Suriye’nin güneyinde sinsi plan! İsrail Dürzi koridorunu DEAŞ’la mı kılıflıyor?

Turkiyegazetesi.com.tr’nin ulaştığı bilgilere göre Suriye’nin güneyindeki son gelişmeler, İsrail’in uzun süredir gündeminde olan “Dürzi koridoru” planını meşrulaştırmak için kullandığı kılıf haline geldi.
DIŞ HABERLER— Turkiyegazetesi.com.tr’nin özel edindiği bilgilere göre, bu hafta başında Suriye'nin güneyindeki Deraa vilayeti, DAEŞ'in bir infaz videosu yayınlamasının ardından örgütün yeniden faaliyete geçmesinin sahnesi oldu. 30'lu yaşlarında bir iç güvenlik görevlisi olduğu belirlenen kurban, yakın mesafeden vuruldu. Cesedi daha sonra Deraa'nın doğu kırsalında bulundu.
DEAŞ’a ait medya kanallarında paylaşılan görüntülerde, otuzlu yaşlarında olduğu belirtilen bir güvenlik görevlisinin başından vurularak infaz edildiği görüldü. Kameraya konuşan bir örgüt mensubu, "Bu, Halifeliğin askerlerine yönelik bir saldırıdır" ifadelerini kullandı.
2025 yılında DAEŞ'in güney Suriye'de gerçekleştirdiği ilk görüntülü saldırı olarak kayda geçen bu olay, bölgede nispeten sakin geçen dönemin sona erdiğini gösterirken, örgütün ülkenin en hassas noktalarından birine yeniden yerleşme arayışına girdiğine dair endişeleri artırdı.

BADİA ÇÖLÜNDEN SIZAN KÜÇÜK HÜCRELERİN ROTASI
Güvenlik raporları, infazın Suriye'nin orta kesimindeki Badia çölünden küçük DAEŞ birimlerinin sızma operasyonlarıyla aynı zamana denk geldiğini gösteriyor. Genellikle iki ila dört üyeden oluşan bu hücreler, yerel kaynaklara göre Dera'ya ulaşmak için Süveyda kırsalından geçen ikincil rotaları kullandı.
Turkiyegazetesi.com.tr'ye konuşan Hemmam İsa el-Şeyh, militanların sahte belgelerle kendilerini gizleyerek ticari konvoylara karıştığını ve sonunda Tafas, Casim ve Nawa gibi bölgelerdeki uykuda olan ağlarla bağlantı kurduğunu ileri sürdü.
Güvenlik birimleri, DEAŞ’ın yalnızca güvenlik güçlerini değil, örgüte karşı duran sivilleri de hedef alabileceği, önümüzdeki dönemde daha karmaşık saldırılar düzenlenebileceği uyarısında bulundu.
"Özellikle Badia bölgesinden Dera’ya sızan hücrelerin küçük gruplar hâlinde kent merkezlerine ulaşması, yeni ve daha karmaşık saldırıların habercisi olabilir"

DERA'NIN ÖNEMİ
Dera, jeopolitik konumu nedeniyle her dönem bölgesel güç mücadelesinin merkezinde yer alan hassas bir nokta olmayı sürdürüyor.
Doğusunda Süveyda, batısında ise İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri ile çevrili olan Dera, coğrafi konumuyla birçok bölgesel fay hattının kesişim noktasında.
Böylesine kritik bir coğrafyada yaşanacak en küçük hareketlilik bile, bölgesel güvenlik dengelerini sarsabilecek siyasi yansımaların doğmasına zemin hazırlıyor.
Güvenlik uzmanlarına göre, Dera’daki istikrarsızlık, İsrail’e Suriye’nin güneyindeki askeri ve siyasi etkisini artırmak için gerekçe oluşturabilir. DAEŞ hücrelerinin bölgede varlık göstermesi, güvenlik operasyonları için bir bahane olarak kullanılabilir ve İsrail’in uzun süredir gündeminde olan yerel yönetim planlarını hayata geçirmesi için zemin hazırlayabilir.
İSRAİL'İN SİNSİ DÜRZİ PLANI
İsrail ve İsrail yanlısı çevreler, uzun süredir Dürzi nüfusun yoğunlukta olduğu Süveyda’da yarı bağımsız bir yerel otorite kurulması fikrini gündeme getiriyor. Bu senaryonun hayata geçirilebilmesi için, Dera üzerinden Golan Tepeleri ile Süveyda arasında kara bağlantısı sağlayacak bir koridor oluşturulmasının şart olduğu açıklamıştı.
Her ne kadar DEAŞ şu aşamada büyük çaplı bir tehdit oluşturmasa da, Dera’daki hücrelerin yeniden faaliyete geçmesi iki temel sonucu beraberinde getirebilir: İlki, Şam yönetiminin güney üzerindeki denetimini zayıflatmak; ikincisi ise İsrail’in kendi siyasi ve güvenlik hedeflerini "terörle mücadele" gerekçesiyle meşrulaştırmasını kolaylaştırmak.
Bölgedeki gözlemciler, DEAŞ’ın yeniden sahneye çıkışıyla İsrail’in Suriye’nin güneyine müdahil olma zeminini güçlendirme çabalarının eş zamanlı gelişmesini tesadüf olarak değerlendirmiyor. Söz konusu örtüşme, dış müdahalelerin uluslararası kamuoyuna meşru gösterilmesini ve bölgenin siyasi haritasında kalıcı değişiklikler oluşturma girişimlerini beraberinde getirebilir.






