Tropikalin kalbi Alanya’da atıyor! Türkiye, Meksika ve İspanya’ya meydan okudu

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Tropikalin kalbi Alanya’da atıyor! Türkiye, Meksika ve İspanya’ya meydan okudu
Türkiye, Meksika, İspanya, Üretim, İhracat, Alanya, Haber
Dünya Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Türkiye, tropikal meyve üretiminde Meksika ve İspanya’ya meydan okuyor. Bir zamanlar yalnızca ithal edilen mango, avokado ve ejder meyvesi artık Türkiye’nin bereketli topraklarında yetişiyor. Akdeniz’in tropikal yıldızı Alanya, kısa sürede üretimden ihracata uzanan büyük bir hamle yakalayarak bölgenin yeni çekim merkezi haline geldi. Türkiye Gazetesi ekibi olarak, tropikal üretimin kalbine gittik; Alanya bahçelerinde başlayan bu başarı hikâyesini yerinde inceledik.

HABER MERKEZİ—Bir zamanlar yalnızca ithal edilen tropikal meyveler artık Türkiye topraklarında yetişiyor. Akdenizli çiftçilerin tropikal mucizesi; ejder meyvesi, avokado, mango ve papaya artık sadece ithalat ürünü değil, ihracat markası.

Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün öncülüğünde başlatılan çalışmaların ardından Alanya, tropikal üretimin merkezi haline geldi. Türkiye Gazetesi olarak Alanya Belediyesi’nin davetiyle bölgeyi yerinde inceledik; tropikal meyve üretiminin kalbine gittik.

Türkiye, tropikal meyve üretiminde Meksika ve İspanya’ya meydan okuyor. Bir zamanlar yalnızca ithal edilen mango, avokado ve ejder meyvesi artık Türkiye’nin bereketli topraklarında yetişiyor.
Türkiye, tropikal meyve üretiminde Meksika ve İspanya’ya meydan okuyor. Bir zamanlar yalnızca ithal edilen mango, avokado ve ejder meyvesi artık Türkiye’nin bereketli topraklarında yetişiyor.

DALINDA BAŞLAYAN SERÜVEN: ALANYA BAHÇELERİNDE HASAT ZAMANI

Basın turunun ilk durağı olan “Avokadocu Ayşe” kahvaltısında, yerel reçeller, ejder meyvesi ve yıldız meyvesi eşliğinde güne başladık.

Türkiye’nin ilk tropikal e-ticaret girişimcilerinden biri olan Ayşe Mecek, yani nam-ı diğer “Avokadocu Ayşe”, hikâyesiyle bölgedeki kadın girişimciliğinin simgesi haline geldi.

Bir zamanlar temizlik işlerinde çalışan Mecek, sosyal medyada sattığı birkaç avokadoyla başladığı yolculuğunu bugün 50 dönümlük bahçede yılda 250 bin avokado üreten bir markaya dönüştürdü.

Bu ilham verici hikâyenin ardından, Alanya Turizm Tanıtma Vakfı (ALTAV) tarafından düzenlenen basın gezisinde, tropikal üretimin her aşamasını sahada inceledik.

Akdeniz’in tropikal yıldızı Alanya, kısa sürede üretimden ihracata uzanan büyük bir hamle yakalayarak bölgenin yeni çekim merkezi haline geldi.
Akdeniz’in tropikal yıldızı Alanya, kısa sürede üretimden ihracata uzanan büyük bir hamle yakalayarak bölgenin yeni çekim merkezi haline geldi.

AVOKADO ARTIK SADECE MEYVE DEĞİL: YAĞINDAN ÇAYINA KADAR KATMA DEĞER

Alanya’nın tropikal üretim yolculuğundaki en dikkat çekici duraklardan biri, Türkiye’nin ilk avokado entegre tesisi olan Anmey Global Tarım.

Şirket temsilcisi Fatma Gül Baysal, üretim sürecini anlatırken Alanya’nın bereketli topraklarında yalnızca meyve değil, aynı zamanda bilgi, inovasyon ve katma değer ürettiklerini vurguladı:

“Tesisimizde avokadonun hiçbir kısmı ziyan olmuyor. Meyveden yağ, yapraktan çay, posasından sos yapıyoruz. Avokado, artık sadece bir meyve değil; sağlık, kozmetik ve gastronominin buluştuğu bir ürün.”

Türkiye Gazetesi ekibi olarak, tropikal üretimin kalbine gittik; Alanya bahçelerinde başlayan bu başarı hikâyesini yerinde inceledik.
Türkiye Gazetesi ekibi olarak, tropikal üretimin kalbine gittik; Alanya bahçelerinde başlayan bu başarı hikâyesini yerinde inceledik.

Tesiste 350 metrekarelik işleme alanı bulunuyor. Avokado burada soğuk sıkım yöntemiyle yağa dönüştürülüyor; yağın dumanlanma noktası zeytinyağından daha yüksek olduğu için hem kozmetikte hem de gurme mutfaklarda kullanılabiliyor.

Baysal, avokado yağının Arap ülkelerinde yoğun talep gördüğünü, ayrıca bebek gıdalarından masaj yağlarına kadar geniş bir kullanım alanı olduğunu belirtti.

Üreticilere yönelik kurulan “Çiftçi Danışmanlık Merkezi” ise ücretsiz eğitimler veriyor. Ayrıca tesisin konferans salonu, Alanya’daki üreticiler için bilgilendirme toplantılarına ev sahipliği yapıyor. Baysal, “Amacımız üreticinin bilinçlenmesi ve ürünün değer kaybetmemesi.” dedi.

Bir zamanlar yalnızca ithal edilen tropikal meyveler artık Türkiye topraklarında yetişiyor. Akdenizli çiftçilerin tropikal mucizesi; ejder meyvesi, avokado, mango ve papaya artık sadece ithalat ürünü değil, ihracat markası.
Bir zamanlar yalnızca ithal edilen tropikal meyveler artık Türkiye topraklarında yetişiyor. Akdenizli çiftçilerin tropikal mucizesi; ejder meyvesi, avokado, mango ve papaya artık sadece ithalat ürünü değil, ihracat markası.

BİR FETVAYLA KAYBOLAN, 250 YIL SONRA YENİDEN DOĞAN MEYVE

Baysal’ın sunumunda hatırlattığı efsane de dikkat çekiciydi:

Rivayete göre avokado, 1720’lerde Molla Kamil Efendi tarafından Fransa’dan getirilip Yalova’da yetiştirilir. Ancak Patrona Halil İsyanı sırasında çıkan “caiz değildir” fetvasıyla ağaçlar yakılır, üretim tamamen durur.

Bu hikâyenin tarihi gerçekliği olmasa da, Alanya’da yeniden filizlenen tropikal üretim, avokadonun “yasaklı meyveden ihracat markasına” dönüşümünü simgeliyor.

RUSYA PAZARINDA 'ALANYA AVOKADOSU' MARKASI

Alanya artık sadece iç pazara değil, dünya pazarlarına da açılıyor.

Üretici Mehmet Balki, bölgedeki başarıyı şöyle anlattı:

“Rusya’da artık ‘Alanya Avokadosu’ markası oluştu. Meksika ve İspanya gibi ülkelerle yarışıyoruz ama Rusya’da artık ‘ Gazipaşa Avokadosu’ deniyor. Fuerte cinsiyle orada isim yaptık. Bölgeye tamamen adapte oldu, yağ oranı dünyadaki örneklerine göre %18 yerine %23’e kadar çıkıyor. Bu da Alanya’yı kalite açısından öne çıkarıyor.”

Balki, 2014 yılında Berlin’deki tarım fuarında ilk kez “Alanya Avokadosu” markasını tanıttıklarını ve bugün artık coğrafi işaretin tescillendiğini vurguladı.

Tohum seçimi, kromozom uyumu ve sulama sistemleri gibi teknik detaylar da başarıda kritik rol oynuyor.

Ahmet Dalabasmaz, “Avokado üç yılda meyve verir, beşinci yılda tam verime ulaşır. O yüzden yatırımın başında toprak ve su analizi şart.” diyerek bilinçli üretimin önemine dikkat çekti.

“Dünyanın en kötü yöntemiyle bile burada tropikal yetiştiriyoruz çünkü doğa bize çalışıyor.” diyen Dalabasmaz, Alanya’nın tropikal iklim başarısının ardında doğayı anlama ısrarı olduğunu belirtti.

Ana vatanı tropik kuşak olmasına rağmen, bu ürünler Alanya’nın iklim ve toprak yapısına başarıyla adapte olabildi.

Aslında bölge, tropikal meyve yetiştiriciliği için tam anlamıyla elverişli değil; sıcaklıklar zaman zaman bitkilerin sınır dayanıklılığını zorluyor.

Ancak üreticiler, doğru arazi seçimi, modern sulama teknikleri, nem kontrolü ve seracılık uygulamalarıyla bu dezavantajı avantaja çevirmiş durumda.

Dünyada tropikal meyvenin yetiştiği en kuzey nokta Türkiye. Alanya da bu sınırın en somut örneğini oluşturuyor.

Dalabasmaz, “Doğru yöntemleri uygularsanız doğa size çalışıyor,” diyerek bölgedeki üretim başarısının, iklimden çok insan faktörüne dayandığını yineledi.

Ana vatanı tropik kuşak olmasına rağmen, bu ürünler Alanya’nın iklim ve toprak yapısına başarıyla adapte olabildi.
Ana vatanı tropik kuşak olmasına rağmen, bu ürünler Alanya’nın iklim ve toprak yapısına başarıyla adapte olabildi.

BAHÇEDE HASAT ZAMANI: HAKAN BEY'İN TROPİKAL AKADEMİSİ

Basın gezisinin bir diğer durağı, üretici Hakan Hatipoğlu’nun Tropikal Akademi Bahçesi oldu.

Alanya’nın Demirtaş bölgesinde yer alan bu özel bahçede sadece tropikal meyveler değil, aynı zamanda üretim teknikleri de yetişiyor.

Hatipoğlu, mango, ejder meyvesi, liçi, longan, marula, passiflora ve “Budanın Eli” gibi 20’den fazla türün deneme üretimini yaptıklarını anlattı.

Alanya’nın Demirtaş bölgesinde yer alan bu özel bahçede sadece tropikal meyveler değil, aynı zamanda üretim teknikleri de yetişiyor.
Alanya’nın Demirtaş bölgesinde yer alan bu özel bahçede sadece tropikal meyveler değil, aynı zamanda üretim teknikleri de yetişiyor.

“Tropikal üretimin Avrupa’nın en kuzeyinde yapılabildiği tek şehir Alanya’dır. Burada aynı anda hem tropikal hem Akdeniz bitkileri yetişebiliyor. Bu iklim bir laboratuvar gibi çalışıyor.” dedi.

Bahçede yapılan mango hasadı sırasında çeşitlerin adaptasyonuna dair teknik bilgiler de paylaşıldı. Hatipoğlu, özellikle Irwin ve Kent türlerinin Alanya’nın nem oranına en iyi uyum sağlayan çeşitler olduğunu belirtti: “Bu türler hem aromasıyla hem raf ömrüyle öne çıkıyor. Avrupa’ya ihracat için ideal. Şu anda üç yaşındaki ağaçlarımız meyve veriyor, dördüncü yılda ticari seviyeye çıkacak.”

Basın mensupları hasat alanında meyveleri dalından koparıp tadım yaparken, mangonun menengiç benzeri aroması dikkat çekti. Hatipoğlu, bu farkın bölgeye özgü toprak yapısından kaynaklandığını söyledi:

“Alanya toprağındaki mineral dengesi, güneşlenme süresi ve deniz rüzgârı meyveye özel bir koku veriyor. Bu aroma, İspanya ve İsrail örneklerinden farklı. Bizim ürünlerimizin farkı burada ortaya çıkıyor.” Ayrıca, bölgede Tropikal Meyve Akademisi kurma planlarını da paylaştı: “Artık sadece üretmek değil, bilgi üretmek de istiyoruz. Alanya, tropikal tarımda Türkiye’nin okulu haline gelecek.”

UYARLAR MUZ TESİSİ: SARARTMANIN VE TEKNOLOJİNİN BULUŞTUĞU NOKTA

Tropikal akademi bahçesinden sonra rotamız, Alanya’nın Kestel bölgesinde yer alan Uyarlar Sebze ve Meyve Tesisleri oldu.
Günlük 160 tonluk kapasitesiyle bölgenin en büyük muz işleme merkezlerinden biri olan tesis, tropikal üretimin sanayiye dönüşmüş hâlini yansıtıyor.

Aileden gelen 60 yıllık üretim geleneğini ikinci kuşak olarak sürdüren Prof. Dr. Süleyman Uyar, “Muz dalından kesildikten sonra doğal yıkama sürecinden geçiyor, ardından 4 gün boyunca likit doğal karışımla sarartma odalarında olgunlaştırılıyor ve Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor,” dedi.

Tesis sadece üreticiye değil, istihdam açısından da bölge ekonomisine önemli katkı sağlıyor.

Uyar, son dönemde yapay zekâ destekli yeni bir sistem üzerinde çalıştıklarını belirterek şunları ekledi:

“Her muzun olgunlaşma sürecini görüntü analiziyle izliyoruz. Yazılım, meyvenin rengine ve dokusuna göre bozulma tarihini tahmin ediyor. Böylece tüketiciye sunulan ürünün ne kadar sürede tazeliğini koruyacağı önceden bilinecek.”

Tropikal akademi bahçesinden sonra rotamız, Alanya’nın Kestel bölgesinde yer alan Uyarlar Sebze ve Meyve Tesisleri oldu. Günlük 160 tonluk kapasitesiyle bölgenin en büyük muz işleme merkezlerinden biri olan tesis, tropikal üretimin sanayiye dönüşmüş hâlini yansıtıyor.
Tropikal akademi bahçesinden sonra rotamız, Alanya’nın Kestel bölgesinde yer alan Uyarlar Sebze ve Meyve Tesisleri oldu.
Günlük 160 tonluk kapasitesiyle bölgenin en büyük muz işleme merkezlerinden biri olan tesis, tropikal üretimin sanayiye dönüşmüş hâlini yansıtıyor.

ALANYA'NIN YENİ VİZYONU: TARIMDAN TURİZME ENTEGRE KALKINMA

Akşam yemeğinde Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik ve Belediye Başkan Danışmanı Abdurrahman Açıkalın, basın mensuplarına eşlik etti.

Bölgenin geleceğine dair projelerin paylaşıldığı samimi sohbette, Başkan Özçelik, turizmde marka olan Alanya’nın tropikal meyve çeşitliliğiyle artık uluslararası tanınırlık kazandığını vurguladı:

“Tropikal Meyve Festivali, sadece bir etkinlik değil; Alanya’nın tarımdan turizme entegre kalkınma vizyonunun bir parçası.”

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE SPOR TURİZMİ BİR ARADA

Gezinin ikinci günü, Abdurrahman Açıkalın’ın davetiyle Alanya Uluslararası Plaj Sporları Merkezi’ne yapılan ziyaretle başladı.
Tamamen modüler sistemle inşa edilen ve karbon ayak izi sıfır olarak tasarlanan bu merkez, Alanya’nın sürdürülebilirlik vizyonunu spor turizmiyle birleştiriyor.

Paris 2024 standartlarında teknik altyapıya sahip olan tesis, 12’si sabit olmak üzere toplam 26 sahasıyla yıl boyu antrenman kamplarına, uluslararası turnuvalara ve spor festivallerine açık.
Paris 2024 standartlarında teknik altyapıya sahip olan tesis, 12’si sabit olmak üzere toplam 26 sahasıyla yıl boyu antrenman kamplarına, uluslararası turnuvalara ve spor festivallerine açık.

Merkez, 2025 yılında yalnızca Avrupa Plaj Hentbol Şampiyonası’na değil, ondan önce düzenlenen Beach Pro Tour Alanya Uluslararası Plaj Voleybolu Turnuvası gibi prestijli organizasyonlara da ev sahipliği yaptı.

Paris 2024 standartlarında teknik altyapıya sahip olan tesis, 12’si sabit olmak üzere toplam 26 sahasıyla yıl boyu antrenman kamplarına, uluslararası turnuvalara ve spor festivallerine açık.

Dünyanın dört bir yanından takımların kamp ve hazırlık için tercih ettiği Alanya Uluslararası Plaj Sporları Merkezi, Akdeniz’in yeni spor üssü olarak öne çıkıyor ve şehrin uluslararası çekim gücünü her geçen gün artırıyor.

Kaynak: Türkiye Gazetesi

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...