Yaradan'a kurban
Hatırlıyorsunuz geçen hafta bir kasaba çırak olmuş ve hayvan nasıl parçalanır, et nasıl saklanır anlatmaya çalışmıştık. Arayan okuyucularımız “İyi de, biz hayvan almadık daha. Mümkünse bir celebe çırak ol, mal nasıl seçilir, erbabından öğrenmeye bak!” deyince kurban pazarına gitmek şart oldu.
MUSTAFA KAYACAN
Baş üstüne dedik çıktık yola. Çocukluğu Balıkesir’in yaylalarında davar peşinde geçmiş Harun Yavaş’a ve bir başka büyüğüm Şefik Arvas’a nahırcı (sığırtmaç) olmaya gittim. Kendileri İstanbul Eğitim Kültür ve Sosyal Hizmetler Vakfı adına inşa edilecek olan Marmara Camii ve Külliyesi için hayvan getirip kesiyorlar.
Şefik Abimiz eski günleri özleyenlerden, hayvancılığımızın geldiği noktaya çok üzülüyor. “Çobanlar 5 bin lira maaşı beğenmiyor” diyor, “yılda iki kat elbise, iki çift ayakkabı, telefonuna ayda iki kontür veriliyor ayrıca. Ha unuttum haftada bir gün de izinleri var. Yemesi, içmesi, barınmasını hesaplarsanız maliyeti 7 bin lirayı buluyor.”
¥ Bu imkânlar üniversite mezunlarına sağlanmıyor hocam, memlekette bir sürü okumuş işsiz var.
-Buna rağmen naz yapıyor, kepenek giymek istemiyorlar. Zaten iş Suriyelilerle, Afganlılara kaldı, hani onlar da olmasa var ya…
¥ Bir de ben varım galiba?
-Sağ olasın haberi kurtaracak kadar bile olsa aramıza katılmana sevindim. Bu çok asil bir meslektir oysa, peygamberler (mesela Hazret-i Şuayb ve Musa aleyhisselam) koyun güttüler. Dağları ovaları dolanıp tefekküre daldılar.
¥ Hayvanın ağzı var dili yok, ne yalan bilir, ne dolan.
-Sevildiklerini de anlarlar. Eskiden hayvancılıkla uğraşan çoktu, meralar yetmezdi hatta. Şimdi köyler boşaldı, yaylalar ıssız, güzelim çayırlar heba oluyor. Hâlbuki günümüzde veteriner hizmetleri aşı ulaşım çözüldü, şimdi çok daha kolay. Tarım Müdürlükleri hizmetinizde, devlet teşvik primi veriyor. Artık her hayvan kayıtlı, kulak küpesi ve pasaportlardan takibi yapılıyor.
¥ Takibi derken?..
-Doğumundan kesimine kadar izliyor, telef olmuşsa sebebini araştırıyor, çare arıyorlar.
VACİB OLAN KURBANIM...
¥ Peki efendim gelelim mevzumuza, kurbanlık alırken nelere dikkat etmeliyiz acaba?
-Elbette gözünüze hoş geleni alacaksınız, koyunda sırtını yoklayın besili olup olmadığını anlarsınız kolaylıkla. Ancak cambazlar kurttur, hayvanın ön iki ayağını kaldırır belinin gergin tutmasını sağlarlar. Yine klasik bir hile tuz yalatıp su içirtmektir, baskülde fazla bassa da anlayanlar şişen işkembelere itibar etmez asla.
Kurban edilecek hayvan, sağlıklı ve besili olmalı. Eskiden evler bahçeliydi, kurbanlık aylar evvelinden alınır hususi bakılırdı itinayla. Sürü sahipleri en sevdikleri kuzuları kurbanlık ayırır, onları daha bir hoş tutarlardı.
¥ Sağlıklı hayvanı nereden bileceğiz?
-Gövdeleri dolgun, omuzları geniş, bakışları canlı, tüyleri ince ve parlaktır. Gözünde, burnunda, akıntı olmaz, deri ve memelerinde hastalık belirtisi yoktur, yarası beresi bulunmaz.
¥ Besici bir arkadaşa ziyarete gitmiştim, 700-800 kiloluk sığırları vardı. İyi dedim birini ayırırsın artık kurbana. Güldü. Bunlar daha bebek dedi, 8 aylıklar daha.
-Doğru demiş, sığırda iki yaştan evvel kurban edilmez. Velev ki cüsseli olsa da…
¥ Bunu nasıl anlayacağız peki?
-Dişlerine bakacaksın. Sığırlarda üst çenede kesici diş bulunmaz. Alt çenede ise 8 tane kesici diş vardır. Süt dişleri küçüktür, birbirlerine benzer, hep bir boyda. Sonra onlar düşer ve yerlerini iri kalıcı dişler almaya başlar.
¥ Bizim ilk mektep yılları gibi...
-Evet eğer öndeki iki diş belirgin bir şekilde büyükse hayvanın iki yaşını geçtiğini gösterir. Bunlara “kapak açmış” veya “kapak atmış’’ denir pazarda. Ama bazılarının harcı borcu oluyor, hayvanı mutlaka satmak istiyor ve iki ön dişi çekiyorlar. Hem hile hurda, hem de sıkıntı veriyorlar hayvana.
TABİRLER TERİMLER
¥ Bakıyorum da şişek toklu gibi tabirler geçiyor aranızda?
-1 yaşındaki dişi kuzuya; “şişek” erkek kuzuya; “toklu” veya “toğlu” denir. 2 yaşına giren dişiye; “bısaç” erkeğine; “hogeç” 2 yaşını geçince “koyun” olurlar. Erkeği ise koç ya da maç.
¥ Ya keçilerde?
-Yavrulara “güyer” ya da “oğlak” dendiğini biliyorsun. 1 yaşındaki erkeğe; “hevir” dişisine; “keçi” diyoruz. 2 yaşındaki erkeğe; “neri” dişisine; “kepiç” denir, güçlü lider erkeklere de teke.
¥ Bir de büyükbaşları söylesen de yabancı kalmasak konuşmalara.
-Yavrulara buzağı denir ki, erkek ya da dişi fark etmez. 6 aylık oldu mu danalaşır ve 15 aydan sonra tosun deriz biz onlara. Doğum yapmamış dişiye “düve”, yavrulamışına “inek” denir. 2 yaş ve üzeri erkek sığırlar “boğa” kısırlaştırılmış boğalara ise “öküz” olurlar.
¥ Niye kısırlaştırıyorlar?
-Hayvan kısırlaşınca boylanır ve et tutar. Öküzler güçlüdürler, traktör gibi sapan çeker, yüklü kağnıları zorlanmadan çıkarırlar bayıra.
BUNLAR OLUR
¥ Gelelim maksadımıza hocam. Hangi hayvanlardan kurban olur, hangisinden olmaz?
-Sadece davar (koyun keçi) , sığır (inek, boğa, dana, düve, tosun, manda) ve deve kurban edilir. Kaz, hindi, horozdan kurban olmaz. Koyunun erkeği ve beyazı siyahından çok olanı, keçinin ise dişisi daha sevaptır. Kıymetleri eşitse, koyun, sığır hissesinden daha evla. Kurban olabilmesi için davarın 1, sığırın 2, devenin 5 yaşını “geçmesi” gerekir. 6 ayı geçen kuzu da kurban olur ama anasından fark edilemeyecek kadar iriyse, vücudu oturmuşsa.
ŞUNLAR OLMAZ
¥ Peki hangisi kurban olmaz hocam?
1-) İki kulağı kesik, biri kökten kopuk ya da hiç yoksa. Dişlerinin yarısı bulunmuyorsa. Burnu veya dili kayıpsa,
2-) Bir gözü görmüyorsa.
3-) Kulağının veya kuyruğunun çoğu yoksa.
4-) Sonra bakacaksın memelerinde eksik var mı acaba?
5-) Ayağı topalsa, hayvan ölmek üzereyse, hastaysa kurban olmaz.
¥ Peki hocam buffalo, yaban mandası, dağ keçisi, lama ve yabani koyun kurban olur mu?
-Hayır olmaz.
¥ Ya melez iseler?
-O zaman anaya itibar edilir. Mesela yabani bir koçla, evcil bir koyundan gelen yavru kurban edilir.
¥ Peki tersi olsa, mesela teke, dişi geyikle çiftleşse.
-Anlatmıştık, anası evcil ise tamam.
