Rum lider militanları sahaya sürdü! KKTC bayrakları peş peşe yakıldı
KKTC’nin kuruluş yıl dönümünde Güney Kıbrıs’ta gerilim bir anda tırmandı. Rum gençlerin sokaklarda art arda KKTC bayraklarını ateşe vermesi, adada tansiyonu zirveye taşıdı. Peş peşe yayılan görüntüler, Rum liderliğinin kışkırtıcı söylemlerinin sahada militan grupları harekete geçirdiği iddialarını güçlendirdi.
Rum basınında yer alan haberlere göre, Rum liderin kışkırtıcı söylemlerinden etkilenen gençler KKTC bayrağını ateşe verdi. Sokaklarda başlayan provokasyon kısa sürede büyüdü.
Rum polisi, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı kutlamalarında yakılan KKTC bayrağına müdahale etmişti. Ancak 15 Kasım’da KKTC’nin kuruluş yıl dönümünde tablo değişti; bu kez neredeyse tüm ilçelerde eş zamanlı eylemler düzenlendi ve KKTC bayrakları hedef alındı.
BAYRAK YAKMA EYLEMLERİ ZİNCİR HALİNE GELDİ
Bazı grupların KKTC bayrağı bulamayınca kendi çizdikleri bayrakları yaktığı anlar bölgede büyük tepki çekti. Görüntüler, Rum toplumundaki ırkçı grupların yeniden sahaya indiğini gösteren çarpıcı kareler olarak kayıtlara geçti.
KKTC’de Tufan Erhürman’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrası Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde yoğun bir endişe hakim oldu. Rum lider Nikos Christodulides’e yakın çevrelerin "Erhürman’ın seçilmesi kötü oldu" şeklindeki yorumlarının ardından yönetimin gerilimi artıran bir siyaset izlediği görülmüştü.
"MİLİTANLARI SAHAYA SÜRDÜ"
Christodulides’in ELAM ve EOKA çizgisine yakın politikaları Rum basınında tartışma konusu oldu. Rum liderin iki yüzlü bir anlayışla hareket ettiğine ilişkin değerlendirmeler kamuoyunda geniş yer buldu. Christodulides’in sıkıştığı bir dönemde militan grupları sahaya sürdüğü yönündeki iddialar bölgede tansiyonu yükseltti.
Rum medyasındaki bazı haberlerde "Çökmüş bir ülke, Yabancı devletlerin ve İsrail’in işgali altındayız" ifadeleri öne çıktı.
KKTC: NEFRETİN VE İLKELLİĞİN ESİRLERİ
KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Rum grupların KKTC bayrağı yakmasına sert bir açıklamayla tepki gösterdi. Mesajında şu ifadeler yer aldı:
"Bayrak yakmak, yakılan bayrağa ya da o bayrağın sahiplerine hakaret etme amacı taşısa da, aslında bu eylemi yapanların nefretin, kinin, ilkel şiddet dürtülerinin esiri olduklarını göstermekten başka bir işe yaramaz çoğu zaman. Burada da böyle."
Erhürman, eylemlerin engellenmemiş olmasının ve bu davranışları besleyen zihniyetin sorgulanması gerektiğini vurguladı. Açıklama şu sözlerle sürdü:
"Bu eylemi en güçlü şekilde kınıyorum. Bunlar önümüzdeki günlerde gündemimizde olacak ve sorgulanacak. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın."
"TÜRKİYE-TÜRK ASKERİ DIŞARI" SLOGANLARIYLA SINIR YÜRÜYÜŞÜ
Rum gençler, KKTC’nin kuruluş yıldönümünü protesto etmek için Yunan bayraklarıyla Lokmacı Sınır Kapısı’na yürüdü. Grup, "Türkiye-Türk askeri dışarı" sloganları attı ve yanlarında getirdikleri KKTC bayraklarını ateşe verdi.
KKTC Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler ise "Bayrağımıza uzanan eller, bunun ne anlama geldiğini tarihsel hafızamızdan öğrenmelidir. Geçmişte bu milletin kutsallarına uzanan ellerin karşılaşacağı kararlılığın en açık göstergeleri örneklerle sabittir." şeklinde yorumda bulundu.
PAKİSTAN’DAN KKTC’YE DESTEK: İSLAMABAD’DA ANLAMLI RESEPSİYON
Kriz devam ederken Pakistan’dan dikkat çeken bir jest geldi. KKTC’nin 42. kuruluş yıl dönümü İslamabad’da düzenlenen resmi bir resepsiyonla kutlandı.
Etkinlik, Gürcistan’da düşen Türk C-130 uçağının şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Türkiye ve Pakistan’ın ulusal marşlarının ardından KKTC’nin İslamabad Büyükelçisi Mühür Kop konuşma yaptı.
Büyükelçi Kop, Kıbrıs Türk halkının kendi kaderini tayin hakkını kullandığını ve KKTC’nin kararlılığın bir sembolü olduğunu ifade etti. Konuşmasının devamında şu başlıklara değindi:
"Kıbrıs Türk halkı, 50 yılı aşkın süredir siyasi eşitliğe dayalı bir çözüm için müzakere etti ancak ortak bir zemin sağlanamadı. Ada gerçekleri artık yeni ve gerçekçi bir yaklaşım gerektiriyor."
Kop, Kıbrıs sorunundaki temel problemin Rum yönetiminin tüm adanın meşru temsilcisiymiş gibi tanınması olduğunu belirtti ve şunları söyledi:
"Anlamlı müzakereler ancak iki tarafın eşit uluslararası statüsünün kabul edilmesiyle başlayabilir."
Kop, Pakistan’ın KKTC’ye verdiği desteğe teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.
