Erdoğan böyle değerlendirdi
- Güncelleme:

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat soruşturmasıyla ilgili olarak " Bugün mazlumun ahının aheste aheste çıktığı gündür" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat soruşturmasıyla ilgili olarak " Bugün mazlumun ahının aheste aheste çıktığı gündür" dedi. Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, ö ne çıkan mesajlar şöyle:
-Suriye yönetimi şu anda zamana oynamaktadır. Ateşkes konusunda her ne kadar umutsuz olsak da bekleyecek, gelişmeleri yakından takip etmeye, uluslararası kamuoyunun dikkatlerini Suriye'ye çekmeye devam edeceğiz.
-Bize her fırsatta yolsuzluk iftirasında bulunan, çamur atan CHP'li yöneticilere, eğer yolsuzluk görmek istiyorsa kendi partilerine bakmalarını, eğer yolsuzluk görmek istiyorlarsa aynaya bakmalarını özellikle tavsiye ediyorum.
-Sen hayatında hiç yüksek hızlı treni bindin mi? Bu herhalde eş antiyondan olmadı. İstanbul Boğazı'nın altında raylı sistem tüp geçit yapılıyor. Girme boğulursun, bunlar yolsuzlukların olduğu bir iktidarda olabilir mi?
-Hiçbir güç, hiçbir kurum, hiçbir makam TBMM'nin ve millet iradesinin üzerinde değildir. TBMM'nin ve millet iradesini çiğnemek, hiç kimsenin hakkı da değildir, haddi de değildir. 27 Mayıs'ta 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta TBMM'yi yok sayanlar, kendi iradelerini millet iradesinin üzerinde görenler, bu ülkeye ve bu millete kötülüklerin en büyüğünü yapmıştır.
-İnançlarımıza hakaret eden, tahrik senaryolarında başrol oynayan, emirle manşet atan, yazı yazan, her gün ekranlarından milletin üzerine pislik boca eden o bazı yayınlara metanetle sabrettik. İşte bugün, sabrın selamete erdiği günd ür. Bugün mazlumun ahının aheste aheste çıktığı gündür. Bugün adaletin tecelli ettiği, bağımsız yargının hiçbir baskı olmadan vazifesini yerine getirdiği gündür. Bugün demokrasinin de milli iradenin de TBMM'nin de anlam kazandığı, güç kazandığı gündür.
-Biz demokrasiye, milli iradeye nasıl sahip çıktıysak, sizler de aynı şekilde onlara sahip çıkacaksınız. Siz darbeye çanak tutanları, alkış tutanları, şapkasını alıp gidenleri değil, her ne pahasına olursa olsun, demokrasiyi, milli iradeyi savunanları örnek alacaksınız.
VEKİLLERİ KUTLADI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat sürecinde yapılanlara metanetle sabrettiklerini hatırlatarak, "İşte bugün, sabrın selamete erdiği gündür. Bugün mazlumun ahı nın aheste aheste çıktığı gündür. Bugün adaletin tecelli ettiği, bağıms ız yargının hiçbir baskı olmadan vazifesini yerine getirdiği gündür" dedi.
Başbakan Erdoğan, CHP'li bazı yöneticilerin kendilerine her fırsatta yolsuzluk iftirasında bulunduğuna işaret ederek, "Eğer yolsuzluk görmek istiyorlarsa kendi partilerine bakmalarını, eğer yolsuzluk görmek istiyorlarsa aynaya bakmaların ı özellikle tavsiye ediyorum" dedi.
Suriye'de yaşanan gelişmelere değinen Erdoğan, Suriye yönetiminin şu anda zamana oynadığını belirtti. Erdoğan, "Ateşkes konusunda her ne kadar umutsuz olsak da bekleyecek, gelişmeleri yakından takip etmeye, uluslararası kamuoyunun dikkatlerini Suriye'ye çekmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
28 Şubat soruşturması kapsamında verilen tutuklama kararlarını da değerlendiren Erdoğan, hiçbir güç, hiçbir kurum ve hiçbir makamın, TBMM'nin ve millet iradesinin üzerinde olmadığını vurguladı. TBMM'nin ve milletin iradesini çiğnemenin hiç kimsenin hakkı, haddi de olmadığını ifade eden Erdoğan, "27 Mayıs'ta 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta TBMM'yi yok sayanlar, kendi iradelerini millet iradesinin üzerinde görenler, bu ülkeye ve bu millete kötülüklerin en büyüğünü yapmıştır'' dedi.
28 Şubat sürecinde atılan gazete manşetlerini hatırlatan Erdoğan, inançlara hakaret eden, tahrik senaryolarında başrol oynayan, emirle manşet atan, yazı yazan, her gün ekranlarından milletin üzerine pislik boca eden o bazı yayınlara metanetle sabrettiklerini anlattı. Erdoğan, "İşte bugün, sabrın selamete erdi ği gündür. Bugün mazlumun ahının aheste aheste çıktığı gündür. Bugün adaletin tecelli ettiği, bağımsız yargının hiçbir baskı olmadan vazifesini yerine getirdiği gündür. Bugün demokrasinin de, milli iradenin de TBMM'nin de anlam kazandığı, güç kazandığı gündür" ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU'NA YÜKLENDİ
Erdoğan, "Kılıçdaroğlu, bunu da bilmez. MGK karar almaz, tavsiye kararı alır. Herhalde bunu da bilmiyor ki garibim bunları söylüyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuş mada, hesaplaşma duygusu ve intikam duygusu içinde olmadıklarını söyledi.
Hukukun tabii bir şekilde tecelli etmesine "intikam" kelimesiyle çamur atmak isteyenlerin, büyük bir yüzsüzlük ve çelişki içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, "intikam" kelimesini telaffuz ederek, biliçaltını teşhir edenlerin düştükleri çukurdan çıkmak için, bu sefer de başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere dönemin yöneticilerini itham etmeye başladıklarını söyledi.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun, "MGK kararlarına imza atanlar içinde Abdullah Gül de var" dediğini anımsatarak, şöyle konuştu:
"Başta Sayın Gül olmak üzere 'dönemin isimleri gelip ifade verecek' diyor. İşte çamur siyaseti görmek isteyen varsa, CHP Genel Başkanı'nın ifadelerine baksınlar. Sayın Cumhurbaşkanı dün açıkladı, 'Ben MGK'ya katılmadım o zaman devlet bakanıydım, Dışişleri Bakanı değildim. Kararlarda imzam yok, bu kararlar Bakanlar Kurulu'na getirilmediği için orada da imzam yok' dedi. Kılıçdaroğlu, bunu da bilmez. MGK karar almaz, tavsiye kararı alır; bu karar da Bakanlar Kurulu'ndan geçmedikten sonra karar olarak uygulamaya da girmez. Herhalde bunu da bilmiyor ki garibim bunları söylüyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun SSK'yı nasıl batırdığı işte buradan belli oluyor. Çıkmış diyor ki 'ben 28 Şubat'ın mağduruyum' diyor. Sen 28 Şubat'ın mağduru değil, görevinden al ındığın halde, 28 Şubat'çılar tarafından yeniden görev atanan bürokratsın. 1997'de göreve atandığında da SSK personeline ne tür zulümler yaptığını herkes çok iyi biliyor. İşte siz busunuz. Siz mağdur olduğunuz idareden şikayet eder ama çıkar sağladıklarınıza kol kanat gerersiniz. Çünkü, demokrasiye gölge düşürmek sizin genlerinize işlemiş. Ben CHP'nin geçmişini hatırlatınca küplere biniyor, öfkeleniyor. CHP 27 Mayıs'taki zihniyetinden kurtulabildi mi? Genel Başkan yeni ama zihniyet eski. CHP tarihine girmeyeyim, Sayın Kılıçdaroğlu'nu daha fazla terletmeyeyim, o bize lazım diyorum ama kendisi öyle ifadeler kullanıyor ki es geçmek mümkün değil."
-"Bu sular derin, senin boyunu aşar"-
"Sayın Kılıçdaroğlu'nu geçen hafta CHP'nin tarihini anlatacağım derken, gene boğazına kadar suya battı" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu sular derin, senin boyunu aşar. 1940'larda kitapların neden yasaklandığını açıklıyor. Sakaldan tırnaktan bahsediyor, kitap yasaklamalarını meşru göstermeye çalışıyor. Kullandığı ifade aynen şöyle: 'Yasaklanan bu iki kitaptan biri Burdurlu Abidin Karaaslan'ın yazdığı Türkçe Namaz Sureleri isimli kitaptır. 'İçeriğine baktım' diyor. İşte burası enteresan: 'Namazda okuduğumuz Kunut dualarının eksik olduğunu görüyoruz' Allah kabul etsin, devam etsin. Burası çok önemli. 'Ayeti eksik yazarsanız tahribat yapmış olursunuz. Kutsal kitabın ayetini tahrip etmeye hiç kimsenin hakkı da yetkisi de yoktur' diyor. Belli ki Sayın Kılıçdaroğlu Kunut dualarının ayet olmadığını bilmiyor. Siz Kur'an'ı süs olarak duvara asarsanız, Kunut dualarının da ayet olduğunu zannedersiniz. Eskiden gazetelerde yılda bir tekrarlanan haber vardı: 'Bu yıl Kurban Bayramı hac mevsimine rastgeldi.' Bazılarının 'cuma namazını kaza ediyorum' demeleri gibi..."
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son dönemde dini konulara merak saldığını ifade ederek, "Doğrusu şevkini kırmak istemiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'na tekrar tavsiye ediyorum: Bilginiz olmayan bu sularda kulaç atmayın, polemik yapmayın. İstismar kapısı aramayın. Bize istismarcı diyorsun. İstismar; uygulamadığın, yaşamadığın bir şeyi yaşıyormuş gibi gösterme anlayışıdır" dedi.
Zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yılı çıkaran kanuna da değinen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hemen konuşmaya başladı. (Kemal Kılıçdaroğlu) İstanbul'da Kutlu Doğum Haftası'nda dinledim, mutlu oldum. Dedim, herhalde Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyecek. Niye? Bu konuşmayı yapan insanın; Kur'an-ı Kerim'in, Peygamber efendimizin hayatının seçmeli ders olarak okutulmasını Anayasa Mahkemesi'ne götürme gibi bir derdi olur mu? Olmamalı. Bakacağız. Yapacak mı yapmayacak mı? Sayın Kılıçdaroğlu, sen gel tarihinle gurur duymaya devam et ama sakın tarihinizi araştırmaya kalkma altından çıkamazsın. 2 tane örnek buldunuz, hurafeyi yasakladınız. Hz. Ali cenklerinin yasaklatılmasına ne diyeceksin? Onları da yasaklad ılar, toplatıldı bunlar. Halbuki biz onları okuyup güç buluyorduk. Bakanlar Kurulu var onların elinde. Bakalım buna nasıl kulp takacaksınız? Böyle bir genel başkanla Allah CHP'ye sabır versin. Böyle bir CHP, darbelerle yüzleşemez, darbelere alkış tutmaya devam eder. TBMM'de kurduğumuz darbeleri araştırma komisyonuyla tarihin karanlık sayfalarını aydınlatacak, tekrar etmemesi için de gerekli önlemleri alacağız."