İngiltere Parlamentosu'na KKTC için doğrudan uçuş önergesi sunuldu!

İngiltere Parlamentosu’nda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) doğrudan uçuşların önünü açabilecek nitelikte bir öneri resmen sunuldu. İngiliz hükümet kaynakları, Turkiyegazetesi.com.tr’ye yaptığı açıklamada, söz konusu teklifin resmi bir yasa tasarısı olmadığını, “Early Day Motion” (EDM) adı verilen erken gündem önerisi niteliği taşıdığını bildirdi. Türk ve KKTC’li diplomatik kaynaklar ise girişimi, “siyasi tanımadan bağımsız, insani ve ulaşım temelli bir ihtiyaç” olarak değerlendirdi.
Birleşik Krallık Parlamentosu’na, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne doğrudan uçuşların başlatılması için önerge sunuldu.
Kuzey İrlandalı milletvekili Sammy Wilson tarafından hazırlanan ve Muhafazakâr Parti’den Andrew Rosindell ile Jim Shannon tarafından da imzalanan önerge, Birleşik Krallık’tan Ercan Havalimanı’na doğrudan uçuşlara izin verilmesi çağrısı yapıyor.
Önergede ayrıca “Birleşik Krallık'ta yaşayan 300 binden fazla Kıbrıslı Türk ve KKTC’de ikamet eden binlerce İngiliz vatandaşı için mevcut seyahat kısıtlamalarının ciddi mağduriyete zemin hazırladığını vurgulandı.
"ERCAN, ULUSLARARASI GÜVENLİK STANDARTLARINI KARŞILIYOR"
Önergede, Birleşik Krallık'ta yaşayan yaklaşık 300.000 Kıbrıslı Türk’ün ve KKTC’deki İngiliz vatandaşlarının seyahat konusunda yaşadığı kısıtlamalara dikkat çekildi. Ayrıca Ercan Havalimanı’nın uluslararası havacılık güvenliği standartlarını karşıladığı ifadesine yer verildi.
"YASA DEĞİL AMA ÖNÜNÜ AÇABİLECEK NİTELİKTE"
İngiliz hükümet kaynakları Turkiyegazetesi.com.tr’ye yaptığı açıklamada, İngiltere Parlamentosu’na sunulan teklifin resmi bir yasa tasarısı olmadığını, "Early Day Motion (EDM)" adı verilen erken gündem önerisi niteliğinde olduğunu belirtti.
Kaynaklar, bu tür önergelerin doğrudan bağlayıcı bir etkisi bulunmasa da, parlamentoda destek görmesi hâlinde KKTC’ye doğrudan uçuşların önünü açabilecek siyasi ve diplomatik bir sürecin tetiklenebileceğini ifade etti.
Aynı açıklamada, söz konusu girişimin “siyasi tanımadan bağımsız, insani ve ulaşım temelli bir ihtiyaç” olduğu vurgulandı. İngiliz hükümet çevreleri, bu önerinin parlamentoya taşınmasının bile uluslararası kamuoyuna verilmiş önemli bir mesaj olarak görülmesi gerektiğini kaydetti.
ULAŞTIRMA BAKANI ARIKLI: ERCAN, TÜRKİYE'NİN GARANTİSİ ALTINDA ULUSLARARASI AÇILABİLİR
KKTC Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Ercan’ın Türkiye’deki bir havalimanı gibi işlem görmesi yönünde çağrıda bulunmuştu. Arıklı, bu sayede uçuşların maliyetinin düşeceğini ve KKTC'nin daha erişilebilir hale geleceğini söyledi.
Arıklı, “Ercan Havalimanı'nı tıpkı Antalya B veya Çukurova B gibi Türkiye’nin ikincil havalimanı olarak tanıtabiliriz. Bu, hem Türkiye’nin garantisi hem de havacılık standartları açısından meşruiyet sağlar” dedi.
DIŞİŞLERİ'NDEN AÇIKLAMA GELDİ
Rum kesimine ait Cyprus Mail gazetesi, tasarıyı geniş yer ayırarak duyurdu. Haberde, önergenin “uluslararası hukuku zorlayan” ve “Kuzey’i tanıma girişimi” olarak değerlendirilebileceği vurgulandı. Ancak Turkiyegazetesi.com.tr'ye konuşan Türk ve KKTC’li diplomatik kaynaklar, doğrudan uçuş hakkının siyasi tanımadan bağımsız olarak insani ve ulaşım temelli bir gereklilik olduğunu iletti.

"İRLANDA-ABD UÇUŞ MODELİ ÖNERİLDİ"
Ercan Havalimanı'nın “iç hat havalimanı” gibi işlem görmesi önerisi, İrlanda’daki Dublin ve Shannon havalimanlarının ABD tarafından kullanılan modeli ile kıyaslanıyor.
Önerilen modele göre, Türk gümrük yetkililerinin KKTC’de konuşlanmasıyla, yolcular Türkiye’ye gitmeden doğrudan iç hat statüsünde seyahat edebilir.
"KKTC'NİN BM TARAFINDAN BAĞIMSIZ BİR DEVLET OLARAK KABUL EDİLMEMESİ İÇİN HİÇBİR NEDEN YOK"
Ayrıca Wilson, adanın bir tarafında Yunanistan'ın desteklediği ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), diğer tarafında da Türkiye'nin desteklediği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:
"Ada'nın, BM tarafından korunan ateşkes hattı boyunca bölünmüş olması 1974 darbesi ve ardından gelen Türk müdahalesinin bir sonucudur. Şimdiye kadar barışçıl çözüm bulmaya yönelik tüm girişimler başarısız olmuştur. En umut verici plan olan 2004 BM çözümü, Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilmiş ancak Kıbrıslı Rumlar tarafından reddedilmiştir. Bana göre, bu çok açık ve net bir durum. Uzlaşmaz farklılıkları olan iki toplumumuz var ve bir tarafın anayasal ve yasal gerekliliklerini yerine getirmediği bir tarihimiz var. Mevcut bölünme 1963'te Cumhurbaşkanı Makarios'un Kıbrıs Yüksek Anayasa Mahkemesi'ni hiçe sayarak anayasada tek taraflı değişiklikler önermesi ve uygulamaya koymasıyla başlamış ve sonunda adayı bölen uzun bir dizi olaya yol açmıştır."