Sınav tercihlerinde en çok yapılan hata! Uzman isim gençleri uyardı

YKS tercih döneminin başlamasına sayılı günler kala gençleri ve aileleri telaş sardı. Kariyer planlaması ve doğru tercih için endişelenenler için uzmanlar tavsiyelerde bulundu. Uzman Psikolog Berfin Özcan, tercih döneminde yapılması gerekenleri anlattı.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasına günler kala, binlerce aday ve ailesi için hem heyecanlı hem de stresli bir dönem başladı.
YKS Tercih Kılavuzu'nu önüne alan öğrenciler ve veliler, pek çok konuyu düşünüyor.
"YKS tercihlerinde nelere dikkat etmeliyim", "Sıralamam şu kadar, hangi üniversiteyi yazmalıyım?", "Üniversitelerin yurt imkanları", "En iyi kampüs olanaklarına sahip üniversiteler", "YKS puanıma göre bölüm bulma", "Üniversite taban puanları 2024", "Devlet üniversiteleri taban puanları", "Özel üniversitelerde burs imkanları", "YKS boş kontenjanlar" vs... gibi pek çok parametre öğrencilerin ve ailelerin gündeminde.
Doğru YKS tercihi için dikkat edilmesi gerekenler, konusunda da uzman görüşleri merak ediliyor. Uzman Psikolog Berfin Özcan da bu hassas dönemde adaylara ve ailelerine yol gösterecek önemli uyarılarda bulundu.
"RESMİ OLMAYAN BİLGİLERE KARŞI DİKKATLİ OLUN"
Psikolog Özcan, "Üniversiteye girişin son adımı olan tercih dönemi, yalnızca bir eğitim kararı değil; aynı zamanda gençlerin kariyer yolculuğunun, hayat tarzlarının ve hayallerinin şekillenmesinde kritik rol oynayan bir dönüm noktası. Bu süreci bilinçli ve sağlıklı şekilde yönetebilmek, öğrencilerin ileride yaşayabileceği pişmanlıkların önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıyor" diyor.
Tercih döneminin ilk ve en önemli adımının, ÖSYM tarafından yayımlanacak olan tercih kılavuzunun detaylı bir şekilde incelenmesi olduğunu vurgulayan Özcan, adayların süreci doğru yönetebilmesi için bilgiye dayalı kararlar vermesi gerektiğini ifade ediyor.
"Kılavuz; kontenjanlar, başarı sıralamaları, özel şartlar ve ek puanlar gibi tercih için kritik bilgiler içerir. Bu bilgileri göz ardı etmek, yanlış ve pişmanlık doğurabilecek tercihlere yol açabilir" diyerek altını çiziyor.
Özcan, özellikle sosyal medya platformlarında ve öğrenci forumlarında dolaşan bazı içeriklerin yanıltıcı olabileceğine dikkat çekerek adayların bu tarz kaynaklara temkinli yaklaşması gerektiğini belirtti.
Bu dönemde yanlış ya da eksik bilgiyle hareket etmenin, adayların geleceğini olumsuz etkileyebileceğini söyleyen Özcan, bilgi doğrulama alışkanlığının altını çizdi.
"Bu tür platformlarda yapılan yorumlar kişisel deneyimlere dayanır ve herkes için geçerli olmayabilir. ÖSYM'nin resmî web sitesi ve üniversitelerin aday öğrenci sayfaları gibi doğrulanmış kaynaklardan bilgi alın" ifadelerini kullanıyor.
"FUARLARA KATILIN, AKADEMİSYENLERLE GÖRÜŞÜN"
Üniversite tanıtım fuarlarının, tercih döneminin en verimli araçlarından biri olduğunu dile getiren Özcan, adayların bu tür etkinliklerde edindikleri bilgilerin, karar verme süreçlerine ciddi katkı sunduğunu belirtti:
"Adayların, ilgi duydukları bölümlere dair akademisyenlerle doğrudan konuşma fırsatı bulmaları çok kıymetlidir. Bu sayede hem mesleği hem de eğitim ortamını yakından tanıyabilirler."
Bir üniversitenin sadece bölümleri ya da puanlarıyla değil, aynı zamanda sunduğu sosyal imkânlar, akademik kadrosu ve mezunlarının iş bulma oranlarıyla da değerlendirilmesi gerektiğini belirten Özcan, yüz yüze görüşmelerin bu konularda daha sağlıklı fikir vereceğini söyledi. Aday öğrencilere ve velilere çağrıda bulunan Özcan, tercih dönemini aktif bir araştırma süreci olarak görmelerini önerdi.
"YÜKSEK PUANLI BÖLÜMLERİ SEÇMEK, BAŞARIYI GARANTİ ETMEZ"
Tercihlerin yalnızca sınav puanına göre yapılmasının riskli olabileceğini belirten Berfin Özcan, öğrencilerin kendi iç seslerine ve ilgi alanlarına kulak vermeleri gerektiğini vurguladı:
"Popüler ya da yüksek puanlı bölümleri seçmek, başarıyı garanti etmez. Aksine, öğrencinin ilgisini çekmeyen bir alanda mutsuz ve başarısız olma riski artar. Bu nedenle adaylar, ‘Ben bu alanda uzun vadeli bir hayat düşünebilir miyim?' sorusunu mutlaka kendilerine sormalı."
Özcan, öğrencilerin yalnızca hayallerine değil, aynı zamanda gerçekçi hedeflerine de odaklanmaları gerektiğini belirtti.
"Sadece başarı sıralamasına göre yapılan tercihler çoğu zaman motivasyon kaybına ve eğitim hayatında zorlanmaya yol açabilir. Adayların, başarı sıralamasının altında, üstünde ve eşdeğerinde yer alan bölümleri değerlendirmesi; süreci hem esnek hem de sağlıklı bir şekilde yürütmelerini sağlar" dedi.
"STRESLE BAŞA ÇIKMAK BU SÜRECİN BİR PARÇASI"
Akademik başarının yanı sıra psikolojik dayanıklılığın da bu süreçte önem taşıdığını dile getiren Özcan, tercih döneminin öğrenciler üzerinde ciddi bir baskı oluşturabileceğini belirtti.
"Kaygı, baskı ve belirsizlik, öğrencinin hem psikolojik hem de fiziksel sağlığını olumsuz etkileyebilir. Düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi günlük rutinler çok önemlidir. Gerekirse psikolojik destek almaktan çekinmeyin" şeklinde konuştu.
Adayların kendilerini sürekli kıyaslama eğiliminde olduklarını belirten Özcan, her bireyin öğrenme biçimi ve hayat hedeflerinin farklı olduğunu hatırlattı. Bu nedenle, başkalarının tercihlerine bakarak karar vermek yerine, bireysel ihtiyaçlara ve özelliklere odaklanmanın daha sağlıklı olacağını söyledi.
"AİLELER DESTEKLEYİCİ OLMALI"
Ailelerin, tercih sürecinde çocuklarının yanında olmalarının büyük bir güç kaynağı olduğunu belirten Özcan, bu desteğin yönlendirici değil, anlayışlı ve sabırlı bir şekilde sunulması gerektiğine dikkat çekti.
"Aileler çocuklarının yanında olduklarını hissettirmeli ancak kendi hayallerini ve beklentilerini çocuklarına yansıtmamalı. Sabırlı, anlayışlı ve destekleyici bir yaklaşım, öğrencinin özgüvenini artırır" dedi.
Birçok öğrencinin, ailesinin beklentilerini karşılamaya çalışırken kendi isteklerinden vazgeçtiğini de belirten Özcan, bunun uzun vadede mutsuzlukla sonuçlanabileceğini ifade etti.
Ailelere düşen en önemli görevin, çocuklarını dinlemek ve onların bireysel kararlarını desteklemek olduğunu da ayrıca vurguladı.
"DOĞRU TERCİH SADECE BUGÜNÜ DEĞİL, YARINLARINIZI DA ŞEKİLLENDİRİR"
Tercih döneminin gençlerin geleceğinde büyük etkiye sahip olduğunun altını çizen Uzman Psikolog Berfin Özcan, bu süreci yalnızca bir seçim olarak değil; aynı zamanda kişisel bir farkındalık süreci olarak değerlendirmek gerektiğini söyledi.
"Bu süreçte atılacak her adım, geleceğinize doğrudan etki eder. Bilinçli, araştırmacı ve kendine güvenen bir yaklaşımla hareket edin. Unutmayın, doğru tercih sadece bugünü değil, yarınlarınızı da şekillendirir" dedi.
Her öğrencinin potansiyeline uygun ve tutkuyla bağlanabileceği bir alanın mutlaka olduğunu hatırlatan Özcan, gençlere kendi yollarını çizmeleri için cesaret verdi.