Her gün bu meziyetleri, bu değerleri taşıyan bir gazete okuyabilmektir. Türk milleti, bu haklı isteğine çok zaman kavuşamamak bunalımı içinde kalmış, kaderin asık çehresi bu konuda kendisine hiç gülmemiştir. Tek parti devrinde, basının o acıklı hâli ne idi? Her şey inhisarda olduğu gibi basın da egoist bir şefin emir ve yasak pusulası olmuştu. Birkaç ay sonra çıkacak vergiler için, millet basınla aldatılır. Hele ramazan aylarında İslâm’a indirilecek darbe ve Müslümanlara yapılacak işkenceler için, planlanmış haberler yayılırdı.
Fazilet kaynağı olması özlenen basın, milleti ezen bir kara zihniyetin mahkûmu idi. Her vatandaş gazeteleri heyecan ve korku ile okuyordu. Gazeteler art arda gelmekte olan felaketlerin kara habercisi ve züğürt tesellisi olmuştu…
Biz, bize hizmet edenleri, bize özlediğimiz hürriyetleri verenleri desteklemenin vatanseverlik olduğuna inanıyoruz. Desteklemek demek, tek parti devrinde olduğu gibi, dalkavukluk etmek, hoppala paşam demek değildir. Onun hasenatını, hizmetlerini millete duyurmak, ona tevcih edilen yalanları, iftiraları, vesikalarla müfterilerin yüzüne çarpmak, onu hatalı işlerinde ikaz edip doğru yola yöneltmek demek olduğuna inanıyoruz…”

Evet, tam 53 sene önce ilan ettiğimiz bu anlayışı kayıtsız şartsız muhafaza ettiğimiz şüphesizdir. Türkiye gazetesi içeride, ülke meselelerini en doğru şekilde ele alıp okuyucusuna aktarmak, halkın istek ve kanaatlerini seslendirerek memleket yönetiminde sağduyunun hâkim olmasını temin etmek, her konuda kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve yanlış yönlendirmemek hassasiyeti içinde olmuştur. Dışarıda da bilhassa İslâm dünyasının kangrenleşmiş meselelerini gündeme getirmek suretiyle, Müslümanların çözüm için güç birliği yapması ve davalarına şuurlu biçimde sahip çıkması yolunda teşvikte bulunmuştur. Bu çerçevede Afganistan’daki, Hindistan’daki, Doğu Türkistan’daki, Arakan’daki, Filistin’deki, Afrika’daki ve dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların sesi olmuştur…

Türkiye gazetesi, medya sektöründeki 53 yıllık aktüel yayın hizmetleri dışında, ilim ve kültür hayatımıza da müstesna katkılarda bulunmuştur. Bunun en kuvvetli şahidi, okuyucularımızın kitaplıklarını dolduran onlarca ciltlik kitap ve ansiklopedilerdir… Gazetemizin yazılı, sesli ve görüntülü yayın külliyatı başlı başına bir hazinedir. Bu hazine gelecek nesillerin en fazla ihtiyaç duyacağı bir kaynaktır. Bu hizmeti hayata geçirmiş olmakla iftihar ediyoruz. 53 yıl evvel dikilen Türkiye gazetesi fidanı hızla büyüdü ve bir ulu çınara dönüştü. İhlas Holding çınarının her bir dalında farklı bir hizmet kolu faaliyet gösteriyor. Fikirevim’in hazırladığı güzel ve çarpıcı reklamımızdan ödünç alarak tekrarlayalım; Türkiye gazetesi yaş aldıkça gençleşiyor. Ne mutlu; 53 yaşında daha yolun başındayız… Gazetemizin sahibi İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı’mız Sayın Mücahid Ören’in rehberliğinde ve liderliğinde, nice yıllara ve daha nice başarılı hizmetlere imza atmak dileğiyle, bizi bugüne kadar yalnız bırakmayan siz vefakâr okuyucularımıza şükranlarımızı sunuyoruz. 

HER YAŞIMIZ ACISIYLA TATLISIYLA AYRI BİR DEVRANDIR…