Akkuyu Nükleer Enerji Santrali için 40 yıl önce adım atıldı: Hedef atom bombası üretebilmek!
Her ne kadar faaliyeti konusunda yakın zamanı hatırlasak da Akkuyu Nükleer Enerji Santrali 40 yıllık bir hikayeye sahip. İşte 1985 yılında Turgut Özal döneminde planlanan "ilk nükleer enerji santrali" gündemimizden dikkat çeken detaylar...
- Türkiye'nin ilk nükleer santralini kurma fikri ve Akkuyu mevkiinin belirlenmesi 1980'li yıllara, Turgut Özal dönemine dayanmaktadır.
- İlk nükleer santralin maliyeti 1 milyar dolar olarak öngörülmüştür.
Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin “resmî temel atma” töreni ve ilk reaktörün beton dökümü 3 Nisan 2018 tarihinde yaşandı. Bu tarih, Türkiye’nin ilk nükleer santralinin fiilen inşaatının başladığı tarih olarak kabul ediliyor. Ancak santralin kurulması 40 yıl öncesine dayanıyor.
Turgut Özal döneminde planlanan Türkiye'nin ilk nükleer enerji santralini kurma fikri, gazetelerin manşetlerinde yer alıyor.
Yer olarak da Silifke Anamur yolu belirlenerek hedefler tayin ediliyor.
"GEÇ KALDIK"
İlk nükleer enerji santralinin kurulması için Akkuyu mevkiinin belirlendiği de basında yankılanıyor. Santrale dair verilen bilgilerin yanında uzmanlar tarafından "geç kaldık" vurgusu da yapılıyor.
16 Aralık 1985 tarihli Türkiye gazetesi haberinde sürmanşetten şu bilgiler aktarılıyor:
"Türkiye’nin ilk nükleer enerji santralı Silifke–Anamur yolu üzerinde kurulacak. Santralın maliyeti bir milyar dolar civarında. Bulgaristan’dan almakta olduğumuz elektrik enerjisi, Tuna Nehri üzerinde kurulu bulunan nükleer enerji santrallarından sağlanıyor.
Nükleer enerji konusunda uzman Prof. Dr. Nejat Aybers, “Türkiye nükleer enerji santralları kurma mevzuunda geç kalmış ve birçok fırsatı kaçırmıştır” dedi.
"SIRA ATOM BOMBASINA GELECEK"
2000 yılında Türkiye’nin enerji açığının büyüyeceğini ifade eden Prof. Dr. Nejat Aybers, “Enerji açığımız için tek çözüm nükleer santrallar kurmaktır” dedi. Atom bombasına sahip olduğu tescil edilmiş olan ülke sayısının 5 olduğunu ve bunların ABD, SSCB, Fransa, İngiltere ve Çin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nejat Aybers, “Atom bombasının bir ülkede gerçekleştirilebilmesi için önceden nükleer enerji santrallarının kurulması şarttır” şeklinde konuştu."
"1953’ten beri nükleer enerji mevzuunda çalışmalar yapan iki önemli merkez var. Bunlardan birisi yukarıda fotoğrafı bulunan “İTÜ Nükleer Araştırma Enstitüsü”, diğeri ise Küçükçekmece’de kurulu olan Araştırma Merkezi. Bu iki merkez, kuran ülkelerin kontrolü altında olduğu için istenilen verimin elde edilemediği ifade ediliyor."
"İLK ENERJİ SANTRALİMİZ"
"Türkiye’de ilk nükleer enerji santralı, Kanadalılar tarafından Silifke–Anamur yolu üzerinde Akkuyu mevkiinde kurulacak. Bu ilk santralimizin, Kanada’nın Saint John şehrine 38 kilometre uzaklıkta kurulu bulunan bir santralın (üstte) benzeri olacağı ifade edildi.
Türkiye’nin ilk nükleer santralinin 600 milyar liraya mal olacağını ifade eden Prof. Dr. Nejat Aybers, “Elektrik açığımızı kapatabilmemiz için 2000 yılına kadar, her biri bin megavat güce sahip 5 nükleer enerji santrali kurmamız kaçınılmazdır” diyor."
Türkiye’nin ilk nükleer enerji santralı, Silifke–Anamur yolu üzerinde Kanadalılar tarafından kurulacak. Akkuyu mevkiinde kurulacak olan santralın maliyetinin 1 milyar dolar, yani 600 milyar lira civarında olduğu ifade edildi. Nükleer enerji konusunda uzman Prof. Dr. Nejat Aybers, “Türkiye nükleer enerji santrallarına muhtaçtır” dedi.
Akkuyu'da kurulması planlanan nükleer santral hakkında sürmanşette verilen bilgilerin detayları 9. sayfada daha da detaylandırılıyor.
40 yıl önce nükleer enerji santrali gündeminin detayları ise şöyle:
"İLK SANTRALİMİZ KURULUYOR"
Silifke’nin 45 km batısında önümüzdeki günlerde büyük bir inşaat başlayacak. Binlerce Türk işçisi bu inşaatın yapımında vazife alacak. Bu inşaat, Türkiye’nin attığı en büyük adımlardan birisi. Bu adım, beraberinde 600 milyarlık bir maliyet getiren ilk nükleer santralımızın kurulması hadisesidir. Kanadalılar tarafından inşa edilecek olan bu ilk nükleer santralımız, enerji açığımızı kapatma mevzuunda ve nükleer enerji santralları kurma konusunda ilk büyük adım olması bakımından oldukça ehemmiyetli olduğu ifade ediliyor.
“TÜRKİYE NÜKLEER SANTRALLARA MUHTAÇTIR”
“Türkiye, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na imza koyan 108 ülkeden birisidir. Bu anlaşmaya göre atom enerjisine sahip olan ABD, Rusya, Fransa, İngiltere ve Çin, bu anlaşmaya imza koyan ülkelere askerî maksatlı nükleer enerji bilgi ve teknolojisi vermeyecek; imza koyan ülkeler de askerî maksatla bu teknolojiyi transfer edemeyecektir. Ancak sulhçu maksatlar için isteyebileceklerdir.”
Atom Enerjisi Kurumu eski Başkanı ve İTÜ Nükleer Enerji Enstitüsü kurucusu ve öğretim görevlisi Prof. Dr. Nejat Aybers yukarıdaki sözleri söyledikten sonra ekliyordu:
“Bazı ülkeler, sulhçu maksatla kurdukları reaktörlerden askerî yararlanmaya başlamışlar ve atom bombası yapmaya kadar işi vardırmışlardır. Bu ülkeler arasında Hindistan, İsrail, Brezilya, Arjantin ve Güney Afrika vardır. Bu ülkeler nükleer silahların yayılmasını önleyen anlaşmaya da imza atmamışlardır. Yani atom bombası yapmaya niyetleri vardır.”
Akkuyu’nun gelirinin beşte biri Türkiye’nin olacak: 2 trilyon kilovat elektrik üretilecek
Akkuyu NGS'deki tesise elektrik verildi
VE İLK NÜKLEER SANTRALİMİZ
Türkiye, bütün su kaynaklarından yeteri kadar baraj kurduğu takdirde yılda 100 milyar kilovat-saat enerji elde edebilir. Kurulacak termik santraller vasıtasıyla da bütün kömür rezervlerimizi kullansak senede 60 milyar kilovat-saat elektrik elde edebiliriz. Yani senede azami 160 milyar kilovat-saat elektrik enerjisi elde edebiliriz. Bunun yüzde yirmisini işlenemez kabul edersek, 2000 yılında 130 milyar kilovat-saatlik bir enerji kaynağımız olacak. Üstelik 2000 yılında enerji ihtiyacımızın bundan daha fazla olacağı öne sürülüyor.
Yukarıdaki bilgileri aktaran Prof. Dr. Nejat Aybers, enerji açığımızın tek çözümünün nükleer santraller olduğunu ifade etti.
"SIRA ATOM BOMBASINA GELECEK"
Atom bombasına sahip olduğu tescil edilmiş olan ülke sayısının 5 olduğunu ve bunların ABD, SSCB, Fransa, İngiltere ve Çin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nejat Aybers sözlerine şöyle devam etti:
“Atom bombasının bir ülkede gerçekleşebilmesi için önceden nükleer enerji santrallerinin kurulması şarttır. Dolayısıyla bu sahadaki birikim toplanmış olacaktır. İsrail’in, Pakistan’ın, Hindistan’ın, Brezilya’nın yaptığı atom bombası konusundaki çalışmalarda da böyle olmuştur.”
