3'te 1'i kayıtdışı, kaçak pazar 2 milyar TL! Böcek ailesinin ardından gözler haşere ilaçlama şirketlerinde
Böcek ailesinin ölümünün ardından 'haşere ilaçlama' sektöründeki ruhsatsız ve denetimsiz uygulamalar gündeme geldi. Sektörde faaliyet gösteren üç şirketten birinin kayıtdışı olduğu belirtilirken, kaçak pazar 2 milyar TL'yi bulduğu ifade edildi.
Almanya’dan İstanbul’a tatile gelen dört kişilik Böcek ailesinin, ‘zehirlenme’ şüphesiyle tedavi altına alındıkları hastanede hayatını kaybetmesi Türkiye’yi hüzne boğarken, olayın ardından tartışmalar restoranlardan haşere ilaçlama şirketlerine yöneldi.
Yapılan değerlendirmeler, sektörde ciddi bir kontrolsüzlük olduğunu ortaya koydu.
YAKLAŞIK 3'TE 1'İ RUHSATSIZ
Türkiye genelinde binlerce haşere ilaçlama firmasının faaliyet gösterdiği biliniyor ancak sektör temsilcilerine göre mevcut şirketlerin yaklaşık üçte biri ruhsatsız çalışıyor. Daha önce kısa süreli eğitim almış ya da ruhsatlı firmalarda yalnızca 1-2 yıl görev yapmış kişiler, düşük maliyetlerle temin ettikleri pompa ve kimyasallarla izinsiz şekilde ilaçlama yapmaya başlıyor.
Yaklaşık 20 bin TL’lik temel ekipman yatırımıyla sosyal medya üzerinden tanıtım yapan bu kişi ve işletmeler, hem sağlığı tehdit ediyor hem de kayıt dışı ekonomiyi büyütüyor.
'ONAYLI' LİSTEDE ANCAK...
Sabah'ın haberine göre; biyosidal ürünlerde kullanımı serbest olan aktif maddeler listesi Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'nün web sitesinde yayımlanıyor. Böcek ailesinin ölümüne neden olabileceği değerlendirilen 'alüminyum fosfit' maddesi ise 'onaylı aktif madde' listesinde yer alıyor. Ancak okul, işyeri, konut ve otel gibi insanın yaşadığı alanlarda bu ürünün kullanımı kesinlikle yasak.
Sıvı ve gaz olarak iki türlü haşere ilaçlama yöntemi olduğunu belirten sektör temsilcileri, alüminyum fosfit ilaçlamasının fumigasyon olarak adlandırılan bir işlem olduğunu ve bunun gaz halinde havaya karıştığını söyledi. Sektör oyuncuları, "Fumigasyon işlemi en yaygın olarak depolarda, silolarda, gemilerde, konteynerlerde ve ahşap paletlerde tarımsal ürünleri, gıdaları ve ambalaj malzemelerini zararlılardan arındırmak için yapılır. Fumigasyon, gaz formundaki kimyasallarla zararlıları kontrol altına almak için kullanılır" diyor.
9 MİLYARLIK PAZARIN 2 MİLYARI KAYIT DIŞI
Türkiye’de haşere ilaçlama sektörünün yıllık yaklaşık 9 milyar TL hacme ulaştığı tahmin ediliyor. Ancak bunun 2 milyar TL’sinin kayıt dışı olduğu belirtiliyor.
Peki ruhsatsız çalışan kişiler kullandıkları ilaçları nereden temin ediyor? Uzmanlara göre bu oldukça kolay...
İstanbul’da Eminönü Yeraltı Çarşısı’ndan Fatih’e kadar birçok dükkânda zirai ilaçlar serbest şekilde satılıyor. Çoğu ürün için belge istenmediği gibi satış sınırlaması da bulunmuyor. Ruhsatlı firmalar genellikle bayilerden ürün alırken, kaçak çalışanlar bu tehlikeli kimyasalları piyasada diledikleri satıcıdan ya da internet üzerinden rahatlıkla satın alabiliyor.
“ANTİBİYOTİĞE REÇETE VAR, ZEHİRE YOK”
Sektörün büyük firmalarından İlaclama.com’un Genel Müdürü Recep Kılınç, Türkiye’de her üç ilaçlama firmasından birinin kayıtsız çalıştığını söyledi. Sosyal medya üzerinden tanıtım yapan bu kişilerin hiçbir eğitim ve ruhsata sahip olmadığını vurgulayan Kılınç, fiyat rekabeti nedeniyle vatandaşların da riskli hizmetleri tercih edebildiğini ifade etti.
"Biz bir konutu ortalama 2.500 TL’ye ilaçlıyoruz" diyen Kılınç, "Ruhsatsız çalışanlar ise 1.000 TL gibi düşük ücretlere işlem yapıyor. Vatandaşlar da ucuz olduğu için buralara yöneliyor" dedi.
Kılınç, özellikle güçlü kimyasalların satışında denetim zorunluluğu getirilmesi gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"Basit bir antibiyotiği bile reçetesiz alamazken, insan hayatını tehdit edebilecek zehirli maddelere herkes erişebiliyor. Bu ürünlerin satışı mutlaka ruhsata bağlanmalı. Alüminyum fosfit ise meskûn mahalde kesinlikle uygulanamaz."
MEVZUAT NE DİYOR?
Yürürlükteki yönetmeliklere göre haşerelere karşı ilaçlama yapacak firmaların Sağlık Bakanlığı’ndan izin ve ruhsat alması zorunlu. Halk Sağlığı Alanında Haşerelere Karşı İlaçlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in 25. maddesi, izinsiz faaliyet gösteren işletmelerin kapatılmasını ve haklarında idari işlem yapılmasını öngörüyor.
Türk Ceza Kanunu’nda ilaçlama kaynaklı zehirlenmelere dair doğrudan bir madde yer almasa da, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye atan eylemler için 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası uygulanabiliyor.
